Translation of "Söyledim" in Japanese

0.012 sec.

Examples of using "Söyledim" in a sentence and their japanese translations:

Öyle söyledim.

- 私はそう言いました。
- そう言っておいたはずだ。

Gerçeği söyledim.

私は真実を言った。

Onu söyledim.

私はそう言いました。

- Sana yalan söyledim.
- Size yalan söyledim.

あなたに嘘をついた。

Ona gitmemesini söyledim.

彼女に行かないようにと言った。

Geride kalmasını söyledim.

後ろに下がっているように言ったよね。

Tom'a doğruyu söyledim.

私はトムに真実を伝えた。

Sana zaten söyledim.

すでにお話ししました。

Üzgün olduğumu söyledim.

- だから謝ってるじゃない。
- ごめんって言ったじゃん。

Kimseye söylememeni söyledim.

誰にも言うなって言ったじゃん。

Ona gelmesini söyledim.

私は彼に来るように言った。

Onun gidebileceğini söyledim.

私は彼がいってもよいといった。

Tom'a yalan söyledim.

トムに嘘ついてるんだ。

Bildiğimi polise söyledim.

私は警官に知っていることを全部話した。

Sana yalan söyledim.

あなたに嘘をついた。

- Onu bir şaka olarak söyledim.
- Onu şaka olarak söyledim.

- 冗談だよ。
- 冗談で言ったのよ。

İşyerime hasta olduğumu söyledim,

勤めに病気休暇願いを出し

Bunun hediye olmadığını söyledim.

贈り物ではありません

Şaka ile öyle söyledim.

- 冗談のつもりでそう言ったんだ。
- 冗談のつもりでいった。

Onu kendi kendime söyledim.

私はそうひとりごとを言った。

Ona geç kalmamasını söyledim.

彼に遅れないようにいいました。

Ona sakin olmasını söyledim.

私は彼に静かにするように言った。

Büyük haberi ona söyledim.

私は彼にそのビッグニュースを知らせた。

Ona taş fırlatmamasını söyledim.

私は彼に、石を投げるなと言った。

Ona sözünü tutmasını söyledim.

私は彼に約束を守るようにいった。

Ona odadan ayrılmasını söyledim.

- 私は彼に部屋から出て行くように言った。
- 私は彼に部屋を離れるように言った。

Onu mutlu edeceğimi söyledim.

僕は彼女を幸せにすると言った。

Ne yapacağını ona söyledim.

私は彼に何をしたらよいのか教えてやった。

Karıma hemen hazırlanmasını söyledim.

私は妻に急いで用意をするように言った。

Bana Tom dememeni söyledim.

トムって呼ばないでって言ったでしょ?

Onu tekrar yapmayacağımı söyledim.

もうそれやるつもりはないって言ったでしょ。

Mary'ye boşanmak istediğimi söyledim.

メアリーに離婚したいって話したよ。

Ona ne yapacağımı söyledim.

私は彼女になにをすべきか言いました。

Onunla alışverişe gitmediğimi söyledim.

私は彼女とは買い物に行かないと言った。

Ne biliyorsam ona söyledim.

私は彼に少しではあるが持っていた情報を全部教えた。

Ben Jane'e sakinleşmesini söyledim.

私はジェーンに落ち着くように言いました。

Sana tekrar tekrar söyledim.

口をすっぱくして言ったのに。

Yalan söyledim. Lütfen affet.

嘘をついたことを許して下さい。

Ben zaten ebeveynlerime söyledim.

親にはもう話しました。

Sana meşgul olduğumu söyledim.

忙しいって言ったじゃん。

Hey, üzgün olduğumu söyledim.

- ねえ、ごめんなさいって言ったじゃない。
- おい、だからもう謝ったじゃん。

Ne zaman yalan söyledim?

私がいつ嘘をついたことがありますか。

Ona hatalı olduğunu söyledim.

私は彼に彼が間違っているといった。

Ben istemeden yalan söyledim.

心ならずも嘘を言った。

Ben, onun gidebileceğini söyledim.

私は彼がいってもよいといった。

- Sana sadece şaka yaptığımı söyledim.
- Size sadece şaka yaptığımı söyledim.

あれは冗談だって言ったじゃん。

Fabrikayı Idaho’ya kurmak istediğimi söyledim.

そして「ここに建てたい」と思いました

Ona odanın dışını temizlemesini söyledim.

- 彼に部屋から出て行くようにいった。
- 私は彼に部屋から出て行くように言った。

Sana durmanı söyledim, değil mi?

やめなさいって言ってるでしょ。

Sana buraya tekrar gelmemeni söyledim.

ここには二度と来ないように言ったはずです。

Sana Tom hakkında konuşmamanı söyledim.

トムのこと話さないでって言ったよね。

Ona raporu çabucak bitirmesini söyledim.

私は彼女に急いで報告書を書き終えるように言った。

Ona tekrar geç kalmamasını söyledim.

私は彼に二度と遅刻するなと言った。

Kyoto'da ne göreceğini ona söyledim.

私は彼に京都で何を見たらいいか教えました。

Ona eve yalnız gitmemesini söyledim.

私は彼に一人でその場所に行くなと言った。

Müşterilere nasıl davranılacağını sana söyledim.

顧客の扱い方をお話しした。

Ona ertesi gün gelmesini söyledim.

