Translation of "Pudieron" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Pudieron" in a sentence and their turkish translations:

Ellos pudieron haber huido.

Kaçabilirlerdi.

Por fortuna pudieron escapar.

Neyse ki onlar kaçabildi.

No me pudieron juzgar.

Onlar beni yargılayamadı.

Muchos no pudieron oírlo.

Çoğu onu duyamıyordu.

Y todas pudieron respirar tranquilas.

hemşirenin elini tuttu.

No se pudieron entrenar trabajos

Yetiştiremedi işleri

Ellos gritaron tan fuerte como pudieron.

Ellerinden geldiği kadar yüksek sesle bağırdılar.

pudieron realizar un 30 % más de operaciones

çok daha az komplikasyon ile yüzde 30 oranında

Lo que los maestros no pudieron encontrar

öğretmenlerin arayıp ta bulamadığı şey

No pudieron cogerle porque corría demasiado rápido.

O, çok hızlı koştuğu için onlar ona yetişemedi.

Ellos no pudieron defenderse por sí mismos.

Kendilerini savunamadılar.

No pudieron nadar porque hizo mal tiempo.

Kötü hava nedeniyle yüzemediler.

Ellos no pudieron encontrar trabajo en casa.

Onlar evde iş bulamadılar.

Esos expertos no pudieron encontrar un solo ejemplo

Uzmanlar, polis ağı dragnet gözetiminin güvenliği artırdığına --

Mis padres pudieron erigir un apartamento de concreto

ebeveynlerim apartman inşa edip beni ve kardeşlerimi

Miles de niños no pudieron ir a la escuela

Binlerce çocuk okula gidemiyordu

Así que no pudieron luchar, y no estaban aprendiendo.

Zorluklarla karşılaşmadıkları sürece öğrenemezlerdi.

Seguí andando hasta que mis pies no pudieron más.

Ayaklarım yoruluncaya kadar yürümeye devam ettim.

Y nunca pudieron procesarlos o reflexionar sobre lo que pasó.

Yaşadıkları travmaları hakkında düşünemiyorlardı bile.

Durmieron en el coche porque no pudieron encontrar un hotel.

Bir otel bulamadıkları için arabada uyudular.

Los bomberos no pudieron apagar el fuego de la nave industrial.

İtfaiyeciler sanayi tesisindeki yangını söndüremedi.

Tom y Mary no pudieron ir de picnic porque estaba lloviendo.

Tom ve Mary yağmur yağdığı için pikniğe gidemediler.

Porque pensé que si ellos pudieron encontrar la manera de escapar al odio,

çünkü onlar nefretten arınmayı başarabilmişlerse geri kalanımız da

Cuando ella empezó a tartamudear, sus compañeros de clase no pudieron evitar reírse.

O kekelemeye başladığında sınıf arkadaşları gülmekten kendilerini alamadılar.

Los doctores hicieron todo lo que pudieron para mantener con vida a Tom.

Doktorlar Tom'u canlı tutmak için ellerinden gelen her şeyi yaptılar.

Davout y el Tercer Cuerpo pudieron abrirse camino y volver a unirse al ejército.

Davout ve Üçüncü Kolordu kendi yollarına göre savaşıp orduya yeniden katılmayı başardılar.

El fuego fue tan intenso que los bomberos no pudieron entrar en la casa.

Yangın o kadar yoğundu ki itfaiyeciler eve giremedi.

Sus padres eran terriblemente pobres y no pudieron enviar a su hijo a la universidad.

Onun ebeveynleri oğullarını üniversiteye gönderemeyecek kadar çok fakirdi.

Menos capaces para el combate mano a mano los mongoles no pudieron resistir a la determinada caballería

Göğüs göğüse çarpışmaya uygun olmayan Moğollar,kararlı Müslüman süvarilerine dayanamazlardı

Las guerrillas nunca pudieron ser completamente derrotadas, pero Suchet convirtió Aragón en la región más segura y mejor administrada

Gerillalar hiçbir zaman tamamen mağlup edilemedi, ancak Suchet Aragon'u

- Los doctores hicieron todo lo que estaba en su mano para mantener a Tom con vida.
- Los doctores hicieron todo lo que pudieron para mantener con vida a Tom.

Doktorlar Tom'u canlı tutmak için ellerinden gelen her şeyi yaptılar.