Translation of "Hiç" in Chinese

0.010 sec.

Examples of using "Hiç" in a sentence and their chinese translations:

Hiç uyuyamıyorum!

完全睡不着。

Hiç olmadı.

从来都没有!

Hiç çalışmadım.

我完全没有读书。

Hiç uyuyamıyorum.

完全睡不着。

Hiç anlamıyorum.

我完全不懂。

- Hiç kahve kalmadı.
- Hiç kahve kalmamış.

没有咖啡剩下来。

- Hiç kalan ekmeğimiz yok.
- Hiç ekmeğimiz kalmadı.

我們沒麵包了。

- O hiç yoktan iyidir.
- Hiç yoktan iyidir.

有比沒有好。

Sen hiç değişmedin.

- 你一点都没变。
- 你真的一点没变。

Hiç zamanımız yok.

我们没时间。

Onu hiç tanımıyorum.

她对我来说是一个完全陌生的人。

Hiç sabrım yoktur.

我沒耐性。

Hiç şekerimiz yok.

我们没有糖。

Hiç bozuğum yok.

我没任何零钱。

İngilizceyi hiç konuşamam.

我一点英文都不会说。

Hiç düşmanım yok.

我没有敌人。

Amerika'ya hiç gitmedim.

- 我从来没去过美国。
- 我从来没去过美洲。

Hiç param yok.

我一點錢都沒有。

Saçımı hiç sevmiyorum.

我根本不喜歡我的頭髮。

Hiç arkadaşım yok.

我没有朋友。

Hiç horladın mı?

你打过鼾吗?

Hiç kimse sormadı.

没人问过。

Ben hiç yüzemem.

我一点也不会游泳。

Hiç sırrımız yoktu.

我們沒有秘密。

Hiç seçeneğim yoktu.

那时我没有选择的余地。

Hiç sorun değil!

- 什么问题都没有!
- 一点问题都没有!
- 没有任何问题!

Hiç mutlu olmadın.

你从来没有快乐过。

Hiç golf oynamadım.

我从没玩过高尔夫。

Hiç kedi yoktu.

以前那里没有过猫。

Hiç kimseyi tanımıyorduk.

我們誰也不認識。

Hiç ilginç değildi.

一点也不好玩。

Onunla hiç karşılaşmadım.

我以前从没见过她。

O hiç çalışmadı.

他根本就没有学习。

Bunu hiç anlayamıyorum.

我一點也不懂這個。

Hiç sabun yok.

沒有任何肥皂。

Durum hiç değişmedi.

情况丝毫没有改变。

Gerçeği hiç öğrenmedi.

他永远发现不了真相。

Hiç kahve içmiyorum.

我一点咖啡也不喝。

Fizikle hiç ilgilenmiyorum.

我對物理學完全沒有興趣。

Hiç kimse bilmeyecek.

- 沒有人會知道。
- 没有人能知道。

Hiç kimse bilmiyor.

这件事人人都知道。

Hiç dinleniyor musun?

你休息过吗?

Hiç hata yoktu.

没有错误。

Bunu hiç düşünmedim.

我從來沒有想到這一點。

Tom'u hiç küçümsemedim.

我从没低估汤姆。

Hiç vazgeçmeyecek misin?

你真是没完没了

Bu hiç olmayacak.

那从不会发生。

Onlar hiç vazgeçmedi.

他們並沒有放棄。

Hiç şüphe yok.

毫无疑问。

Hiç para istemiyorum.

我不要钱。

Hiç çocuğum yok.

我没有孩子。

Onu hiç anlamadım.

我完全聽不懂他說的話。

Hiç paran yok.

您沒有任何錢。

Sanatla hiç ilgilenmez.

他對藝術一點也不感興趣。

Avrupa'da hiç bulunmadım.

我从没去过欧洲。

Hiç tuz kalmadı.

没有剩余的盐了。

Hiç şeker yok.

没有糖。

Hiç temas yok.

没有联系。

Bende hiç yok.

沒有。

- O, hiç tv seyretmez.
- O, hiç televizyon izlemez.

他完全不看电视。

- Tom hiç mutlu değildi.
- Tom hiç mutlu değil.

汤姆根本不高兴。

Hiç param yok ve hiç arkadaşım da yok.

我没有钱,也没有朋友。

- Hiç Kanada'ya gittin mi?
- Hiç Kanada'da bulundun mu?

你有沒有去過加拿大?

- Bu aktörü hiç duymadım.
- Bu aktörü hiç işitmedim.

我从没听说过这个演员。

- Paris'te hiç bulundunuz mu?
- Hiç Paris'te bulundun mu?

你有去過巴黎嗎?

- Sen hiç kan bağışladın mı?
- Hiç kan bağışladınız mı?
- Hiç kan bağışladın mı?

你捐過血嗎?

Ayda hiç hava olmadığı için, hiç ses de yok.

月球上没有空气,也自然没有声音。

- Benim hiç param yok.
- Hiç param yok.
- Param yok.

- 我没钱。
- 我没有钱。

- Korkarım ki, hiç kahve kalmamış.
- Maalesef hiç kahve kalmadı.

- 恐怕咖啡已經喝完了。
- 恐怕已經沒有咖啡了。

- Hiç Kyoto'yu gezdin mi?
- Hiç Kyoto'yu ziyaret ettin mi?

你去过京都吗?

- Tom pokerden hiç hoşlanmaz.
- Tom poker oynamaktan hiç hoşlanmaz.

汤姆一点也不喜欢玩扑克。

Hiç kütüphanede çalışır mısın?

你曾經在圖書館讀書嗎?

Hiç daha mutlu olmadım.

我从没那么开心过。

Hiç Kyushu'da bulundunuz mu?

你去过九州吗?

Onu hiç okudunuz mu?

你其實有沒有看過?

Hiç tuz kaldı mı?

- 還有鹽嗎?
- 盐还有吗?
- 还有多余的盐吗?

Hiç İngilizce konuşabiliyor musun?

你會說英語嗎?

Kuyuda hiç su yoktu.

這口井裡沒有水。

Şişede hiç su yok.

瓶子裏面已經沒有水了。

Tom'un hiç görgüsü yok.

Tom没有礼貌。

Hiç kimse onu yapamadı.

沒有一個人能做到這一點。

Ben aktörü hiç duymadım.

我还从没听说过这个演员。

Odada hiç kimse yoktu.

房間裡沒有人。

Bahçede hiç gül yoktu.

花園裡沒有任何玫瑰。

Orada hiç kimse yoktu.

谁也不在那里。

Onunla hiç ilişkide bulunmadım.

她真是让我莫不着头脑。

O, benimle hiç konuşmadı.

他完全沒有跟我說。

Ceplerimde hiç param yok.

我口袋里没钱。