Translation of "Gerektiğini" in Hungarian

0.013 sec.

Examples of using "Gerektiğini" in a sentence and their hungarian translations:

Gitmen gerektiğini sanmıyorum.

Nem hiszem, hogy menned kellene.

Gitmemiz gerektiğini düşündüm.

Úgy gondoltam, mennünk kellene.

Riskleri dile getirmememiz gerektiğini,

Nem mondom, hogy ne hívjuk fel a figyelmet a kockázatra,

Hikâyelerin yavaş okunmasının gerektiğini

apránként élvezni darabjait,

Ne yapmamız gerektiğini düşünüyorsun?

Mit gondolsz, mit kellene tennünk?

Evde kalmam gerektiğini biliyordum.

Tudtam, hogy otthon kellett volna maradnom.

İçeriye girmeniz gerektiğini düşünüyoruz.

Szerintünk be kellene jönnötök.

Artık beklememiz gerektiğini sanmıyorum.

Nem hiszem, hogy tovább kéne várnunk.

Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.

Nem tudtam, hogy mit kellett volna tennem.

Sizinle gelmem gerektiğini biliyordum.

Tudtam, hogy veled kellett volna jönnöm.

Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.

Tudom, mit kell tennem.

Ne yapmam gerektiğini biliyorum.

Tudom, hogy mit kell tennem.

Gitmemiz gerektiğini hâlâ söylerim.

Még mindig azt mondom, hogy el kellett volna mennünk.

Vazgeçmemiz gerektiğini düşünüyor musun?

Azt gondolod, hogy fel fogjuk adni?

Derhal başlamamız gerektiğini önerdim.

- Azt javasoltam, hogy azonnal kezdjünk hozzá.
- Azt javasoltam, hogy azonnal kezdjük el.

Boston'da kalmamız gerektiğini biliyordum.

Tudtam, hogy Bostonban kellett volna maradnunk.

Ne söylemem gerektiğini düşünüyorsun?

Szerinted mit kellett volna mondanom?

Ne söylemem gerektiğini bilmiyorum.

- Nem találok szavakat.
- Nem tudom, mi jót mondhatnék.

Bunu yapmamamız gerektiğini bilmiyordum.

Nem tudtam, hogy ezt nem kellett megtennünk.

Tom çalışması gerektiğini biliyor.

Tom tudja, hogy tanulnia kellene.

Tom beklemem gerektiğini söylüyor.

Tamás azt mondja, hogy várnom kell.

Çalışıyor olmam gerektiğini biliyorum.

Tudom, hogy tanulnom kellene.

- Tom'a ne söylemem gerektiğini bilemedim.
- Tom'a ne söylemem gerektiğini bilmiyordum.

Nem tudtam mit kellett volna mondanom Tamásnak.

Sanki korkmaları gerektiğini bilseler de

Mintha tudták volna, hogy félniük kéne,

Polis nasıl yapması gerektiğini öğrenebilir.

Ebből a rendőrség értene.

Onu niçin yapmamam gerektiğini anlamıyorum.

- Nem látom okát, hogy miért ne tenném azt.
- Nem értem, miért nem szabad azt megtennem.

O, derhal gitmesi gerektiğini söyledi.

- Azt mondta, azonnal indulnia kell.
- Azt mondta, hogy azonnal el kell mennie.

Bu sözleşmeyi görmen gerektiğini düşündüm.

Szerintem látnod kellene ezt a szerződést.

Bunu yapmam gerektiğini düşünüyor musun?

Szerinted ezt meg kellene tennem?

Eve gitmem gerektiğini düşünüyor musun?

Szerinted haza kellene mennem?

Ne zaman gelmem gerektiğini bilmiyorum.

Nem tudom, mikor jöjjek.

Ben ne yapmamız gerektiğini biliyorum.

- Tudom, mit csináljunk!
- Tudom, mit kellene tennünk.

Tom'un ne yapması gerektiğini düşünüyorsunuz?

Szerinted Tamásnak mit kellene tennie?

Dün orada olmam gerektiğini unuttum.

Elfelejtettem, hogy tegnap itt kellett volna lennem.

Bir şey söylememem gerektiğini biliyordum.

