Translation of "Encontrar" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Encontrar" in a sentence and their turkish translations:

- Necesito encontrar trabajo.
- Debo encontrar trabajo.

- Bir iş bulmalıyım.
- Bir iş bulmam gerekiyor.

- ¿Qué espera encontrar aquí?
- ¿Qué esperás encontrar aquí?
- ¿Qué esperas encontrar aquí?

Burada ne bulmayı umuyorsunuz?

- No los vas a encontrar.
- No las vas a encontrar.
- No los va a encontrar.
- No las va a encontrar.
- No los van a encontrar.
- No las van a encontrar.

Onları bulmayacaksın.

¿Qué esperas encontrar?

Ne bulmayı bekliyorsun?

¿Qué esperan encontrar?

Ne bulmayı bekliyorlar ki?

Pude encontrar la calle, pero no encontrar su casa.

Ben caddeyi bulabildim ama onun evini bulamadım.

- No puedo encontrar mi reloj.
- No consigo encontrar mi reloj.

Saatimi bulamıyorum.

- Encontrar su oficina fue sencillo.
- Fue fácil encontrar su oficina.

- Onun ofisini bulmak kolaydı.
- Onun bürosunu bulmak kolaydı.

- No eras difícil de encontrar.
- No fuiste difícil de encontrar.

Seni bulmak zor değildi.

No, no pudimos encontrar

yok bulamadık

Logré encontrar su oficina.

Ben onun ofisini bulabildim.

Necesito encontrar mi lapicera.

Kalemimi bulmalıyım.

Debes encontrar un trabajo.

Bir iş bulmalısın.

¿Pudiste encontrar el libro?

Kitabı bulabildin mi?

Tengo que encontrar otro.

Başkasını bulmalıyım.

No lo pude encontrar.

Onu bulamadım.

¿Dónde la puedo encontrar?

Onu nerede bulabilirim?

- Fue fácil encontrar su oficina.
- No me costó encontrar su oficina.

Ben onun ofisini kolayca buldum.

- No fue fácil encontrar el oro.
- No era fácil encontrar oro.

Altın bulmak kolay değildi.

- Ella no puede encontrar su sombrero.
- Ella no consigue encontrar su sombrero.

O, şapkasını bulamıyor.

- Sólo necesitan encontrar un culpable.
- Sólo necesitan encontrar una cabeza de turco.

Onların sadece bir günah keçisi bulmaları gerekiyor.

- La policía pudo encontrar al criminal.
- La policía pudo encontrar al delincuente.

Polis suçluyu bulabildi.

Para encontrar la otra persona.

italki.com ve livemocha gibi hizmetler var.

[¿Dónde podemos encontrar información actualizada?]

[Güncel bilgileri nerede bulabiliriz?]

Tendrá que encontrar su camino,

Yolunu bulmak zorunda,

También queremos encontrar información pequeña

Aynı zamanda da bazı küçük bilgilere de ulaşın istiyoruz

No puedo encontrar mi pipa.

Pipomu bulamı

Nadie pudo encontrar la caverna.

Hiç kimse mağarayı bulamadı.

Me costó encontrar un taxi.

- Bir taksiye binme sorunum vardı.
- Taksi bulmakta zorlandım.

Puedes encontrar el banco fácilmente.

Bankayı kolayca bulabilirsiniz.

No pude encontrar su casa.

Ben onun evini bulamadım.

Nadie pudo encontrar la respuesta.

Hiç kimse cevabı bulamadı.

No puedo encontrar mi bolsa.

Ben çantamı bulamıyorum.

No puedo encontrar mi equipaje.

Bagajımı bulamıyorum.

Me costó encontrar su casa.

Onun evini bulmakta zorlandım.

Tengo que encontrar a Tom.

Tom'u bulmalıyım.

¿Dónde puedo encontrar a Tom?

Tom'u nerede bulabilirim?

Estoy intentando encontrar mis llaves.

Anahtarlarımı bulmaya çalışıyorum.

Vayamos a encontrar a Tom.

Hadi gidelim ve Tom'u bulalım.

Solo quiero encontrar un taxi.

Sadece bir taksi bulmak istiyorum.

¿Cómo lo vamos a encontrar?

Onu nasıl bulacağız?

No puedo encontrar mis llaves.

Anahtarlarımı bulamıyorum.

No pude encontrar a nadie.

Hiç kimseyi bulamadım.

No es difícil de encontrar.

Bulması zor değil.

No vamos a encontrar nada.

Bir şey bulmayacağız.

Necesito encontrar a Tom ahora.

