Examples of using "Importaría" in a sentence and their turkish translations:
Umursamazdım.
Bana yardım eder misin?
Bunu teslim edebilir misin?
Kimin umurunda?
Benimle gelir misiniz?
- Sesi azaltmanızın sakıncası var mı?
- Sesi kısar mısınız?
Pasaportunuzu görmeme izin verir misiniz?
- Pardon ama radyoyu kısabilir misin acaba?
- Radyoyu kısar mısınız?
Onu telefona çağırır mısınız?
Hediye paketi yapabilir misiniz?
Onu bir kez daha söyler misiniz?
Bana bir iyilik yapar mısın?
- Bunu yarına bırakmanınızın bir sakıncası var mı?
- Onu yarına kadar bırakır mısınız?
Kapıyı kapatır mısın?
Köpeği gezdirir misin?
Neden Tom'un umurunda olsun ki?
Ben sadece senin için bir sakıncası olmayacağını sandım.
Affedersiniz, ama pencereyi açabilir miyim?
Bir mola alabilir miyim?
Tom'a şehri gösterir misin?
Bavuluma bir dakika göz kulak olabilir misiniz?
- Tom'a söyleyebilir miyim?
- Tom'a söylememin bir sakıncası var mı?
Jim bizi beklemesinin bir sakıncası olmayacağını söyledi.
Cumartesi günü gelip beni görmek ister misiniz?
Burada neler olduğunu lütfen açıklar mısın?
Beyefendi, ayağa kalkar mısınız, sahneye gelmenize gerek yok, bunlara bakın lütfen,
"Kapıyı kapatmamın sakıncası var mı?" "Hayır hiç sakıncası ok."
Eve erken gidebilir miyim?
- Bir dahaki sefer daha erken gelmenizin bir sakıncası var mı?
- Gelecek sefer daha erken gelir misin?
O gelmese bile umurumda değil.
Burada bir süre kalmamın sizin için bir sakıncası var mı?
Onu bu bir parça kağıda yazar mısın?
Burada sigara içebilir miyim?
Sütün kalanını içmemin bir sakıncası var mı?
Geri dönerken bir şey alır mısın?
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm fakat pencereyi açar mısın?
Affedersiniz, çamaşır makinesini nasıl kullanacağımı bana gösterir misiniz?
Aynı masaya oturabilir miyim?
Benim için bu mektubu postalar mısın?
- Bu turtadan bir parça yiyebilir miyim?
- Bu pastadan bir parça yememin bir sakıncası var mı?
Beni postaneye götürür müsün?
Pencereyi kapatmamın bir sakıncası var mı? Biraz üşüyorum.
Tom'la bir saniye yalnız konuşmamın bir sakıncası var mı?
Bir dakika bekler misin?
Affedersiniz, ama pencereyi açabilir miyim?
Lütfen öyle dolanıp durmayı bırakıp sadece bir saniye oturur musun?
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm ama bana istasyona giden yolu söyleyebilir misiniz?
Ateş yakar mısın?
Arabanı bana ödünç verir misin?
Bana bir iyilik yapar mısın?
- Biraz daha yavaşça konuşabilir misin?
- Daha yavaş konuşabilir misiniz?
- Biraz daha yavaş konuşabilir misiniz?
- Biraz daha yavaş konuşur musun?
- Lütfen biraz daha yavaş konuşur musun?