Translation of "Peleas" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Peleas" in a sentence and their turkish translations:

Puedo pelear mis propias peleas.

Kendi mücadelemi kendim verebilirim.

Las peleas limítrofes eran comunes.

Sınır kavgaları yaygındı.

Tom es bueno evitando peleas.

Tom kavgalardan kaçınmakta iyidir.

Y recuerdo algunas de esas peleas.

O dövüşlerden birini hatırlıyorum.

Debes dejar de provocar peleas con Tom.

Tom'u kışkırtan kavgaları durdurmalısın.

A Tom le gustan las peleas de gallos.

Tom horoz dövüşünü sever.

Nuestra amistad es más grande que nuestras peleas.

Dostluğumuz kavgalarımızdan büyük.

Las peleas de gallos están prohibidas en muchos países.

Horoz dövüşü birçok ülkede yasaklanmıştır.

Las peleas de gallos son ilegales en muchos países.

Horoz dövüşü birçok ülkede yasa dışıdır.

Ya estoy harto de todas las peleas mezquinas entre los políticos.

Politikacılar arasındaki tüm küçük çekişmelerden bıktım.

Tatoeba: ¿has oído hablar alguna vez de las peleas de oraciones? Sí, eso es lo que hacemos para divertirnos.

Tatoeba: Kelime savaşlarını hiç duymuş muydunuz? Evet, biz eğlence için bunu yapıyoruz.

Durante el ayuno del ramadán aparte de no comer ni beber también hay que mantenerse alejado de cosas como peleas, discusiones y cotilleos.

Ramazan'da oruçluyken yeme-içme dışında; kavga, tartışma ve dedikodu gibi şeylerden de uzak durmaya çalışmak lazım.