Translation of "Götürmesi" in English

Sami'nin Leyla'yı eve götürmesi gerekir.

Sami needs to take Layla home.

Yavrularını avın yanına götürmesi gerek. Çok da oyalanamaz.

She must bring her cubs to the kill, and soon.

Bizi istasyona götürmesi için bir taksiye ihtiyacımız vardı.

We needed a taxi to take us to the station.

Bence Tom'un Mary'yi partiye götürmesi pek olası değil.

- I think it's highly unlikely that Tom will take Mary to the party.
- I think that it's highly unlikely that Tom will take Mary to the party.
- I think that it's highly unlikely Tom will take Mary to the party.
- I think it's highly unlikely Tom will take Mary to the party.

Tom içtiğinden dolayı Mary'nin eve götürmesi gerektiğini düşünmüyor.

Tom doesn't think Mary should drive home since she's been drinking.

Tim'in eşi ona onu Paris'e götürmesi için ısrar etti.

Tim's wife insisted on his taking her to Paris.

Tom Mary'nin okula götürmesi için bir öğle yemeği hazırladı.

Tom packed a lunch for Mary to take to school.

Beyaz bir at üzerindeki bir şövalyenin onu götürmesi için bekliyor.

She's waiting for a knight on a white horse to take her away.

Brian'ın kız arkadaşı sık sık onu lüks restoranlara götürmesi için yalvarır.

Brian's girlfriend often begs him to take her to luxurious restaurants.