Translation of "Hayatında" in English

0.310 sec.

Examples of using "Hayatında" in a sentence and their english translations:

Ağlamamış hiç hayatında

never cried in your life

Tekrar hayatında olmak istiyorum.

I want to be in your life again.

Allah hayatında önemli midir?

Is God important in your life?

Hayatında biri var mı?

Do you have someone in your life?

Tom hayatında hiç hastalanmadı.

Tom has never been sick in his life.

- Ee, hayatında biri var mı?
- Ee, hayatında biri var mı bakalım?

So, are you seeing anyone?

O, senin hayatında olağanüstü önemliydi.

He was extraordinarily important in your life.

Hayatında beyaz bir sayfa açtı.

He turned over a new leaf in life.

Tom seni hayatında geri istemeyebilir.

Tom may not want you back in his life.

O, hayatında akut ağrıdan çekiyor.

He's suffering from acute pain in his life.

Onun, hayatında iki kadını var.

He has two women in his life.

Herkes hayatında yanlış şeyler yapar.

Everyone does wrong things in their lives.

Onun, hayatında çeşitli deneyimleri vardı.

He had various experiences in his life.

Hayatında yeni bir başlangıç yapmalısın.

You should make a fresh start in life.

Tom hayatında hiç oy kullanmadı.

Tom has never voted in his life.

Fadıl hayatında bir boşluk hissetti.

Fadil felt a void in his life.

Leyla'nın hayatında bir adam vardı.

Layla had a man in her life.

Leyla hayatında hiç deve görmedi.

Layla has never seen a camel in her life.

Sami bütün hayatında bara gitmedi.

Sami has never been to a bar in his whole entire life.

- Sami bu kızla hayatında hiç buluşmamıştı.
- Sami bu kızla hayatında hiç tanışmamıştı.

Sami never met this girl in his life.

Insan hayatında muhtemelen başka hiçbir nesne

perhaps no other object in human life,

üstelik normal hayatında soğuk bir adamdı

moreover he was a cold man in his normal life

Komite üyesi, özel hayatında bir dişçidir.

The committee man is a dentist in private life.

Hayatında bir amacı var, para kazanmak.

He has only one aim in life, to make money.

O, hayatında gördüğü en güzel yüzdü.

It was the most beautiful sight that he had ever seen in his life.

Onun hayatında yeni bir kadın var.

He has a new woman in his life.

Tom hayatında hiç balık tutmaya gitmedi.

Tom has never been fishing in his life.

Hayatında en çok kime saygı duyuyorsun?

Whom do you respect most in your life?

O, hayatında zorlukları olanlara yardımcı olur.

He helps those who have hardships in their lives.

Hayatında ilk kez bir uçağa bindi.

He took an airplane for the first time in his life.

Tom asla hayatında bir şey kazanmadı.

Tom's never won anything in his life.

İş hayatında az değer gördüğümü hissediyorum.

I feel underappreciated at work.

Onun hayatında bir erkek daha var.

She has another man in her life.

Onun hayatında başka bir kadın var.

He has another woman in his life.

Cehalet hayatında sizi hiçbir yere götürmez.

Ignorance gets you nowhere in life.

Büyükbabam hayatında asla bir doktora danışmadı.

My grandfather has never consulted a doctor in his life.

İnsanoğlunun hayatında niçin hayal kırıklıkları vardır?

Why are there disappointments in human life?

Tom hiç hayatında bir mektup yazmadı.

Tom has never written a letter in his life.

Tom hayatında hiç bir hikaye anlatmadı.

Tom has never told a story in his life.

Leyla hayatında bazı korkunç hatalar yaptı.

Layla made some terrible mistakes in her life.

Leyla hayatında bazı korkunç kararlar aldı.

Layla made some terrible decisions in her life.

Tom hiç hayatında bir gün çalışmadı.

Tom has never worked a day in his life.

Tom hayatında bir gün bile çalışmadı.

- Tom has never worked a day in his life.
- Tom never worked a day in his life.

Sami hayatında ne yapmak istediğini bilmiyordu.

Sami didn't know what he wanted to do in his life.

Sami hayatında hiç Müslüman biriyle tanışmadı.

Sami had never met a Muslim in his life.

Sami hayatında hiç bu kadar korkmamıştı.

Sami has never been so scared in his life.

Hayatında daha önce bir otel işletiyordu.

Earlier in his life, he ran a hotel.

Kim hayatında bir kez olsun yalnız hissetmedi?

who here has never, not once in your life, been lonely?

Kaçınız, hayatında, belli bir hayvana değer verdi?

And how many of you have cared about a certain animal in your life?

Sinema hayatında bir büyüme gösteriyordu Kemal Sunal

Kemal Sunal showed a growth in his cinema life

Hayatında geriye baktığında, o derin üzüntü duymuştur.

She regretted deeply when she looked back on her life.

Günlük hayatında fazla enerji kullanmaya karar verdi.

He decided not to use much energy in his daily life.

Hayatında hiç böyle bir ikilem ile karşılaşmamıştı.

Never in his life had he encountered such a dilemma.

Spor onun hayatında önemli bir rol oynar.

Sport plays an important role in his life.

Tom hayatında daha önce hiç insan görmemişti.

Tom had never seen the man before in his life.

Tom asla hayatında bir günlük çalışma kaçırmadı.

Tom has never missed a day's work in his life.

Hayatında bir kez olsun, sen tamamen haklısın.

For once in your life, you're exactly right.

Tom hayatında çeşitli dönemlerde depresyonla mücadele etti.

Tom has battled depression at various periods in his life.

Sami, Leyla'nın hayatında önemli bir rol oynuyordu.

Sami was playing an important role in Layla's life.

