Translation of "Nacional" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Nacional" in a sentence and their turkish translations:

Y sin registro nacional

Farklı kararlar almak için

Es la identidad nacional:

çatışması yaşıyorum:

Y contribuir al desarrollo nacional.

ve adil bir toplum olması gerektiği.

Parque Nacional de Gombe, Tanzania

Gombe Ulusal Parkı, Tanzanya

La deuda nacional está aumentando.

- Ulusal borç büyüyor.
- Ulusal borç artıyor.

Felicidades por ganar un campeonato nacional.

Ulusal bir şampiyonluk kazandığın için tebrikler.

Con el crecimiento del populismo nacional,

Ama ben iyi bir vatandaş olmama rağmen

Es la semana nacional del libro.

Bu, kitabın ulusal haftası.

Él se volvió un héroe nacional.

O ulusal bir kahraman oldu.

¿Sabes cantar el Himno Nacional Argentino?

Arjantin Milli Marşını söyleyebilir misin?

Me estoy memorizando el himno nacional.

Ulusal marşı ezberliyorum.

Es catedrático en la Universidad Nacional.

O, ulusal üniversitedeki bir profesör.

Estonia tiene su propio himno nacional.

Estonya'nın kendi milli marşı vardır.

El lunes próximo es fiesta nacional.

- Önümüzdeki pazartesi milli bayram.
- Önümüzdeki pazartesi ulusal bayram.

El concierto concluyó con el himno nacional.

Konser Milli Marş ile sona erdi.

Según la Oficina Nacional de Registros del Crimen,

Ulusal Suç Kayıt Bürosu'na göre,

A cambio de orden, prosperidad y prestigio nacional.

bir sözleşme ya da pazarlığa dayanıyor.

¿Nos importa la economía o la seguridad nacional?

Ekonomiyi ya da ulusal güvenliği önemsiyor muyuz?

¿Te has memorizado el himno nacional alguna vez?

Hiç ulusal marşı ezberledin mi?

La huelga ha afectado a la economía nacional.

Grev ülkenin ekonomisini etkiledi.

El panda es un tesoro nacional de China.

Panda, Çin'in millî hazinesidir.

El presentador de un programa en la televisión nacional.

bir ulusal televizyon programının sunucusuydum.

Como parte del programa nacional de satélites de Venezuela.

uydu mühendisi olarak çalışıyor.

La rosa es la flor nacional de este país.

Gül, bu ülkenin milli çiçeğidir.

Rusia no debería cambiar su himno nacional tan seguido.

Rusya, ulusal marşını çok sık değiştirmemeli.

El ministro de educación nacional convocó a 81 directores provinciales de educación nacional para una reunión urgente para discutir este tema

milli eğitim bakanı da bu konuyu konuşmak üzere 81 il milli eğitim müdürünü acil toplantıya çağırmış

Haciendo terapia verbal en el Servicio Nacional de Salud (NHS),

Ulusal Sağlık Hizmeti’nde psikoterapi hizmeti veriyordum.

Los necesitamos en el sistema legislativo local, estatal y nacional,

Bunu yerel, eyalet ve ulusal yasama sistemimize dahil etmeliyiz

La educación nacional no forzó el uso de este Zoom

bu Zoom u kullanmaya Milli eğitim zorlamadı

- Una campaña nacional por el ahorro de la energía está en desarrollo.
- Una campaña nacional para el ahorro de energía está en marcha.

Enerji tasarrufu için ulusal bir kampanya sürüyor.

Me pregunto cómo un gobierno podría medir la felicidad nacional bruta.

Bir hükümetin gayri safi mutluluk ölçme hakkında nasıl hareket edeceğini merak ediyorum.

Los franceses no eran simplemente extranjeros arrogantes que pisoteaban su honor nacional,

Fransızlar sadece milli onurlarını kirleten yabancılar değillerdi

La letra del himno nacional de Canadá se escribió primero en francés.

Kanada milli marşının metni önce Fransızca olarak yazıldı.

Esto fue en El Capitán, en el Parque Nacional de Yosemite en California

Kaliforniya'da Yosemite Park'taki El Capitan kayalığı

Republicano ardiente, se unió a la caballería de la Guardia Nacional de Lyon.

Fransız Devrimi tarafından raydan çıkarıldı .

Lancé una nueva línea de ayuda nacional en el Reino Unido para personas mayores,

Yaşlılar için yeni milli yardım hattını İngiltere'de piyasaya sürdüm,

De restaurar el papel de la Directora de Inteligencia Nacional como un proveedor de

ihtimalinin ışığında, on yedi özel istihbarat teşkilatı için etkili bir orkestra

Creo que es altamente improbable que alguna vez consigamos cualquier ayuda del gobierno nacional.

Ben, ulusal hükümetten herhangi bir yardım almamızın çok olası olmadığını düşünüyorum.

Después de que la mayoría de venezolanos votara "si", eligieron una nueva Asamblea Nacional Constituyente.

Venezüellalıların çoğu evet oyu verince yeni bir Ulusal Kurucu Meclis seçimi yapıldı

El Día del Mar es una fiesta nacional japonesa celebrada el tercer lunes de julio.

Deniz Günü, temmuz ayının üçüncü pazartesi günü kutlanan, Japonya'nın ulusal bayramlarından biridir.

En marzo de 2017, la corte dictaminó despojar a la Asamblea Nacional liderada por la oposición de sus poderes

2016 yılının Mart ayında mahkeme, muhalefet liderliğindeki Ulusal Meclisi haklarını geçersiz kıldı

España ganó la Copa Mundial de la FIFA 2010 y el escudo de la selección nacional obtiene la primera estrella.

İspanya, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın galibi oldu ve millî takım logosu ilk yıldızını kazandı.

De acuerdo a una encuesta a nivel nacional en Estados Unidos, prevalece la creencia de que los musulmanes están vinculados al terrorismo.

ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır.

El deporte nacional de Bután es el tiro con arco, y se organizan concursos de forma regular en la mayoría de los pueblos.

Butan'ın milli sporu okçuluktur ve yarışmalar düzenli olarak çoğu şehirlerde düzenlenir.

[locutor] El Movimiento de Liberación Nacional Tupamaros pasó de ser una romántica guerrilla urbana que robaba a los ricos para repartir a los pobres

Tupamaro Ulusal Kurtuluş Hareketi romantik bir kent gerillasıydı, zenginden alıp yoksula verirdi,

Toda persona, como miembro de la sociedad, tiene derecho a la seguridad social, y a obtener, mediante el esfuerzo nacional y la cooperación internacional, habida cuenta de la organización y los recursos de cada Estado, la satisfacción de los derechos económicos, sociales y culturales, indispensables a su dignidad y al libre desarrollo de su personalidad.

Her şahsın, cemiyetin bir üyesi olmak itibarıyla, sosyal güvenliğe hakkı vardır; haysiyeti için ve şahsiyetinin serbestçe gelişmesi için zaruri olan ekonomik, sosyal ve kültürel hakların milli gayret ve milletlerarası işbirliği yoluyla ve her devletin teşkilatı ve kaynaklarıyla mütenasip olarak gerçekleştirilmesine hakkı vardır.