Translation of "Bırakıldılar" in English

0.002 sec.

Examples of using "Bırakıldılar" in a sentence and their english translations:

Düşmanın ateşine maruz bırakıldılar.

They were exposed to the enemy's gunfire.

Çocuklar kendi kaderlerine bırakıldılar.

The children were left to fend for themselves.

Tom ve Mary yalnız bırakıldılar.

Tom and Mary were left alone.

Kendileri için çalışmak üzere serbest bırakıldılar.

They were freed to work for themselves.

Brown ve arkadaşları kaçmak zorunda bırakıldılar.

Brown and his friends were forced to flee.

- Düşman hatlarında terk edildiler.
- Düşman hatlarında bırakıldılar.

They were left behind enemy lines.

Vlad'ın görüşününe göre, onlar daha iyi bir öteki dünya için dünyevi acılara maruz bırakıldılar

In Vlad's opinion, they "depart earthly sufferings for a better afterlife".