Translation of "ırkçılık" in English

ırkçılık.

is racism.

Mesleklerindeki ırkçılık.

racism in their profession.

Bu düpedüz ırkçılık.

That's pure racism.

ırkçılık yanlış, ırkçılar kötü insanlar.

racism is wrong; racists are bad people.

Amerika'daki ırkçılık konusunu tartışmak üzere

We're so grateful to have them here to engage in a discussion

Kurumsal ırkçılık ciddi bir sorundur.

Institutional racism is a serious problem.

George ırkçılık sorununu ele aldı.

George took up the problem of racialism.

Bu hala teknik olarak ırkçılık.

That's still technically racism.

Çünkü ırkçılık hislerle değil, davranışlarla alakalı.

because racism is about behaviors, not feelings.

Ve ırkçılık da Amerika'dan daha üstün.

and racism is bigger than America.

Dan ırkçılık karşıtı bir mitinge katıldı.

Dan attended an anti-racist rally.

ırkçılık karşıtı çalışma yapmaya başlamaları için destekliyorum.

to start doing antiracism work within corporate America.

Gelir eşitsizliği, mülteci sorunu, ırkçılık gibi konularda

in income inequality, in refugees, in race.

Bunu tarihimize şekil veren ırkçılık ve seksizmin

In the historic patterns of racism and sexism

Biz bu işi, bu ırkçılık karşıtı olma işini

We must do that work in our hearts,

ırkçılık üzerine konuşmaları için çok küçük olduklarını düşünebilir

are too young to have conversations around racism,

Kurumsallaşmış ırkçılık polis gücü içinde önemli bir sorun.

Institutionalised racism is a significant problem within the police force.

Beurs March birkaç bölüm ırkçılık ve şiddetten sonra patlak verdi.

The Beurs March broke out after several episodes of racism and violence.

Heart of Darkness ırkçılık kadar emperyalizm hakkında önemli sorular yükseltir.

Heart of Darkness raises important questions about imperialism, as well as racism.