Translation of "Dan" in English

0.007 sec.

Examples of using "Dan" in a sentence and their english translations:

Dan! Dan! Dan!

Bang! Bam! Bam!

- Dan kalbi kırıktı.
- Dan kederliydi.

Dan was brokenhearted.

Dan Bilzerian

Dan Bilzerian

Dan kovulamaz.

Dan can't be fired.

Dan firardaydı.

Dan was on the loose.

Dan televizyondaydı.

Dan was on TV.

- Oyun zamanı bitti, Dan.
- Teneffüs bitti, Dan.

Playtime is over, Dan.

10'dan az?

Under 10?

Panik yapma, Dan.

Don't panic, Dan.

Dan ondan bahsetmedi.

Dan didn't speak of it.

Dan kaçıyor mu?

Is Dan running away?

Dan hapsi boyladı.

Dan ended up in jail.

Dan mağazayı kapattı.

Dan closed the store.

Dan müziği kapattı.

Dan turned off the music.

Dan asla ölmeyecek.

Dan will never die.

Dan adalet istiyor.

Dan wants justice.

Dan, Linda'nın tarafında.

Dan is on Linda's side.

Dan, cesedi fotoğrafladı.

Dan photographed the body.

Dan başından yaralandı.

Dan suffered head injuries.

Dan kilisede tutuklandı.

- Dan was arrested at church.
- Dan was arrested in the church.

Dan baş şüpheliydi.

Dan was the prime suspect.

Dan yardıma muhtaçtı.

Dan was in desperate need of assistance.

Dan hala kayıp.

Dan is still missing.

Dan bir dilbilimci.

Dan is a linguist.

Dan Linda'ya saldırdı.

Dan assaulted Linda.

Dan hep buradadır.

Dan is here forever.

Dan bile şaşırmıştı.

Even Dan was baffled.

Dan, Linda'nın kocasıdır.

Dan is Linda's husband.

Dan, Meksika'ya kaçtı.

Dan fled to Mexico.

Dan alkolizmden kurtuluyordu.

Dan was recovering from alcoholism.

Olayları kişiselleştirme Dan.

Stop taking things personally, Dan.

Dan ailenin reisiydi.

Dan was the head of the family.

Dan çok yetkindi.

Dan was very competent.

Dan, Linda'yı bulamadı.

Dan couldn't find Linda.

Dan eve gidiyor.

Dan is on his way home.

Dan arabada kustu.

Dan vomitted in the car.

Dan ne giyiyordu?

What was Dan wearing?

Dan okuldan atıldı.

Dan got expelled from school.

Dan denemedi bile.

Dan didn't even try.

Dan gülümsemedi bile.

Dan didn't even smile.

Dan gelmedi ki.

Dan didn't even show up.

Dan ağlamadı bile.

Dan didn't even cry.

Dan utanmadı bile.

Dan didn't even feel embarrassed.

Dan konuşmadı bile.

Dan didn't even speak.

Dan yavaşlamadı bile.

Dan didn't even slow down.

Dan uykuda geziyordu.

Dan had been sleepwalking.

Dan nihayet burada.

Dan is finally here.

Dan korkmuş olmalı.

Dan must have been scared.

Dan köpekleri yatıştırdı.

Dan quieted the dogs.

Dan boşanmayı düşünüyordu.

Dan was considering a divorce.

Dan şok halindeydi.

Dan was in a state of shock.

Dan küfürlü konuşuyordu.

Dan was talking trash.

Dan polisi bekliyordu.

Dan was waiting for the police.

Dan çocukları uyandırdı.

Dan woke up the children.

İyi geceler, Dan.

Good night, Dan.

Dan hâlâ hayattaydı.

Dan was still alive.

Benim adım Dan.

My name is Dan.

- Dan ölmeyi hak etmedi.
- Dan ölmeye layık değildi.

Dan didn't deserve to die.

- Dan neden kendini öldürdü?
- Dan neden intihar etti?

Why did Dan kill himself?

- Dan artan yemekleri yedi.
- Dan yemek artıklarını yedi.

Dan ate the leftovers.

- Dan işinden gayet gururlu.
- Dan işinden oldukça gururlu.

Dan is rather proud of his work.

- Dan beni de sevmiyor.
- Dan benden de hoşlanmaz.

Dan doesn't like me either.

- Dan kilisede Linda'ya rastladı.
- Dan kilisede Linda'yla karşılaştı.

Dan met Linda at the church.

- Dan hemen Linda'ya vuruldu.
- Dan hemen Linda'ya aşık oldu.

Dan was immediately smitten with Linda.

- Dan Linda'yı öldürmek istedi.
- Dan Linda'yı öldürmeyi arzu etti.

Dan desired to kill Linda.

- Dan diktatör olmak istiyor.
- Dan bir diktatör olmak istiyor.

Dan wants to be a dictator.

- Dan, Linda'yı bile davet etmedi.
- Dan, Linda'yı davet etmedi bile.
- Dan, Linda'yı davet etmedi ki.

Dan didn't even invite Linda.

Whatsapp dan da öğrencilerinize

From Whatsapp to your students

Dan ve Andrei'yi görüyorum.

I see Dan and Andrei.

Dan o kalede doğdu.

Dan was born in that castle.

Dan Linda'yı evinden aldı.

Dan picked up Linda from her house.

Dan kulüpten dışarı atıldı.

Dan was thrown out of the club.

Dan Linda'ya uyuşturucu sattı.

Dan sold Linda drugs.

Dan bir maratona katıldı.

Dan participated in a marathon.

Dan odasının çöpünü temizledi.

Dan trashed his room.

Dan birkaç kişiyi vurdu.

Dan shot several people.

Dan, Linda'yla mezarlıkta buluştu.

Dan met Linda at the cemetery.

Dan, Linda'nın hikayesinden duygulandı.

Dan was touched by Linda's story.

Dan, Linda'ya keman getirdi.

Dan brought the violin to Linda.

Dan kemanını okulda bıraktı.

Dan left his violin at school.

Dan, Linda'nın hayatını değiştirdi.

Dan changed Linda's life.

Dan radyoda canlı çaldı.

Dan played live on the radio.

Dan, Linda'nın tek çocuğuydu.

Dan was Linda's only child.

Dan bir özgürlük sembolü.

Dan is a symbol of freedom.

Dan asla pes etmez.

Dan will never quit.

Dan yalan makinesinden geçemedi.

Dan failed the polygraph test.

Dan Linda'yı hemen tanıdı.

Dan instantly recognized Linda.

Dan ne aradığını biliyordu.

Dan knew what he was looking for.

Dan polisle işbirliği yaptı.

Dan was cooperative with the police.

Şimdi Dan bir bakandır.

Now Dan is a minister.

Linda, Dan ile kaçtı.

Linda ran off with Dan.

Neyse ki, Dan yoldaydı.

Fortunately, Dan was on the way.

Dan parktaki çocukları izledi.

Dan watched the kids at the park.

Dan, Linda'nın tepkisine şaşırdı.

Dan was surprised by Linda's reaction.

Dan acımasız bir katildi.

- Dan was a ruthless killer.
- Dan was a merciless killer.
- Dan was a pitiless killer.

Dan Linda'nın ellerini bağladı.

Dan tied Linda's hands.

Dan Linda'nın evine geldi.

Dan showed up at Linda's house.

Dan Linda'yı gözünden vurdu.

Dan shot Linda in the eye.

Dan alanının dışına taşındı.

Dan moved out of the area.