Tudtam, hogy semmit nem szabadna mondanom.

Ne yapman gerektiğini biliyor musun?

Tudod, mit csinálj?

Tom'un kovulması gerektiğini düşünüyor musun?

Úgy véled, ki kellene rúgni Tamást?

Bunu atmam gerektiğini düşünüyor musun?

Gondolod, el kéne ezt dobnom?

Yeni gözlük almam gerektiğini düşünüyorum.

Azt hiszem, új szemüveget kell vennem.

Tom ne yapmamız gerektiğini bilecek.

Tomi tudja, mit tegyünk.

Daha çok çalışmamız gerektiğini biliyordum.

Tudtam, hogy keményebben kellett volna próbálkoznunk.

Kalmamız ve dövüşmemiz gerektiğini düşünüyorum.

Úgy gondolom, hogy maradjunk és harcoljunk.

Tom ne yapılması gerektiğini biliyordu.

Tom tudta, mi a teendő.

Kazanmak için ne gerektiğini biliyorum.

Tudom, mi kell a győzelemhez.

Ben dikkatli olmamız gerektiğini düşünüyorum.

Szerintem óvatosnak kell lennünk.

Tom sabırlı olmamız gerektiğini söyledi.

Tom azt mondta, hogy legyünk türelmesek.

Bana ne yapmam gerektiğini söyle.

Mondd meg, hogy mit kellett volna tennem.

Ben tekrar denememiz gerektiğini düşünüyorum.

Azt hiszem, újra meg kellene próbálnunk.

Tom kime sorması gerektiğini bilmiyor.

Tom nem tudja, kit kellene megkérdeznie.

Ne yapman gerektiğini anlamıyor musun?

- Nem tiszta, mit kell tenned?
- Nem vili, mi a dolgod?
- Nem világos, mi a dolgod?

Tom'un ne yapması gerektiğini biliyorum.

Tudom, mit kell tennie Tomnak.

Lütfen Tom'a gitmesi gerektiğini söyle.

Kérlek, mondd meg Tominak, hogy el kell mennie.

Tom'a ne yapması gerektiğini anlat.

Mondd el Tominak, mit kellene csinálnia.

Daha önce çıkmamız gerektiğini biliyordum.

Tudtam, hogy korán kellett volna elmennünk.

Bunu neden yapmamız gerektiğini anlamıyorum.

Nem értem, hogy miért kéne azt megtennünk.

Bunu neden yapmamamız gerektiğini anlamıyorum.

Nem értem, hogy miért ne kéne azt megtennünk.

Ve derhal hastaneye gelmem gerektiğini söyledi.

és azonnal be kell mennem a kórházba.

Tepki vermem gerektiğini biliyordum ama nasıl?

Most is tudtam, hogy valahogy reagálnom kell. De hogyan?

Fakat bunu mümkün kılmamız gerektiğini biliyoruz,

De tisztában vagyunk vele, hogy meg kell tegyük,

Elbette, cumaları ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz.

Péntekenként pedig, természetesen, tudják mi a dolguk.

Ve hemen müdahale edilmesi gerektiğini göreceksiniz.

foglalkozni kell velük.

Sadece bir şey yapmam gerektiğini değil,

rájöttem, nemcsak tennem kell valamit,

Onlar parayla ne yapmaları gerektiğini bilmiyor.

Nem tudják, hogy mit kezdjenek a pénzzel.

Tek başıma gitmem gerektiğini düşünüyor musun?

Gondolod, hogy egyedül kellene mennem?

O, daha fazla uyuman gerektiğini düşünüyor.

- Úgy véli, többet kellene aludnod.
- Szerinte több alvásra lenne szükséged.

Tom ne yapması gerektiğini öğrenmeye çalışıyor.

Tomi próbál rájönni, mit is kellene csinálnia.

Tom'a ne söylemem gerektiğini bilmem gerekiyor.

Tudnom kell, mit mondjak Tominak.

Daha sonra ne yapmamız gerektiğini düşünüyorsun?

Mit gondolsz, mit csináljuk most?

Tom bugün Mary'den kaçınmamız gerektiğini söyledi.

Tom azt mondta, ma el kellene Maryt kerülnünk.

Biri bana sana güvenmemem gerektiğini söyledi.

