Translation of "Dün" in English

0.013 sec.

Examples of using "Dün" in a sentence and their english translations:

- Dün sıcaktı.
- Dün hava sıcaktı.

Yesterday was hot.

- Dün hava bulutluydu.
- Dün bulutluydu.

It was cloudy yesterday.

- Dün Cumartesiydi.
- Dün Cumartesi idi.

Yesterday was Saturday.

- Davetiyeleri dün dağıttık.
- Davetiyeleri dün gönderdik.
- Dün davetiyeleri yolladık.

We sent out the invitations yesterday.

Dün pazardı.

- It was Sunday yesterday.
- Yesterday was Sunday.

Dün soğuktu.

- It was cold yesterday.
- Yesterday was cold.

Dün hastaydım.

Yesterday I was ill.

Dün oradaydım.

I was there yesterday.

Dün geldim.

I came yesterday.

Dün neredeydin?

Where were you yesterday?

Dün meşguldüm.

I was busy yesterday.

Dün eğlendik.

We had fun yesterday.

Dün perşembeydi.

Yesterday was Thursday.

Dün çalışmamalıydım.

I should not have studied yesterday.

Dün gelmeliydin.

- You should have come yesterday.
- You should've come yesterday.

Dün çalışmadım.

I didn't work yesterday.

Dün evdeydim.

I was at home yesterday.

Dün evdeydin.

Yesterday you were at home.

Dün Boston'daydım.

I was in Boston yesterday.

Dün Tokyo'daydım.

I was in Tokyo yesterday.

Dün sıcaktı.

- It was hot yesterday.
- Yesterday was hot.

Dün çarşambaydı.

Yesterday was Wednesday.

Dün uyanmadım.

I didn't wake up yesterday.

Dün eğlenceliydi.

It was fun yesterday.

Dün pazartesiydi.

Yesterday was Monday.

Dün nasıldı?

How was yesterday?

Dün meşgulmüydün?

Were you busy yesterday?

Dün uyuyakalmışım.

I overslept yesterday.

Dün mutluydum.

I was happy yesterday.

Dün cumaydı.

Yesterday was Friday.

Dün zordu.

Yesterday was hard.

Dün salıydı.

Yesterday was Tuesday.

Dün Boston'daydık.

We were in Boston yesterday.

Dün yüzmedim.

I didn't swim yesterday.

Dün yüzdüm.

I swam yesterday.

Dün mü?

Yesterday?

Dün doğmadım.

- I was not born yesterday.
- I wasn't born yesterday.

Dün sabah.

Yesterday morning.

- Onu dün aldım.
- Bunu dün aldım.

- I bought this yesterday.
- I bought it yesterday.

- Bana dün söylemeliydin.
- Bana dün deseydin.

- You should've told me yesterday.
- You should have told me yesterday.

- Dün kafa dağıttık.
- Dün kendimizden geçtik.

Yesterday we let our hair down.

- Dün buraya ulaştım.
- Buraya dün geldim.

I arrived here yesterday.

- Dün onu gördüm.
- Onu dün gördüm.

- I saw her yesterday.
- I saw them yesterday.

- Dün Tom'la karşılaştım.
- Dün Tom'la buluştum.

I met Tom yesterday.

- Cüzdanım dün çalındı.
- Dün cüzdanım çalındı.

My wallet was stolen yesterday.

- Dün gece büyükannemdeydim.
- Dün gece ninemdeydim.

Last night I was at my grandma's.

- Seni dün aradım.
- Sizi dün aradım.

I called you yesterday.

- Dün Tokyo'ya ulaştım.
- Dün Tokyo'ya vardım.

Yesterday I arrived in Tokyo.

- Dün tandoori yedim.
- Dün tanduri yedim.

I ate tandoori yesterday.

- Dün gece neredeydin?
- Dün gece neredeydiniz?
- Sen dün gece neredeydin?

Where were you last night?

- Tutuklu dün serbest bırakıldı.
- Tutuklu dün salıverildi.

- The prisoner was set at liberty yesterday.
- The prisoner was set free yesterday.

- Dün iyi vakit geçirdim.
- Dün iyi eğlendim.

I had a good time yesterday.

- O, dün Tokyo'dan geldi.
- Dün Tokyo'dan geldi.

He came from Tokyo yesterday.

- Dün intihar etti.
- Dün, o intihar etti.

- She killed herself yesterday.
- She committed suicide yesterday.
- Yesterday, she committed suicide.

- Dün Ken'le karşılaştım.
- Dün Ken ile buluştum.

I met Ken yesterday.

- Dün bir dolunay vardı.
- Dün dolunay vardı.

- It was a full moon yesterday.
- The moon was full yesterday.

- Dün gece neredeydin?
- Sen dün gece neredeydin?

Where were you last night?

- Dün gece harikaydı.
- Dün gece harika gitti.

Last night went great.

- Dün hafif koşuya gitmedim.
- Dün jogging yapmadım.

I didn't go jogging yesterday.

- Dün nerede yüzdü?
- O dün nerede yüzdü?

Where did he swim yesterday?

- Dün neden evde kaldın?
- Neden dün evde kaldın?
- Neden dün evde kaldınız?
- Dün neden evde kaldınız?

Why did you stay home yesterday?

- Dün bir kitap aldım.
- Dün kitap aldım.
- Dün bir kitap satın aldım.

- I bought a book yesterday.
- Yesterday I bought a book.

- Dün Shibuya'da alışverişe çıktım.
- Dün Shibuya'da alışverişe gittim.
- Dün Shibuya'da alışverişe gittik.

We went shopping in Shibuya yesterday.

- Başbakan dün istifa etti.
- Başbakan dün istifasını verdi.
- Başbakan dün görevi bıraktı.

The Prime Minister resigned yesterday.

- Keşke bunu dün yapsaydım.
- Keşke bunu dün yapsaymışım.
- Bunu keşke dün yapsaymışım.

I wish I had done that yesterday.

- Dün burada değildim bile.
- Dün burada değildim ki.
- Dün burada yoktum ki.

I wasn't even here yesterday.

- Tom parasını dün aldı.
- Tom'a parası dün ödendi.
- Tom'a dün ödeme yapıldı.

Tom got paid yesterday.

Dün gibi aklımda...

Just have this...

Dün gece kustum.

- Last night I puked.
- Last night I threw up.

Dün kendimi incittim.

I hurt myself yesterday.

Dün hava sıcaktı.

- It was hot yesterday.
- Yesterday was hot.

Dün hava bulutluydu.

It was cloudy yesterday.

Dün çok meşguldüm.

I was very busy yesterday.

Dün hava soğuktu.

It was cold yesterday.

Dün bilgisayarım bozuldu.

My computer was down yesterday.

Dün okula gelmedin.

You did not come to school yesterday.

Dün neden yoktun?

Why were you absent yesterday?

Toplantı dün yapıldı.

The meeting took place yesterday.