Şimdi Tom'u bulmam gerekiyor.

Fue sencillo encontrar su oficina.

Onun ofisini bulmak kolaydı.

Sufrieron para encontrar el lugar.

O yeri ararken sıkıntı çekmişler

Tengo que encontrar una salida.

Bir çıkar yol bulmam lâzım.

Uno siempre puede encontrar tiempo.

İnsan her zaman vakit bulabilir.

Necesito encontrar un nuevo amigo.

Yeni bir arkadaş bulmalıyım.

Tengo que encontrar la respuesta.

Cevabı bulmalıyım.

Intentaron encontrar a la niña.

Onlar kızı bulmaya çalıştılar.

No eres fácil de encontrar.

Sen bulması kolay değilsin.

No logro encontrar mi llave.

Anahtarımı bulamıyorum.

No puedo encontrar mis zapatos.

Ayakkabılarımı bulamıyorum.

No podemos encontrar a Tom.

Tom'u bulamıyoruz.

¿Cómo puedo encontrar a Tom?

Tom'u nasıl bulabilirim?

Es fácil encontrar un ejemplo.

Bir örnek bulmak kolay.

Tengo que encontrar mi llave.

Anahtarımı bulmalıyım.

Tengo que encontrar la llave.

Anahtarı bulmalıyım.

No conseguí encontrar mis llaves.

Anahtarlarımı bulamadım.

Tenemos que encontrar a Tom.

Tom'u bulmamız gerekiyor.

Había que encontrar una fórmula.

Bir çözüm bulunması gerekiyordu.

Tom no pudo encontrar trabajo.

Tom iş bulamadı.

No pudimos encontrar el problema.

Sorunu bulamadık.

No podemos encontrar la causa.

Sebebini bulamıyoruz.

No puedo encontrar la escoba.

Süpürgeyi bulamıyorum.

No le vas a encontrar.

Onu bulmayacaksın.

Puedo encontrar tiempo para ayudarte.

Sana yardım etmek için zaman bulabilirim.

No pudimos encontrar una solución.

Biz bunu çözemedik.

Ann no consigue encontrar trabajo.

Ann bir iş bulmayı başaramaz.

Quiero encontrar algo como aquello.

Bunun gibi bir şey bulmak istiyorum.

No puedo encontrar mi corbata.

Kravatımı bulamıyorum.

No puedo encontrar mi maletín.

Çantamı bulamıyorum.

- Me fue muy difícil encontrar tu departamento.
- Me costó mucho encontrar tu piso.

Senin daireni bulmam çok zordu.

- Me costó muchísimo encontrar tu apartamento.
- Me resultó muy difícil encontrar tu apartamento.

Daireni bulmam çok zordu.

- ¿Podrá usted encontrar el camino sin dificultad?
- ¿Podrás encontrar el camino sin dificultad?

Herhangi bir sorun olmadan yolunuzu bulabilir misiniz?

- Puede encontrar lo mismo en cualquier sitio.
- Puedes encontrar lo mismo en cualquier parte.

Her yerde aynı şeyi bulabilirsin.

- ¿Sabés dónde lo puedo encontrar a Tomás?
- ¿Sabes dónde lo puedo encontrar a Tomás?

Tom'u nerede bulabileceğimi biliyor musunuz?

- ¿Qué tan difícil es encontrar un empleo?
- ¿Cómo de difícil es encontrar un trabajo?

Bir iş bulmak ne kadar zordur?

Si no la puedes encontrar ahora,

Bu kişiyi yakınınızda hemen bulamazsanız,

Nos será imposible encontrar la felicidad.

mutlu olmamız imkansızdır.

Desplegado. Ahora a encontrar esa avioneta.

Paraşütü açtım, şimdi enkazı bulma vakti.

No pudimos encontrar una imagen propia

kendisine ait bir görüntüye ise rastlayamadık

Ah, ¿cuándo se volverán a encontrar?

Ah, onlar ne zaman tekrar buluşacak?

Todos necesitan encontrar su propio camino.

Herkes kendi yolunu bulması gerekiyor.

No me costó encontrar su oficina.

Onun ofisini bulmakta güçlük çekmedim.

Tengo que encontrar el lugar perfecto.

Mükemmel yeri bulmak zorundayım.

No puedo encontrar una solución. Ayúdame.

Bir çözüm bulamıyorum. Bana yardım et.

No será difícil encontrar a Tom.

- Tom bulması zor olmayacak.
- Tom'u bulmak zor olmayacak.

Tom no puede encontrar a Mary.

Tom, Mary'yi bulamıyor.