Translation of "İlk" in English

0.025 sec.

Examples of using "İlk" in a sentence and their english translations:

Ilk sezonun ilk bölümünde

where in the very first episode of the very first season,

Yılın ilk mevsimi ilk bahardır.

The first season of the year is spring.

İlk gel, ilk hizmet al.

- First come, first served.
- First come, first serve.

İlk sorunuz--

Your first questions is --

İlk olarak:

Number one:

Ilk elden

elite can

İlk öpücüğümdü.

It was my first kiss.

- İlk ders kolay.
- İlk ders kolaydı.

The first lesson is easy.

Tom, Mary'yi ilk gören ilk kişiydi.

Tom was the first one to see Mary.

Tom onu ilk yapacak ilk kişiydi.

Tom was the first one to do that.

- Ilk servet sağlıktır.
- İlk zenginlik sağlıktır.

The first wealth is health.

İşte ilk katedral, ilk üniversite ve ilk hastane inşa edildi.

Here the first cathedral, the first university and the first hospital were built.

- Biz ilk olarak vardık.
- İlk biz ulaştık.

We arrived first.

- İlk defa burada bulunuyorum.
- Burada ilk bulunuşum.

- This is the first time that I have been here.
- This is the first time I've been here.
- This is the first time I have been here.
- This is the first time that I've been here.

- İlk vardiya bende.
- İlk nöbeti ben alacağım.

I'll take the first watch.

- Tom ilk geldi.
- Tom ilk olarak geldi.

Tom arrived first.

- Bu benim ilk günüm.
- Benim ilk günüm.

It's my first day.

- Bu ilk kez olmadı.
- Bu ilk değildi.

This wasn't the first time.

- İlk günün nasıldı?
- İlk günün nasıl geçti?

How was your first day?

- O benim ilk işimdi.
- Benim ilk işimdi.

That was my first job.

- Onu ilk adından biliyorum.
- Onu ilk ismiyle tanıyorum.
- Onu ilk adıyla tanıyorum.
- Ben onu ilk ismiyle tanıyorum.

I know him by his first name.

Ve ilk düşündükleri:

And their first thought was:

Şimdi, ilk olarak

Now, first of all,

İlk durağımız Suriye.

Our first stop is Syria.

İlk başta zor.

At first, it's hard.

İlk olarak durun.

First: stop.

Ofisteki ilk günümde

On my first day in office,

İşte ilk sonuçları.

And here are the early results.

Ilk katılımı başlattık.

with a financial reward.

Chobani’nin ilk yıllarında,

In the first few years of Chobani,

İlk işbirliğimizi yapmıştık

So we created our first collaboration,

İlk tavsiyem şöyle:

Number one:

İlk ilkemiz sestir.

The first principle is voice.

İlk ismi Googol'du.

His first name was Googol.

İlk kez duyuyorum.

That's news to me.

Müzeyi ilk ziyaretimdi.

- It was the first time that I visited the museum.
- It was the first time I visited the museum.

Burada ilk bulunuşum.

- This is the first time that I have been here.
- This is the first time I've been here.
- This is the first time I have been here.
- This is the first time that I've been here.

İlk treni yakalamalıyım.

I must catch the first train.

İlk içki benden!

The first drink is on me!

İlk bölümle başlayalım.

Let's begin with the first chapter.

İlk zamanlar şüpheciydim.

I was skeptical at first.

İlk hamleyi yaptım.

I made the first move.

İlk onu gördüm.

I saw her first.

İlk gelen Jane'di.

It was Jane who came first.

İlk ben gidiyorum.

- I'm leaving first.
- I'm going in first.

Yangın ilk kattaydı.

The fire was on the first floor.

İlk önce bayanlar!

- Ladies first.
- Ladies before gentlemen.
- Ladies first!

İlk sefer bedava.

The first time is free.

İlk gelen biziz.

We're the first ones to arrive.

İlk bitireni göreceğiz.

We'll see who finishes first.

Ben ilk gidiyorum!

I'm going first!

O ilk aşkımdı.

She was my first crush.

İlk dövmen neydi?

What was your first tattoo?

İlk kim gitmeli?

Who should go first?

İlk başta harikaydı.

It was great at first.

İlk defa haklıydı.

He was right the first time.

O ilk ipucuydu.

That was the first clue.

İlk işimi sevmiyordum.

I didn't like my first job.

Şangay'a ilk gelişimdi.

It was my first time coming to Shanghai.

İlk randevumuzu unutmadım.

I haven't forgotten our first date.

İlk adımı attım.

- I've taken the first step.
- I took the first step.

İlk planını gerçekleştiremedi.

He couldn't carry out his first plan.

İlk başta bilmiyordum.

At first I didn't know.

İlk olarak gidebilirsin.

You can go first.

Biz ilk gelenleriz.

We arrived first.

İlk izlenimler kalıcıdır.

First impressions are lasting.

Bu ilk seçenek.

That's the first option.

O ilk adımdır.

That is the first step.

İlk olarak kim?

Who's first?

Buraya ilk gelişim.

It's my first time here.

İlk başta gergindim.

I was nervous at first.

İlk kişi burada.

The first person is here.

İlk içkiler benden.

I'll buy the first round.

Okuldaki ilk günü.

It's her first day at school.

İlk kural nedir?

What is the first rule?

İlk ne yapmalıyız?

What should we do first?

İlk ne yapacağız?

What do we do first?

İlk taslağın iyiydi.

Your first draft was fine.

İlk gelen bizdik.

We were the first to arrive.

İlk sınav yapıldı!

The first exam is done!

Hanginiz ilk buradaydınız?

Which one of you was here first?

Bu ilk adımdır.

It's the first step.

Ben ilk miyim?

Am I the first?

İlk amacımıza ulaşamadık.

We couldn't reach the initial goal.

İlk planını uygulamalısın.

You must carry out your first plan.

İlk izlenimler önemlidir.

First impressions are important.

O ilk varandı.

He was the first to come.

Onun ilk aşkıydı.

She was his first love.

İlk gelen Tom'du.

It was Tom who came first.

İlk aşkın kimdi?

Who was your first crush?

İlk randevun nasıldı?

What was your first date like?

İlk cezalandırılan Tom'du.

Tom was the first to be punished.

İlk kovulan Tom'du.

Tom was the first to be fired.