Translation of "Sıkar" in English

Partiler beni sıkar.

Parties bore me.

O hep şikayetleri ile benim canımı sıkar.

- He is always annoying me with his complaints.
- She is always annoying me with her complaints.

Bir arkadaşı uzun süre beklemek beni sıkar.

Waiting a long time for a friend annoys me.

Her şeyden sıkılmış bir profesör bütün öğrencilerini sıkar.

Any professor who is bored by everything bores all of his or her students.

Kendileri hakkında konuşan insanlar beni her zaman sıkar.

People who talk about themselves all the time bore me.

- Meg bazen Ken'i sıkıyor.
- Meg bazen Ken'in canını sıkar.

Meg sometimes annoys Ken.