Translation of "çıkmadık" in English

0.003 sec.

Examples of using "çıkmadık" in a sentence and their english translations:

Dün gece dışarı çıkmadık.

We didn't go out last night.

Hiçbirimiz onun fikirlerine karşı çıkmadık.

None of us are opposed to his ideas.

Biz asla çıkmadık ama bir kez öpüştük.

We never dated, but we kissed once.

- Hayat varken umut var.
- Çıkmadık candan ümit kesilmez.

While there is life, there is hope.

İlk beş yıl, ben ve iş arkadaşlarım fabrikadan hiç çıkmadık.

Five years, me and all my colleagues, we never left the factory.

Dün gece dışarı çıkmadık. Sinemaya gidebilirdik ama evde kalmaya karar verdik.

We didn't go out last night. We could have gone to the movies, but we decided to stay home.

Dün gece hava çok soğuktu, bu yüzden dışarıya çıkmadık, evde kaldık.

It was very cold last night, so we didn't go outside, but stayed indoors.