Translation of "çıkmaya" in Dutch

0.005 sec.

Examples of using "çıkmaya" in a sentence and their dutch translations:

Dışarı çıkmaya hazırlanıyorum.

Ik maak me klaar om uit te gaan.

Bu sıvıların çıkmaya başladığını görebilirsiniz.

...zie je alle vloeistof... ...eruit komen.

Beni bıraktı ve bölmeden çıkmaya çalıştı.

Het liet me los en probeerde uit de compound te springen.

Yoğun olmayan zamanlarda yola çıkmaya çalışmak gibi.

...zoals in daluren te reizen .

Fadıl, Mısırlı Müslüman bir kızla çıkmaya başladı.

Fadil is begonnen met het daten van een moslimmeisje uit Egypte.

Okul ne zaman Noel için çıkmaya izin verir?

Wanneer gaat de school uit met Kerstmis?

Kısa bir yürüyüş yapmak için dışarı çıkmaya ne dersin?

Wil je een korte wandeling maken?

Kimse doktora karşı çıkmaya ne cesaret etmiş ne de bunu düşünmüş.

Niemand had gedurfd of zelfs overwogen om hem daarmee te confronteren.

Tom yeni bir kızla çıkmaya başladı ama o konuyu Mary'ye söylemedi.

Tom is begonnen een nieuw meisje te daten, maar hij heeft het nog niet aan Maria verteld.

İlk yumurtalar yaklaşık iki ay önce bırakıldı. O yumurtalardan yavrular çıkmaya başladı.

De eerste eieren werden twee maanden geleden gelegd... ...en nu beginnen ze uit te komen.

- Eski elbiselerle gitmeye utandım.
- Eski elbiselerle gitmeye utanıyordum.
- Eski elbiselerle dışarı çıkmaya utandım.

- Ik schaamde me om in oude kleren uit te gaan.
- Ik was beschaamd om in oude kleren uit te gaan.

Tom sonunda tuvaletten çıkmaya karar verdiğinde herkes zaten onun bir eş cinsel olduğunu biliyordu.

Wanneer Tom eindelijk besloot om uit de kast te komen, wist iedereen al dat hij homo was.