Translation of "Mary'yi" in English

0.050 sec.

Examples of using "Mary'yi" in a sentence and their english translations:

Mary'yi korumalısın.

You should protect Mary.

Mary'yi uyandır.

Wake Mary up.

Mary'yi öpmeliydim.

- I should've kissed Mary.
- I should have kissed Mary.

Mary'yi severdim.

I used to love Mary.

Mary'yi dinlemeliydim.

I should have listened to Mary.

Mary'yi seviyorum.

I love Mary.

Mary'yi unutamam.

I can't forget Mary.

Mary'yi bekle.

Wait for Mary.

Mary'yi kurtardım.

I saved Mary.

Mary'yi bulduk.

We found Mary.

Mary'yi kaybettim.

I lost Mary.

Mary'yi kaybettik.

We lost Mary.

- Mary'yi nereden tanıyorsun?
- Mary'yi nereden tanıyorsunuz?

How do you know Mary?

- Tom, Mary'yi duymadı.
- Tom, Mary'yi işitmedi.

Tom didn't hear Mary.

- Tom, Mary'yi alkışladı.
- Tom, Mary'yi neşelendirdi.

Tom cheered Mary on.

- Tom'un Mary'yi dinlemesi gerekiyor.
- Tom, Mary'yi dinlemeli.
- Tom'un Mary'yi dinlemesi gerek.

Tom needs to listen to Mary.

- Tom, Mary'yi beklemeliydi.
- Tom'un Mary'yi beklemesi gerekirdi.

- Tom should've waited for Mary.
- Tom should have waited for Mary.

- Tom, Mary'yi gösterdi.
- Tom, Mary'yi işaret etti.

Tom pointed to Mary.

- Tom, Mary'yi dinlemeliydi.
- Tom'un Mary'yi dinlemesi gerekirdi.

- Tom should've listened to Mary.
- Tom should have listened to Mary.

- Tom, Mary'yi aramalıydı.
- Tom'un Mary'yi araması gerekirdi.

- Tom should've called Mary.
- Tom should have called Mary.

- Git ve Mary'yi uyandır.
- Mary'yi uyandırmaya git.

Go and wake Mary up.

- Tom, Mary'yi korumalıydı.
- Tom'un Mary'yi koruması gerekirdi.

- Tom should've protected Mary.
- Tom should have protected Mary.

- Tom, Mary'yi durdurmalıydı.
- Tom'un Mary'yi durdurması gerekirdi.

- Tom should've stopped Mary.
- Tom should have stopped Mary.

- Tom, Mary'yi beklemeli.
- Tom'un Mary'yi beklemesi gerekir.

Tom is supposed to wait for Mary.

- Tom, Mary'yi utandırdı.
- Tom, Mary'yi mahcup etti.

Tom embarrassed Mary.

- Tom Mary'yi küplere bindirdi.
- Tom, Mary'yi deli etti.
- Tom, Mary'yi çok sinirlendirdi.

Tom drives Mary up the wall.

Tom, Mary'yi azarladı.

Tom scolded Mary.

Tom, Mary'yi gücendirdi.

Tom offended Mary.

John Mary'yi atlattı.

John made Mary jump.

Tom, Mary'yi okşadı.

Tom patted Mary.

Tom, Mary'yi izledi.

Tom followed Mary.

Tom, Mary'yi kızdırıyor.

Tom is annoying Mary.

Tom, Mary'yi dövüyor.

Tom is beating Mary.

Tom, Mary'yi izliyor.

Tom is following Mary.

Tom, Mary'yi azarlıyor.

Tom is scolding Mary.

Tom, Mary'yi boşadı.

Tom divorced Mary.

Mary'yi övmeyi seviyorum.

I like to praise Mary.

Neden Mary'yi gıdıklıyorsun?

Why are you tickling Mary?

Tom, Mary'yi özlüyor.

Tom misses Mary.

Tom, Mary'yi durdurdu.

Tom made Mary stop.

Tom, Mary'yi bekliyor.

Tom is waiting for Mary.

Tom, Mary'yi öldürmedi.

