Translation of "Beğenmedim" in English

Adını beğenmedim.

I don't like your name.

Fiyatı beğenmedim.

I didn't like the price.

O fikri beğenmedim.

I didn't like that idea.

Başbakanın konuşmasını beğenmedim.

I didn't like the Prime Minister's speech.

O oyunu beğenmedim.

I didn't like that game.

Ben sonucu beğenmedim.

I didn't like the result.

Ben görüşü beğenmedim.

I didn't like the feeling.

Tom'un fikrini beğenmedim.

I didn't like Tom's idea.

Tom'un önerisini beğenmedim.

I didn't like Tom's suggestion.

Filmin sonunu beğenmedim.

- I didn't like the way that movie ended.
- I don't like the way the movie ended.

Giydiğin elbiseyi beğenmedim.

- I don't like the dress you're wearing.
- I don't like the dress that you're wearing.

Filmin konusunu beğenmedim.

I didn't like the plot of that movie.

Ben başbakan'ın konuşmasını beğenmedim.

- I didn't like the Prime Minister's speech.
- I didn't like the PM's speech.

Bu evin rengini beğenmedim.

I don't like the colour of this house.

Planını duydum ve beğenmedim.

I heard your plan and I don't like it.

Pastaların ikisini de beğenmedim.

I like neither of the cakes.

Başlangıçta Tom'un fikrini beğenmedim.

I didn't like Tom's idea at first.

Onu gerçekten beğenmedim zaten.

I didn't really like him anyways.

Tom'un fikrini çok beğenmedim.

I don't like Tom's idea very much.

Bu kitaplardan hiçbirini beğenmedim.

I didn't like either of these books.

Onu ilk başta beğenmedim.

At first I didn't like it.

Bu fotoğrafı hiç beğenmedim.

I never liked this photo.

Tom'un benim için yaptığını beğenmedim.

I didn't like what Tom was doing to me.

Bana kalırsa; bu resmi beğenmedim.

For my part, I don't like this picture.

Bu kağıdı beğenmedim. Çok parlak.

I don't like this paper. It's too shiny.

O işletim sisteminin arayüzünü beğenmedim.

I didn't like the interface of that operating system.

Tom'un yaptığı güveci gerçekten beğenmedim.

I didn't really like the stew that Tom made.

Tom'un şarkı söyleme şeklini beğenmedim.

I didn't like the way Tom sang.

Tom'un bana verdiği cevabı beğenmedim.

- I didn't like the answer that Tom gave me.
- I didn't like the answer Tom gave me.

- Tom'un yemeklerini sevmedim.
- Tom'un aşçılığını beğenmedim.

I didn't like Tom's cooking.

Evet, hoş ama kırmızı rengi pek fazla beğenmedim.

Yes, it is nice, but I do not like the red color very much.

- Filmin sonunu beğenmedim.
- Ben filmin bitme şeklini sevmedim.

I didn't like the way that movie ended.

- Pastaların ikisini de beğenmedim.
- İki keki de sevmiyorum.

I like neither of the cakes.

- Bu şapkanın şeklini beğenmedim.
- Bu şapkanın şeklini beğenmiyorum.

I don't like the shape of this hat.

Zürafalar hakkındaki yeni filmi izledim; Ben onu beğenmedim.

I watched that new film about giraffes; I didn't like it.

Tom birçok öneri verdi ama ben onlardan hiçbirisini beğenmedim.

Tom gave a lot of suggestions, but I didn't like any of them.

Bayan tezgahtar bana bir sürü kravat gösterdi, ama ben onlardan herhangi birini beğenmedim.

The shopwoman showed me a lot of neckties, but I didn't like any of them.

- Bu koltuk çok konforlu, ama rengini beğenmedim.
- Bu sandalye çok rahatmış, ama rengi hoşuma gitmedi.

This chair is very comfortable, but I don't like the color.