Translation of "Repartir" in Turkish

¿Le importaría repartir esto?

Bunu teslim edebilir misin?

Tienen que repartir el pastel en partes iguales.

Pastayı eşit olarak paylaşmak zorundasın.

El trabajo de medio tiempo de Tom es repartir pizzas.

Tom'un kısmi-zamanlı işi pizza teslimatıydı.

[locutor] El Movimiento de Liberación Nacional Tupamaros pasó de ser una romántica guerrilla urbana que robaba a los ricos para repartir a los pobres

Tupamaro Ulusal Kurtuluş Hareketi romantik bir kent gerillasıydı, zenginden alıp yoksula verirdi,