Translation of "Bulundurur" in English

0.002 sec.

Examples of using "Bulundurur" in a sentence and their english translations:

O, bu silahı yüklü bulundurur.

He keeps this gun loaded.

Tom ofisinde değişik elbiseler bulundurur.

Tom keeps a change of clothes in his office.

Tom arabasının bagajında bir av bıçağı bulundurur.

Tom keeps a hunting knife in the trunk of his car.

Mary dizüstü bilgisayarını her zaman yanında bulundurur.

Mary keeps her laptop with her at all times.

İyi bir asker eylemlerini göz önünde bulundurur.

A good soldier considers his actions.

Tom bahçesinde gizli bir yedek anahtar bulundurur.

Tom keeps a spare key hidden in his garden.

Tom arabasının bagajında daima akü takviye kablosu bulundurur.

Tom always keeps a set of jumper cables in the trunk of his car.

Tom her zaman ceketinin cebinde biraz aspirin bulundurur.

Tom always keeps some aspirin in his jacket pocket.

Tom öğle yemeğinden sonra dişlerini fırçalayabilmek için ofisinde bir diş fırçası bulundurur.

Tom keeps a toothbrush in his office so he can brush his teeth after lunch.

- Tom yanında her zaman silah taşır.
- Tom üzerinde her zaman silah bulundurur.

Tom carries a gun with him at all times.