Tom didn't kill Mary.

Tom, Mary'yi bulamadı.

- Tom couldn't find Mary.
- Tom wasn't able to find Mary.

Mary'yi öptün mü?

Did you kiss Mary?

Mary'yi kaybetmek istemiyorum.

I don't want to lose Mary.

Mary'yi çok seviyorum.

I love Mary so much.

Tom, Mary'yi bulamıyor.

Tom can't find Mary.

Tom, Mary'yi durduramaz.

Tom can't get Mary to stop.

Tom, Mary'yi bekleyemez.

Tom can't wait for Mary.

Ben Mary'yi istiyorum.

I want Mary.

Tom, Mary'yi istiyordu.

Tom wanted Mary.

Mary'yi öpmek istiyorum.

I'd like to kiss Mary.

Tom, Mary'yi seviyor.

Tom loves Mary.

Tom, Mary'yi ayartıyor.

Tom is leading Mary astray.

Tom, Mary'yi beklemeliydi.

Tom should've waited for Mary.

Tom, Mary'yi dolandırdı.

Tom swindled Mary.

Tom, Mary'yi uyandıramadı.

Tom was unable to wake Mary up.

Tom, Mary'yi dinlemiyor.

- Tom isn't listening to Mary.
- Tom doesn't listen to Mary.

Tom, Mary'yi öpecek.

Tom is going to kiss Mary.

Tom, Mary'yi arıyordu.

Tom was looking for Mary.

Tom, Mary'yi kovmayacak.

Tom isn't going to fire Mary.

Tom, Mary'yi yakalamayacak.

- Tom isn't going to catch Mary.
- Tom won't catch Mary.

Tom, Mary'yi aramayacak.

- Tom isn't going to call Mary.
- Tom won't call Mary.

Tom, Mary'yi aldattı.

Tom played a trick on Mary.

Dün Mary'yi gördüm.

I saw Mary yesterday.

Tom, Mary'yi bulacak.

- Tom will find Mary.
- Tom is going to find Mary.

Tom Mary'yi suçladı.

- Tom blamed Mary.
- Tom pointed the finger at Mary.

Tom, Mary'yi görebilir.

Tom could see Mary.

Tom, Mary'yi dinlemiyordu.

Tom wasn't listening to Mary.

Tom, Mary'yi anladı.

Tom understood Mary.

Tom, Mary'yi suçlamadı.

Tom didn't blame Mary.

Tom, Mary'yi tanıyordu.

Tom knew Mary.

Abbott Mary'yi öldürdü.

Abbott killed Mary.

Tom'a Mary'yi arattım.

I had Tom make the call to Mary.

Mary'yi güçlükle hatırlıyorum.

I hardly remember Tom.

Tom, Mary'yi unutamıyor.

Tom can't forget Mary.

Tom, Mary'yi tanıyor.

Tom knows Mary.

Mary'yi çok sevdim.

I loved Mary so much.

Hâlâ Mary'yi seviyorum.

I still love Mary.

Tom, Mary'yi kurtardı.

Tom rescued Mary.

Tom, Mary'yi incitmedi.

Tom wouldn't hurt Mary.

Tom, Mary'yi itti.

- Tom gave Mary a shove.
- Tom gave Mary a push.

Tom, Mary'yi dinledi.

Tom listened to Mary.

Tom, Mary'yi bekledi.

Tom waited for Mary.

Tom, Mary'yi kızdırdı.

Tom made Mary angry.

Tom, Mary'yi aradı.

- Tom called Mary.
- Tom called Mary up.
- Tom gave Mary a call.

Tom, Mary'yi yanılttı.

Tom misled Mary.

Mary'yi ne durdurdu?

What stopped Mary?

Mary'yi kim getirdi?

Who brought Mary?

Mary'yi sevdiğini bilmiyordum.

I didn't know you liked Mary.

Tom, Mary'yi incitemezdi.

Tom couldn't have hurt Mary.

Tom, Mary'yi anlıyor.

Tom understands Mary.

Tom, Mary'yi buldu.

- Tom found Mary.
- Tom has found Mary.