Translation of "Konusunu" in English

Onun konusunu unutmuşum.

I've forgotten about her.

Şakanın konusunu kaçırdım.

I missed the point of the joke.

Konuşmasının konusunu anlayamadım.

I couldn't get the point of his speech.

Filmin konusunu sevmedim.

I didn't like the plot of the movie.

Filmin konusunu beğenmedim.

I didn't like the plot of that movie.

O konuşmanın konusunu değiştirdi.

He changed the topic of conversation.

Evlilik konusunu düşünemiyorum bile.

I can't even think about marriage.

Boşanman konusunu duyunca üzüldüm.

I was sorry to hear about your divorce.

Amerika'daki ırkçılık konusunu tartışmak üzere

We're so grateful to have them here to engage in a discussion

David üniversite konusunu etraflıca düşündü.

David worked his way through college.

Dersinin konusunu anlamak çok zordu.

It was very difficult to understand the subject of his lecture.

Ben kaza konusunu gazeteden öğrendim.

I learned about the accident in the newspaper.

- Ben fıkrayı anlamadım.
- Şakanın konusunu kaçırdım.

I missed the point of the joke.

Filmin konusunu beğendim ama oyunculuk vasattı.

I liked the theme of the movie, but the acting was mediocre.

Bu film tam olarak kitabın konusunu izliyor.

This movie follows the book's plot exactly.

Müslümanlar defin konusunu neden bu kadar önemsiyor?

Why do Muslims place such importance on burial?

Vatandaşlar belediye binasında sağlık hizmetleri konusunu tartışıyorlar.

Citizens are debating about health care at City Hall.

- Bu roman'ın kurgusunu anlamıyorum.
- Bu romanın konusunu anlamıyorum.

I don't understand this novel's plot.

Tom, John'un nasıl öldüğü konusunu Mary'ye sormak istedi.

Tom wanted to ask Mary about how John died.

Profesör, çalışmasının konusunu kısa ve açık bir biçimde anlattı.

The professor briefly and clearly described the topic of his study.

- Tezinin konusuna karar verdin mi?
- Tezinin konusunu belirledin mi?

Have you decided the subject of your thesis?