私はかれに明日来なさいと言った。

Bir keresinde televizyonda şarkı söyledim.

僕は一度テレビに歌った。

Onlara daha çok çalışmalarını söyledim.

私は彼らにもっと勉強するように告げた。

- Ben onu söyledim, ama onu demek istemedim.
- Onu söyledim, ama onu demek istemedim.

私は確かにそう言ったが、そのつもりではなかった。

Ne kadar çok şey öğrendiğimizi söyledim.

建築や その都市を作る 5つの素材について話しました

Ben daha sonra tekrar arayacağımı söyledim.

私はまた後で電話するといった。

- Yağmur yağabileceğini düşündüm.
- Yağmur yağabileceğini söyledim.

雨が降るかもしれないと私は言った。

Onu yapmamanı sana tekrar tekrar söyledim.

やめてと何度も言ったでしょう。

Sana tekrar tekrar dikkatli olmanı söyledim.

もっと注意するようにって何度も言ったでしょ。

Melissa'nın ne dediğini sana söyledim mi?

メリッサが言ったこと話したかしら?

Yaşım hakkında kız arkadaşıma yalan söyledim.

私は年齢の事で彼女に嘘をつきました。

Onu annemi memnun etmek için söyledim.

私は母を喜ばせようとしてそう言ったのです。

Onu nasıl yapacağımı bilmediğimi sana söyledim.

そのやり方を知らないと言ったはずですが。

Mary'ye sadece arkadaş olmak istediğimi söyledim.

私はメアリーに友達になりたいだけだと言いました。

Sana gerçeği söyleyeceğim, sana yalan söyledim.

事実を教えてあげるよ。私、噓をつきました。

Tom'a ona bir hediye alacağımı söyledim.

私がトムに言ったの、何かプレゼント買ってくるって。

Ona o işi derhal yapmasını söyledim.

私は彼女に、すぐ仕事をしなさい、といった。

Ona ipi bırakmamasını söyledim ama bıraktı.

私は彼女にロープを放すなと言ったが、放してしまった。

Ben sana abartmamanı milyon kez söyledim.

誇張はやめなさいって100万回言ったでしょ。

Tom'a daha çok çalışması gerektiğini söyledim.

もっと一所懸命勉強しなきゃいけないよ、ってトムに話した。

Tom'a çalışmalarını daha ciddiye almalarını söyledim.

もっと一所懸命勉強しなきゃいけないよ、ってトムに話した。

Odanda sigara içmemeni zaten sana söyledim.

もう、部屋でタバコを吸わないでって言ったでしょ。

Güreş ringini hazırlamada yardım etmek istediğimi söyledim.

リングの組み立てを手伝えるか 彼らに尋ねました

Gelecek doğum günümde yirmi yaşında olacağımı söyledim.

次の誕生日で20歳になりますと私は言った。

Senin çok iyi bir iş yapmadığını söyledim.

「きみらはあんまりいい仕事をしていないね」私は言った。

Ona çok çalışmasını yoksa başarısız olacağını söyledim.

私は彼に、「一生懸命働きなさい。さもないと失敗しますよ」と言った。

Yüzüne karşı onun bir korkak olduğunu söyledim.

私は彼に面と向かって臆病者といってやった。

Jim'e kendini çok fazla içmekten dizginlemesini söyledim.

- 私はジムにあまり飲みすぎないようにと言った。
- 僕はジムに飲みすぎは控えるように言った。

Sana Tom'un gerçekten sinir bozucu olduğunu söyledim.

トムはマジでうざいって言ったでしょ。

Önce söyledim, yine söylüyorum: benim eşyalarıma dokunma!

- 前にも言ったけど、もう一度言おう。私の物を触るな!
- 前も言ったけど、もう一度言うわね。私の物に触らないで!

Onun huzurunda sana konu hakkında konuşmamanı söyledim.

彼女の前でそのことを話すなって言っただろう。

Onlara bana bir bilet daha göndermelerini söyledim.

私は彼らにチケットをもう一枚送ってくれるように頼んだ。

Sonuç kamuya açıklanır açıklanmaz, onu sana söyledim.

結果が公表され次第、私は君にそれを知らせた。

Ona her sabah saat yedide kalktığımı söyledim.

私は毎朝7時に起きると彼に言った。

Ona saat dokuza kadar evde olmasını söyledim.

私は彼女に9時までに帰宅するように言った。

Ona elimden gelenin en iyisini yapacağımı söyledim.

私は彼に最善を尽くすと言った。

Bir hafta önce onu gördüğümü ona söyledim.

私は1週間前に彼女に会った、と彼に話しました。

Onun sadece bir şaka olduğunu sana söyledim.

あれは冗談だって言ったじゃん。

Bana Tom dememeni sana söyledim, değil mi?

トムって呼ばないでって言ったでしょ?

Endişelenmeyin. Size her şeyin iyi olacağını söyledim.

心配ないよ。全て上手くいくって言ったじゃないか。

Tom'a bugün eve erken gitmem gerektiğini söyledim.

今日は早く家に帰らなくちゃいけないって、トムに言ったんだけど。

Daha sonra içmek için bir tane daha söyledim.

後で飲むための2本目のコーラです

Sana bir kez söyledimse, sana bin kez söyledim.

何度言ったら分かるんだ。