Examples of using "Pudieron" in a sentence and their turkish translations:
Kaçabilirlerdi.
Neyse ki onlar kaçabildi.
Onlar beni yargılayamadı.
Çoğu onu duyamıyordu.
hemşirenin elini tuttu.
Yetiştiremedi işleri
Ellerinden geldiği kadar yüksek sesle bağırdılar.
çok daha az komplikasyon ile yüzde 30 oranında
öğretmenlerin arayıp ta bulamadığı şey
O, çok hızlı koştuğu için onlar ona yetişemedi.
Kendilerini savunamadılar.
Kötü hava nedeniyle yüzemediler.
Onlar evde iş bulamadılar.
Uzmanlar, polis ağı dragnet gözetiminin güvenliği artırdığına --
ebeveynlerim apartman inşa edip beni ve kardeşlerimi
Binlerce çocuk okula gidemiyordu
Zorluklarla karşılaşmadıkları sürece öğrenemezlerdi.
Ayaklarım yoruluncaya kadar yürümeye devam ettim.
Yaşadıkları travmaları hakkında düşünemiyorlardı bile.
Bir otel bulamadıkları için arabada uyudular.
İtfaiyeciler sanayi tesisindeki yangını söndüremedi.
Tom ve Mary yağmur yağdığı için pikniğe gidemediler.
çünkü onlar nefretten arınmayı başarabilmişlerse geri kalanımız da
O kekelemeye başladığında sınıf arkadaşları gülmekten kendilerini alamadılar.
Doktorlar Tom'u canlı tutmak için ellerinden gelen her şeyi yaptılar.
Davout ve Üçüncü Kolordu kendi yollarına göre savaşıp orduya yeniden katılmayı başardılar.
Yangın o kadar yoğundu ki itfaiyeciler eve giremedi.
Onun ebeveynleri oğullarını üniversiteye gönderemeyecek kadar çok fakirdi.
Göğüs göğüse çarpışmaya uygun olmayan Moğollar,kararlı Müslüman süvarilerine dayanamazlardı
Gerillalar hiçbir zaman tamamen mağlup edilemedi, ancak Suchet Aragon'u
Doktorlar Tom'u canlı tutmak için ellerinden gelen her şeyi yaptılar.