Translation of "Düşünmesi" in English

0.012 sec.

Examples of using "Düşünmesi" in a sentence and their english translations:

Tom'un hızlı düşünmesi günü kurtardı.

Tom's quick thinking saved the day.

Ricayı düşünmesi için ısrar etti.

She urged him to consider the request.

Tom'a bunu düşünmesi için zaman vermeliydim.

I had to give Tom time to think about it.

Tom'un eve gidip onun hakkında düşünmesi gerek.

Tom should go home and think about it.

Bu noktada düşünmesi çok zor bir şey değil.

I mean, at this point, it's kind of a no-brainer,

Tom'a, Mary'nin önerdiği işi almayı düşünmesi gerektiğini söyledim.

I told Tom he should consider taking the job Mary offered him.

Tom Mary'ye onu düşünmesi için bir hafta verdi.

Tom gave Mary a week to think it over.

Tom'un hızlı bir şekilde bir çözüm düşünmesi gerekiyor.

Tom needs to think of a solution quickly.

Patronun Tom'a zam vermeyi düşünmesi pek olası değil.

It's unlikely that the boss would consider giving Tom a raise.

Tom'un bunun hakkında düşünmesi için zamana ihtiyacı var.

Tom needs time to think about that.

Tıpkı Sarah'nın flörtünün en iyi insan olduğunu düşünmesi gibi,

like Sarah thinks her date is the best person,

Tom Mary'ye onun hakkında düşünmesi için bir dakika verdi.

Tom gave Mary a moment to think about it.

Biz o konuda Tom'a düşünmesi için biraz zaman vermeliyiz.

We should give Tom some time to think about it.

Niçin onun hakkında düşünmesi için Tom'a biraz zaman vermiyorsun?

Why don't you give Tom some time to think about it?

Bu sadece kendini düşünmeden önce başkalarını düşünmesi gibi bir şey.

It is just like her to think of others before thinking of herself.

- Düşünmen yeter.
- Düşünmesi yeter.
- Düşünmeniz yeter.
- Önemli olan düşünmek.
- Önemli olan niyet.

It's the thought that counts.

Onun hakkında daha çok düşünmesi için Tom'a daha çok zaman vermek zorunda kaldım.

I had to give Tom more time to think about it.