Translation of "Getirmeyin" in English

Çadırın içine yiyecek getirmeyin.

Don't bring food inside the tent.

Lütfen stadyuma alkollü içecek getirmeyin.

Please don't bring alcoholic beverages into the stadium.

Laboratuvara herhangi bir yiyecek getirmeyin.

Don't bring any food inside the laboratory.

Yolculuk sırasında çok fazla giysi getirmeyin.

Don't bring too much clothing when you travel.

Çadırın içine yiyecek getirmeyin. Bu, hayvanları çekecektir.

Don't bring food inside the tent. It will attract animals.

Yasak demedi serbest de demedi üstü kapalı yahu yapın işte bir şeyler daha sonra bana getirmeyin dedi

He did not say it was forbidden, he did not say it was free, he said, do it!