Translation of "Gelir" in Chinese

0.006 sec.

Examples of using "Gelir" in a sentence and their chinese translations:

Umarım yarın gelir.

希望他明天會來吧。

Benimle gelir misiniz?

你介意跟我一起来吗?

Umarım partiye gelir.

但愿他能来聚会吧。

Bill nadiren zamanında gelir.

比尔很少准时来。

O gelir gelmez gidelim.

他一到,咱們就走了吧。

Yarınki toplantıya gelir misin?

你能来参加明天的会议吗?

Bazen beni görmeye gelir.

他有时侯会来看我。

O gelir gelmez, başlayacağız.

她一到,我们就开始。

Bu sıfır anlamına gelir.

這是零的意思。

Sıfır birden önce gelir.

零在一前面。

- Buraya sık sık gelir misiniz?
- Buraya sık sık gelir misin?

- 你常来吗?
- 您经常来这儿吗?

- İsviçre'de İlkbahar mayıs ayında gelir.
- İsviçre'de ilkbahar mayıs ayında gelir.

在瑞士,春天在五月来临。

Yağmurdan sonra açık hava gelir.

雨過天晴。

Bir saniye buraya gelir misiniz?

能到这里来一下吗。

YP yapay zeka anlamına gelir.

AI 代表人工智能。

O nadiren beni görmeye gelir.

他很少来看我。

O, bazen beni görmeye gelir.

他有时会来看我。

Fransa'da isim soyadından önce gelir.

在法国,名放在姓前面。

YZ, yapay zekâ anlamına gelir.

AI是人工智能的略称。

Kahramanlar her zaman geç gelir.

英雄總是來得太遲。

Nisan ayından sonra mayıs gelir.

四月之后是五月。

Buraya her gün gelir misin?

你每天来这里吗?

Tom arada bir buraya gelir.

汤姆常来这里。

O her zaman zamanında gelir.

他总是准时到。

Sık sık beni görmeye gelir.

他经常来看我。

Baban eve erken gelir mi?

你爸爸很早回家嗎?

İyi adamlar en son gelir.

男不坏,女不爱。

Öğretmenimiz araba ile okula gelir.

我們老師開車來學校。

Böyle şeyler nadiren başıma gelir.

我觉得这种事情偶然发生。

Bir sürü ünlü kişi buraya gelir.

許多名人來這裡。

Lütfen daha sonra tekrar gelir misin?

請您稍後再來好嗎?

UFO tanımlanamayan uçan nesne anlamına gelir.

UFO代表不明飛行物體。

JST Japonya Standart Zamanı anlamına gelir.

JST代表日本標準時間。

Arada bir bizi ziyaret etmeye gelir.

他偶爾會來看我們。

O, yılda bir kez Tokyo'ya gelir.

他一年來東京一次。

O, haftada iki kez buraya gelir.

他一周来这儿两次。

O neredeyse buraya her gün gelir.

他几乎每天都来。

O nadiren, kırk yılda bir, gelir.

他几乎不来。

O her zaman okula geç gelir.

他上學一直遲到。

O sık sık okula geç gelir.

他经常上学迟到。

Kimyasal sembol "H" hidrojen anlamına gelir.

化学符号“H”表示氢。

Fransızca "soleil" sözcüğü "güneş" anlamına gelir.

法语中,“soleil”是太阳的意思。

Öğretmenimiz sınıfa her zaman zamanında gelir.

我們的老師總是準時來上課。

Amcam ara sıra beni görmeye gelir.

我叔叔偶爾來看我。

- O, yanmasada gürler.
- Aksilikler hep üst üste gelir.
- Dertler gelirse hep üst üste gelir.

- 不下雨則矣,一下一定是傾盆大雨。
- 禍不單行。

- Tom eve neredeyse her hafta sonu gelir.
- Tom neredeyse her hafta sonu eve gelir.

湯姆幾乎每個週末都回家。

Şimşek, genelde gök gürültüsünün ardından meydana gelir.

閃電常常伴隨著雷鳴。

O işaret, cevabın doğru olduğu anlamına gelir.

這個符號代表答案正確。

Benim amcalarım zaman zaman beni görmeye gelir.

我的叔叔們有時會來探望我。

Her yıl bu adaya çok turist gelir.

每个年很多游客来这个岛玩儿。

O her üç günde bir buraya gelir.

他每三天來這裡一次。

Jim'in babası eve her zaman geç gelir.

吉姆的父親總是很晚才回家。

- Gerisi doğal olarak izler.
- Gerisi kendiliğinden gelir.

剩下的就自然跟着了。

Tom her gün 2.30'da eve gelir.

汤姆每天2:30回家。

Bitişikte yaşayan çocuk sık sık eve geç gelir.

- 隔壁的男孩常常晚回家。
- 住在隔壁的男孩常常很晚回来。

"Almatı" birçok Türk dillerinde "Elmaların babası" anlamına gelir.

在许多突厥语族的语言中,“阿拉木图”有“苹果之父”的意思。

- Bu ne anlama geliyor?
- Bu ne anlama gelir?

- 這是甚麼意思?
- 这是什么意思?

Tom ayda üç veya dört kez buraya gelir.

汤姆一个月来这里三四次。

Bir kilo ketçap, iki kilo domatese karşılık gelir.

一公斤的番茄酱等于两公斤的西红柿。

- İti an çomağı hazırla.
- İyi insan lafının üstüne gelir.

說到天使,你就聽到他們翅膀揮動的聲音。

Daha çok oyun çalışmak için daha az zaman anlamına gelir.

玩的時間一多,讀書的時間便少。

- Toplam 3000 yene varıyor.
- Toplam 3000 yen yapar.
- Toplamda 3000 yene gelir.

总共是3000日元。

- Kimi hastalıklar genetik bir bozukluktan meydana gelir.
- Bazı hastalıklar kalıtsal bozukluklardan dolayı oluşur.

一些疾病的产生原因是基因缺陷。

- Her işte bir hayır vardır.
- Her gecenin bir sabahı vardır.
- Gün gelir, devran döner.

- 每朵雲都披著銀衣。
- 山窮水盡疑無路,柳暗花明又一村。
- 塞翁失马

Bu işte büyük bir gelir elde etme şansı var, ayda bir milyon yen mümkün!

這門生意是個賺大錢的好機會,月入可以達到一百萬円!

"Ben polisim. Karakola kadar gelir misiniz?” "N-neden?" “Şehrin ortasında silahla ateş etmenin suç olmadığını mı düşünüyorsun?”

"我是警察。你可以到警察局來嗎?" "為-為什麼?" "你不能認為在市中心開槍射擊不是犯罪行為?!"

Ne zaman kadın ve erkeklerin geleneksel rollerini düşünsek, ailesine destek olan kocalar ve de aile ve çocuklarına bakan karılar aklımıza gelir.

当我们想到男女在社会中的传统角色时,我们认为丈夫养家,妻子照顾孩子和家庭。