Valaki azt mondta, hogy ne bízzak benned.

Ne zaman orada olmamız gerektiğini bilmiyorum.

Nem tudom, hogy mikorra kellene ott lennünk.

O yasayı yürürlükten kaldırmaları gerektiğini düşünüyorum.

Szerintem hatályon kívül kellene helyezniük azt a törvényt.

Ona bundan bahsetmen gerektiğini düşünmüyor musun?

Nem gondolod, hogy el kellene mondanod neki?

Tom hangisini alması gerektiğini merak ediyordu.

Tomi azon gondolkozott, melyiket vegye meg.

Bundan Tom'a bahsetmen gerektiğini düşünmüyor musun?

Nem gondolod, hogy erről szólnod kellene Tominak?

Tom bana derhal gitmem gerektiğini söyledi.

Tom azt mondta nekem, hogy most rögtön el kellene mennem.

Kendini bu duruma düşürmemen gerektiğini bilmeliydin.

Lehetett volna annyi eszed, hogy nem hozod magad ilyen helyzetbe.

Tom'a bir şey söylemen gerektiğini sanmıyorum.

Nem hiszem, hogy Tomnak el kell mondanod bármit is.

Hangi trene binmesi gerektiğini ona söyle.

Mondd meg neki, melyik vonatra üljön.

Yarın randevumda ne giymem gerektiğini düşünüyorsun?

Mit gondolsz, mit vegyek fel holnap a randira?

Tom bana burada yüzmemem gerektiğini söyledi.

Tom azt mondta nekem, hogy ott nem szabad úsznom.

Bana ne yapmam gerektiğini düşündüğünü söyle.

- Mondd meg nekem, mit gondolsz, mit kellene tennem.
- Mondd, te mit gondolsz, mit kellene csinálnom.

Tom Mary ile konuşması gerektiğini söyledi.

Tom azt mondta, hogy beszélnie kellett Maryvel.

Tom onun ne yapması gerektiğini bilmiyor.

Tom nem tudja, mit kellene tennie.

Tom'a çok fazla güvenmen gerektiğini sanmıyorum.

Nem hinném, hogy nagyon meg kellene bíznod Tomiban.

Tom'a Mary'ye ne söylemesi gerektiğini söyleyeceğim.

- Meg fogom mondani Tomnak, hogy mit kéne mondania Marinak.
- Majd én megmondom Tominak, hogy mit mondjon Marinak.

Kendimize dayanmamız gerektiğini söylemek kötü bir şeydir.

Ráfogjuk: "Ez is csak egy rossz dolog az életben, ki kell bírni."

Dalış kıyafeti giymemem gerektiğini içgüdüsel olarak biliyordum.

Ösztönösen éreztem, hogy nem szabad búvárruhát viselnem.

Sürücü bize hangi otobüse binmemiz gerektiğini söyledi.

A sofőr elmondta nekünk, melyik buszra kell felszállnunk.

Bütün şişman insanların diyet yapması gerektiğini düşünüyorum.

Szerintem minden kövér embernek diétáznia kéne.

Lütfen bana öncelikle ne yapmam gerektiğini söyle.

Mondja meg kérem, mit tegyek először.

Tom ve Mary'nin Boston'da olmaları gerektiğini düşünüyordum.

Azt hittem Tomnak és Marynek Bostonban kellett volna lenniük.

Herhangi bir şey söylemememiş olmam gerektiğini biliyordum.

Tudtam, hogy semmit nem kellett volna mondanom.

Tom daha çok pravo yapmamız gerektiğini söyledi.

Tom azt mondta, hogy többet kellene próbálnunk.

Tom'u seninle birlikte Boston'a götürmen gerektiğini sanmıyorum.

Szerintem nem kellene magaddal vinni Tomot Bostonba.

Daha çok çalışman gerektiğini sana söylemedim mi?

Nem megmondtam, hogy keményebben kellene tanulnod?!

Bir şey bana hayır demem gerektiğini söylüyor.

Valami azt súgja nekem, hogy nemet kellene mondanom.

Ağlamam mı yoksa gülmem mi gerektiğini bilmiyorum.

Nem tudom, hogy sírjak vagy nevessek.