Translation of "Nesne" in English

Fakat nesne büyüdükçe

But the larger the object,

Rüyasında üç nesne görmüştü.

He saw three things in his dream.

Bu nesne ne için kullanılır?

What is this object used for?

Her nesne bir hikaye anlatır.

Every object tells a story.

Güneş, gökyüzündeki en aydınlık nesne.

The Sun is the brightest object in the sky.

Insan hayatında muhtemelen başka hiçbir nesne

perhaps no other object in human life,

Küçük bir nesne karanlıkta hareket etti.

A tiny object moved in the dark.

UFO tanımlanamayan uçan nesne anlamına gelir.

UFO stands for unidentified flying object.

Konsolun üstüne herhangi bir nesne koymayın.

Do not put any objects on the console.

Ayda dünyadışı bir nesne bulduklarını duydum.

I've heard that they've found an extraterrestrial object on the moon.

Hiç tanımlanamayan uçan nesne gördün mü?

Have you ever seen an unidentified flying object?

Bu son derece yararlı bir nesne.

It is an extremely useful object.

O evrensel hayranlıkla ilgili bir nesne oldu.

She became an object of universal admiration.

Her sevgili nesne, bir cennetin merkez noktasıdır.

Every beloved object is the center point of a paradise.

Tom özne ve nesne arasındaki farkı bilmez.

Tom does not know the difference between a subject and an object.

çünkü hipokampüs nesne, konum ve zaman bilgisini depolamıyor.

because the hippocampus is not storing what, where and when.

İngilizcede normal cümle yapısı özne - yüklem - nesne /tümleçtir.

In English, the usual sentence structure is Subject - Verb - Object/Complement.

Nesne, yanıp sönen ışıklar vererek, güneye doğru uçtu.

The object flew away to the south, giving out flashes of light.

Bu nesne su üzerinde yüzmek için yeterince hafif.

The substance is light enough to float on the water.

Onların ayda uzaylılara ait bir nesne bulduklarını duydum.

I heard they found an alien artifact on the moon.

UFO ne demek? Sanırsam, tanımlanamayan uçan nesne demek.

"What does U.F.O. stand for?" "It means Unidentified Flying Object, I guess."

Bu süreçte biz özne miyiz, yoksa nesne miyiz?

Are we subjects or objects in this process?

- Rüyasında üç nesne görmüştü.
- Rüyasında üç şey gördü.

He saw three things in his dream.

Tam geçişsiz fiiller ne tümleç ne de nesne alır.

A complete intransitive verb takes neither complement nor object.

Tom gizemli yeni bir nesne keşfettiğinde teleskobuyla gökyüzünü gözlemliyordu.

Tom was observing the sky with his telescope when he discovered a mysterious new object.

ÖNY (Özne-nesne-yüklem), diller için en yaygın sözcük sırasıdır.

SOV (subject-object-verb) is the most common word order for languages.

Mülk ya da bir nesne olarak kınayan çizgi olarak hizmet eder

serves as the line condemning this view of woman as property or as an object,

Tom'un yolculuğu sırasında yanına alacağı şeylerin listesinde ilk nesne cep telefonu şarjıydı.

The first item on Tom's list of things to take with him on his trip is his mobile phone recharger.

- Yolda duran tuhaf bir nesne buldum.
- Yolda duran garip bir cisim buldum.

I found a strange object lying on the road.

Benim yaz ödevi için, ben süt kartonları ile büyük bir nesne oluşturmaya çalışacağım.

For my summer homework, I'll try to create a big object with milk cartons.

Tom, bir nesneye dokunarak o nesne hakkında geçmişe dönük bilgi verebildiğini iddia ediyor.

- Tom claims he has psychometry.
- Tom claims he can read an object's history by touching it.

Aşağıdaki sözcüklere adıl denir ve cümlede özne olarak kullanılırlar. Onlar bir kişi veya nesne sunarlar.

The following words are called pronouns and are used as the subject of a sentence. They represent a person or a thing.

İngilizce bir SVO dilidir, çünkü özne önce gelir, ardından fiil ve daha sonra nesne gelir.

English is an SVO language because the subject comes first, followed by the verb and then the object.

İki nesne arasındaki çekim kuvveti iki kütlenin ürünü ile orantılıdır ve onların kütle merkezleri arasındaki mesafeyle ters orantılıdır.

The force of gravity between two objects is proportional to the product of the two masses, and inversely proportional to the square of the distance between their centers of mass.

Uzay tozu çok tehlikeli gelmeyebilir ama minik bir nesne bile bir mermiden birkaç kez daha hızlı hareket ettiğinde yaralanmaya neden olabilir.

Space dust may not sound very dangerous, but when even a tiny object is moving many times faster than a bullet, it can cause injury.

On aylık çok sıkı bir çalışmadan sonra, bazen ısıtılmamış bir kubbede gece boyunca çalışarak, Clyde Tombaugh Pluto adını verdiği bir nesne keşfetti.

After ten months of very hard work, sometimes working through the night in an unheated dome, Clyde Tombaugh discovered an object he named Pluto.

Onun arkadaşlarının hepsi vücut yastığıydılar,ve onunkilerinin hepsi oyuncak bebektiler;böylece bir ölüyü canlandırmaya olan düşkünlüklerine yapıştılar.Fakat onların cansız nesne olmamalarından fakat kompleks duyguları olan insanlardan dolayı onların ilişkileri bazen gergindi.

All of his friends were body pillows, and all of hers were dolls; so they bonded over their fondness for animating the inanimate. However, because they were not inanimate objects but people with complex emotions, their relationship was sometimes strained.