Translation of "Araba" in English

0.019 sec.

Examples of using "Araba" in a sentence and their english translations:

- Bir araba sürebilirim.
- Araba sürebilirim.

- I am able to drive a car.
- I can drive a car.

- Araba durdu.
- Araba stop etti.

The automobile stopped.

Bu araba bir elektrikli araba.

This car is an electric car.

- Araba alev aldı.
- Araba yandı.

The car caught fire.

Araba üretiyor

Manufacturing cars

Araba çalındı.

- I had my car stolen.
- The car was stolen.

Araba sarsıldı.

The car gave a jolt.

Araba kıpırdamadı.

The car didn't move.

Araba hazır.

The car is ready.

Araba durmadı.

The car didn't stop.

Araba bozuldu.

The car broke down.

Araba çalışmazdı.

The car wouldn't start.

Araba mavi.

The car is blue.

Araba çalışmıyor.

The car doesn't start.

Araba başladı.

The car started.

Araba gıcırdıyor.

The car is screeching.

Araba nerede?

- Where's the car?
- Where is the car?

Araba süreceğim.

I'll drive.

Araba güzelmiş.

Nice wheels.

Araba durdu.

The car stopped.

Araba telefonumdayım.

I'm on my car-phone.

Araba sürebilirim.

- I am able to drive a car.
- I can drive a car.
- I can drive.

Araba yavaşladı.

The car slowed down.

Araba onundur.

The car is his.

Araba kullanırım.

- I'm driving.
- I'm driving a car.
- I drive.

Araba sürmemeliydim.

I shouldn't have been driving.

Araba burada.

- Here is the car.
- Here's the car.

Araba sürüyorum.

I'm driving.

Araba sürdüm.

I drove.

Araba yeşildir.

The car is green.

Araba kahverengidir.

The car is brown.

Araba gridir.

The car is grey.

Araba kırmızıdır.

The car is red.

Araba siyahtır.

The car is black.

Araba beyazdır.

The car is white.

Araba sarıdır.

The car is yellow.

Araba turuncudur.

The car is orange.

Araba iyidir.

The car is good.

Araba kötüdür.

The car is bad.

Araba Brian'in.

The car is Brian’s.

Araba uzaklaştı.

The car drove away.

Araba sürmedim.

I didn't drive.

Bir araba.

Some car.

Araba çalışmayacak.

The car won't start.

Araba kullanma!

Don't drive!

Araba caddedir.

- A car is in the street.
- A car is on the street.
- The car is on the street.
- The car is in the street.

Araba dışarıda.

A car is outside.

Araba sokaktadır.

The car is in the street.

Araba yavaş.

The car is slow.

Araba garajda.

The car is in the garage.

Araba süremem.

I can't drive a car.

Araba kirli.

The car is dirty.

- Hangi araba bizim?
- Hangi araba bizimki?

Which car is ours?

- Araba sürmeyi bilmiyorum.
- Ben araba kullanamam.

- I do not know how to drive a car.
- I can't drive.
- I don't know how to drive a car.

- Annem araba kullanamaz.
- Annem araba süremez.

- My mother cannot drive a car.
- My mother can't drive a car.

Bu araba, şu araba kadar pahalıdır.

This car is as expensive as that one.

Bu araba o araba gibi sürülebilir.

This car can drive just as well as that one there.

- Araba tarafından geçildim.
- Araba beni solladı.

I was overtaken by the car.

- Tom araba süremez.
- Tom araba kullanamaz.

- Tom cannot drive.
- Tom can't drive.

Bu araba o araba kadar büyüktür.

This car is as big as that car.

- Araba ağaca çarptı.
- Araba, ağaca tosladı.

The car bumped the tree.

- Nasıl araba süreceğini biliyor musun?
- Araba sürebilir misin?
- Bir araba sürebilir misin?
- Araba kullanabilir misin?

- Can you drive a car?
- Can you drive?
- Do you know how to drive a car?
- Do you know how to drive?

İçiyorsan araba sürme. Araba sürüyorsan içki içme.

If you drink, don't drive. If you drive, don't drink.

- O, araba sürmeyi bilmez.
- O araba süremez.

She can't drive a car.

- İçmemelisin ve araba sürmemelisin.
- İçip araba sürmemelisin.

You shouldn't drink and drive.

- Tom! Araba yanıyor!
- Tom! Araba alevler içinde.

Tom! The car is on fire!

- İçiyorsan araba sürme. Araba sürüyorsan içki içme.
- Eğer içki içersen araba sürme, eğer araba sürersen içki içme.

If you drink, don't drive. If you drive, don't drink.

Araba sola saptı.

The car cut to the left.

Araba bataryam ölmüş.

My car battery is dead.

Araba sola döndü.

- The car made a turn to the left.
- The car turned to the left.
- The car turned left.

Araba bozulursa, yürürüz.

If the car breaks down, we'll walk.

Hangi araba babanınki?

Which car is your father's?

Yeni araba onun.

The new car is hers.

Araba çok hızlı.

The car is very fast.

Araba polise çarptı.

The car ran down the policeman.

Araba aniden durdu.

The car came to an abrupt stop.

Araba aniden döndü.

The car turned abruptly.

Araba hızlı çalışmaz.

The car doesn't run fast.

İşte bir araba.

Here's a car.

O, araba kullanamaz.

He isn't able to drive a car.

Mavi araba pahalı.

The blue car is expensive.

O araba onun.

That car is his.

O araba süremez.

She can't drive a car.