Translation of "Akü" in English

Akü ölü.

The car battery is dead.

Bu oyuncak araba akü ile çalışır.

This toy car runs on batteries.

Tom'un arabasını akü takviyesi yaparak çalıştırması gerekti.

Tom needed to jump start his car.

Arabam için yeni bir akü almak zorundayım.

I have to buy a new battery for my car.

Tom arabasının bagajında daima akü takviye kablosu bulundurur.

Tom always keeps a set of jumper cables in the trunk of his car.

- Pil şarj edilmek zorunda.
- Akü şarj edilmek zorunda.

The battery has to be charged.

- Pil artık çalışmıyordu.
- Akü artık çalışmıyordu.
- Batarya artık çalışmıyordu.

The battery was no longer working.

Tom bana arabası için yeni bir akü satın almak istediğini söyledi.

- Tom told me he wanted to buy a new battery for his car.
- Tom told me that he wanted to buy a new battery for his car.