Translation of "Beni" in Dutch

0.009 sec.

Examples of using "Beni" in a sentence and their dutch translations:

- Bekle beni!
- Beni bekle!

- Wacht op mij.
- Wacht op mij!

- Beni dinle!
- Beni dinleyin!

Luister naar me!

- Beni kandırma.
- Beni aldatma.

Hou me niet voor de gek.

- Beni bekle.
- Beni bekle!

Wacht op mij.

- O beni bilir.
- Beni tanıyor.

Ze kent me.

Bir kedi beni beni tırmaladı.

Een kat krabde me.

- O beni şaşırtmıyor.
- Beni şaşırtmadı.

Het verbaast me niet.

- Beni affeder misiniz?
- Beni affedebilir misin?
- Beni affedebilir misiniz?

- Kunnen jullie me vergeven?
- Kunt u me vergeven?
- Kan je mij vergeven?

- Neden beni seviyorsun?
- Niçin beni seviyorsun?
- Niye beni seviyorsun?

Waarom houd je van mij?

- Beni nasıl tanıdın?
- Beni nereden tanıyorsun?
- Beni nereden tanıyorsunuz?

- Hoe ken je me?
- Hoe kent u me?
- Hoe kennen jullie me?

beni büyüledi.

betoverde het me.

Beni taşıdı.

Hij heeft het gehouden.

Beni eğlendiriyorsun.

- Je amuseert me.
- U amuseert me.
- Jullie amuseren me.

Beni güldürme.

Laat me niet lachen.

Beni anlıyorsun.

- Jij begrijpt me.
- U begrijpt me.

Beni izle.

Volg me.

Beni ara!

- Telefoneer mij!
- Bel me op!

Beni unutma.

Vergeet mij niet.

Beni incitiyorsun.

Je doet me pijn.

Beni kızdırma.

Maak me niet boos.

Beni unut.

Vergeet me.

Beni suçlama.

Geef mij niet de schuld.

Beni öp.

Kus me.

Beni ye!

- Eet me.
- Eet me op!

Beni dinle!

Luister naar me!

Beni dinleyin!

Luister naar me!

Beni izleme.

Volg mij niet.

Beni kandıramazsın.

- Mij kan je niet foppen.
- Mij kan je niet voor de gek houden.
- Mij kan je niet bij de neus nemen.
- Mij kan je niet om de tuin leiden.

Bırak beni!

Laat me los!

Beni arama.

Kom me niet zoeken.

Ara beni.

- Bel me.
- Bel me op!

Beni koru!

- Bescherm me!
- Bescherm mij!
- Bescherm me.

Beni dövemezsin.

Je kan me niet verslaan.

Beni koruyabilirsin.

- U kan mij beschermen.
- Jij kan mij beschermen.
- Jullie kunnen mij beschermen.

Beni etkilemiyor.

Dat doet mij niets.

Beni kandırabilirdin.

- Daar had ik kunnen intrappen.
- Je had mij kunnen misleiden.

Beni şaşırtmadı.

- Dat verbaast me niets.
- Het verbaast me niet.

Beni dinlemeliydin.

- Ge hadt naar mij moeten luisteren.
- Je had naar mij moeten luisteren.

Beni uzaklaştır.

Breng me weg.

Çıkarın beni!

Laat me eruit!

Beni küçümseme.

Onderschat mij niet.

Bırak beni.

Laat me.

Beni bekle.

Wacht op mij.

Beni affet!

- Vergeef me.
- Vergeef me!

Beni sev!

Hou van me!

Beni dinle.

- Luister even.
- Luister goed.

Ye beni.

Eet me.

Beni karıştırmayın.

Betrek mij daar niet bij.

Beni korkuttun.

Je liet me schrikken.

Beni kurtar.

Red mij.

Beni öpme!

Kus me niet!

Beni unutma!

- Vergeet mij niet!
- Vergeet mij niet.

- Beni yalnız bırakma.
- Beni yalnız bırakmayın.

- Laat me niet alleen!
- Laat mij niet alleen!

- Kimse beni dinlemedi
- Kimse beni dinlemedi.

Niemand luisterde naar me.

- Neden beni öptün?
- Niye beni öptün?

Waarom zoende je me?

- Beni duyuyor musun ?
- Beni duyuyor musun?

- Hoor je mij?
- Hoort u mij?
- Hoor je me?
- Horen jullie mij?

- Niçin beni çağırdın?
- Beni niçin aradın?

Waarom belde je me?

- Okul beni sıkıyor.
- Okul beni bunaltıyor.

School verveelt me.

- Beni yanıltmaya çalışıyorsun.
- Beni şaşırtmaya uğraşıyorsun.

- Je probeert me in de war te brengen.
- Je probeert me te verwarren.

- Beni hiç ırgalamaz.
- Beni hiç ilgilendirmez.

Het kan me geen laars schelen.

- Beni anlıyor musun?
- Beni anlıyor musunuz?

- Begrijp je me?
- Begrijpen jullie me?

- Öğretmenlerim beni sever.
- Öğretmenlerim beni beğenir.

Mijn leraren vinden me aardig.

- Tom beni güldürüyor.
- Tom beni güldürür.

- Tom doet me lachen.
- Tom maakt me aan het lachen.

- Beni yalnız bırak.
- Beni rahat bırak.

Laat mij alleen!

- Beni hatırlıyor musun?
- Beni hatırlıyor musunuz?

- Herinner je je mij nog?
- Ken je me nog?

- Beni öpmeni istiyorum.
- Beni öpmenizi istiyorum.

Ik wil dat je me kust.

- Beni nereye götürüyorsunuz?
- Beni nereye götürüyorsun?

Waar brengt u mij naartoe?

- Sanırım beni arıyorsun.
- Beni aradığına inanıyorum.

- Ik geloof dat je naar me aan het zoeken bent geweest.
- Ik geloof dat je naar me zocht.

- Beni bilgilendirin.
- Beni gelişmelerden haberdar et.

Hou me op de hoogte!

- O beni şaşırtmazdı.
- Bu beni şaşırtmazdı.

Dat zou me niet verbazen.

- Keşke beni seçseydi.
- Beni seçmesini isterdim.

Ik wou dat ie mij koos.

- Beni izlemelisin.
- Beni takip etmen gerekiyor.

Je moet me volgen.

- Beni görmedin mi?
- Beni görmemiş miydiniz?

- Heb je me niet gezien?
- Hebben jullie me niet gezien?
- Heeft u me niet gezien?

- Beni görmemiş ol.
- Beni görmemiş gibi yap.
- Beni görmemişsin gibi davran.

Doe alsof je mij niet gezien hebt.

- Yanıt beni irite etti.
- Yanıt beni öfkelendirdi.

Het antwoord maakte mij boos.

- Beni tekrar arama.
- Beni bir daha arama.

Bel mij niet meer.

- Hiç kimse beni anlamıyor.
- Kimse beni anlamıyor.

Niemand begrijpt me.

- Lütfen beni izleyiniz.
- Lütfen beni takip ediniz.

Volg mij alstublieft.

- Beni öpmeyecek misin?
- Sen beni öpmeyecek misin?

Kus je me niet?

- Sen beni öldürmek istiyorsun.
- Beni öldürmek istiyorsunuz.

Je wilt me doden.

- O, birden öptü beni.
- Birdenbire beni öpüverdi.

- Ze gaf me plotseling een kus.
- Plots kuste ze me.

- Beni tanıyor musun?
- Sen beni tanıyor musun?

- Ken je me?
- Kent u me?
- Ken je mij?
- Kent u mij?