Hayatında bir kediyle veya bir köpekle bağ kurduğunu

has had the experience of, like, bonding with a cat or bonding with a dog

Bir sanatçının günlük hayatında neler olduğunu anlıyor muyuz

Do we understand what goes on in the day-to-day life of an artist,

Bir çoğunuz bunu hayatında belkide ilk defa duyuyor

many of you may hear it for the first time in your life

Onun tüm hayatında okuyabileceğinden daha fazla kitapları var.

He has more books than he can read in his entire life.

Tom hayatında bir gün bile hasta olmadığını söylüyor.

Tom says he's never been sick a day in his life.

Sana kişisel hayatında mutluluk ve işinde başarı diliyorum.

I wish you happiness in your personal life and success in your work.

Daha sonraki hayatında sana faydalı olacak kitapları okumalısın.

You should read the kind of books that will be useful to you later in life.

Tom hiç hayatında bir gün çalışmak zorunda kalmadı.

Tom has never had to work a day in his life.

Fadıl'ın hayatında eksik bir şey vardı: bir eş.

Fadil had something missing in his life: a wife.

Tom asla hayatında gerçek bir işe sahip değildi.

Tom has never had a real job in his whole life.

Tom önceki hayatında bir uzaylı olduğunu iddia ediyor.

Tom claims he was an extraterrestrial in his past life.

Muhtemelen şu anda hayatında olmasını istediğin bir şey vardır

There is probably something that you want, in your life right now,

Gerçek hayatında bunu yapmak için bir gösteriye döndürmek isteyeceğin

you don't have to have a book that you want to turn into a show

Aşk, harika bir duygu, herkese hayatında günün birinde gelir.

Love, which is a wonderful feeling, comes to everyone at some time in their life.

Hayatında ilk kez, Yuka, İngilizce bir kitabı okuyarak bitirdi.

For the first time in her life, Yuka has finished reading an English book.

Kuniko hayatında daha önce hiç bu kadar çok içmedi.

Kuniko has never drunk so much before in her life.

Tom Mary'ye hayatında yeni bir sayfa açacağına söz verdi.

Tom promised Mary that he'd turn over a new leaf.

- Tom'un istem dışı işten çıkarılması, onu hayatında birtakım değişiklikler yapmaya zorlayacaktır.
- İsteği dışında işten çıkarılması, Tom'u hayatında bazı değişiklikler yapmaya zorlayacak.

Tom's involuntary redundancy will force him to make some lifestyle changes.

- Hayatında kaç defa aşık oldun?
- Hayatınızda kaç defa aşık oldunuz?

How many times have you been in love in your life?

- Babam hayatında hiç hasta olmadı.
- Babam hayatı boyunca hiç hastalanmadı.

- Father has never gotten sick in his life.
- My father has never gotten sick in his life.
- My father has never been sick in his life.

Hayatında ilk defa, Yuka, İngilizce bir kitabın tamamını okumayı bitirdi.

For the first time in his life, Yuka finished reading an entire book in English.

Hayatına tekrar başlayacak olsan, hayatında hangi zamana geri gitmek istersin?

If you were to start your life over again, to what time in your life would you like to go back?

O, hayatında bir doktora hiç başvurmamış olması gerçeğiyle gurur duymaktadır.

He is proud of the fact that he has never consulted a doctor in his life.

Sen tamamen doğru söylüyorsun; alışkanlıklar insanların hayatında çok büyük rol oynar.

You are entirely correct; habits play a very large role in people's lives.

Fakat artık bizim okyanuslarda yarattığımız etkiler de gece hayatında yeni davranışlar doğurmaktadır.

But now, our influence on the oceans is leading to new nocturnal behaviors.

Bu sistem Rus köylü hayatında gelecek 200 yıl boyunca sürecek bir sistemdi.

It was a system that dominated Russian rural life for the next 200 years.

Nara hayatında en az bir kez ziyaret etmeye değer eski bir şehirdir.

Nara is an old city worth visiting at least once in your life.

Her çocuk, hayatında bir babaya ya da bir baba figürüne ihtiyaç duyar.

Every child needs a father or a father figure in their life.

Bir insanın hayatında beş trajedi vardır. Ne yazık ki, onların hangileri olduğunu bilmiyorum.

There are five tragedies in a man's life. Unfortunately, I don't know which ones they are.

Tekrar inşa etmek ise çok daha zordur. Hayatında pişman olduğun bir şey var mı?

It is much more difficult to build. [Kusturica in English] Do you regret anything in your life?

Son on beş ya da yirmi yıl içinde, İngiltere'deki aile hayatında büyük değişiklikler olmuştur.

In the last fifteen or twenty years, there have been great changes in family life in Britain.

- Daha sonraki hayatınızda yararlı olacakları için böyle kitapları okuyun.
- Gelecek hayatında faydalı olacak kitaplar oku.

Read such books as will be useful in later life.

İş hayatında her zaman geride bir şey bırakırım, bir ceket, kahve fincanım ya da şapkam gibi.

I always leave something behind at work, like a jacket, my coffee cup, or my hat.

- Daha sonraki hayatında sana faydalı olacak bilgi türünü içeren kitapları okumalısın.
- Gelecekte işinize yarayacak bilgiler içeren türden kitaplar okumalısınız.

You should read the kind of books that contain the kind of information that will be useful to you later in life.

Şurası muhakkak ki, günümüz toplumunda tüketimin insan hayatında önemli bir yere haiz olduğunu ve refah seviyesini ve mutluluğunu yakından alâkadar etmesinin tabii olduğunu söyleyebiliriz.

Surely, in the present-day society, we might as well consider it natural that consumption plays an important role in the life of man and is closely related to his well-being and happiness.