Examples of using "Comunes" in a sentence and their turkish translations:
genel dilde,
burada gündelik terimleri kullanıyorum, elbette ki.
Hiçbir zaman sıradan vakaları paylaşmayız.
Sınır kavgaları yaygındı.
diğer tutuklularla bir arada kalırdık.
Irksal klişeler çok yaygın.
Bazı semboller ürkütücü şekilde ortak özelliklere sahip.
Ortak çıkarları için birlikte çalışmaktaydılar.
kahkahayı ortak alanlar dışındaki yerlerde sıradan bir şey yapmaya başladık.
Bazı yerlerde çok fazlalar, sayıları inanılmaz.
Onlar çok sıradandır, normalde olan şeylerdir.
"Kitap" ve "masa" kelimeleri cins isimdirler.
Diğerleri, siyasi tutuklulardan çok şey öğrendiler.
O dönemde boşanmalara çok da fazla rastlanmıyor
İngilizcedeki en yaygın 100 kelime, Anglo-Sakson kelimeleridir.
Birleşik Krallık'ta buna tahsis diyoruz.
Günümüzde en çok bunlar yaygın.
Yine de ortak kıyafetlerden bir tanesi ise ferace
Antlaşmanın gizli makaleleri ortak olarak belirtildi savaş hedefleri,
İngilizcedeki en yaygın 100 kelime, Anglo-Sakson kelimeleridir.
Bu çakmak taşı aletler gibi birçok buluntu var, oldukça yaygınlar.
sık ya da nadir görülen nörolojik sendromlara fonksiyonel tıp yaklaşımı ile
bu ortak değerler hakkında ne hissettiklerini sorarak
Stresin ortak nedenleri iş ve insan ilişkileridir.
Aşağılık kompleksleri düşündüğümüzden daha yaygındır.
Ama sahilde bulduklarınız gibi normal yengeçlerden değiller.
Picasso gibi ressamlar nadirdir.
Yiyecek alerjisi ve hassasiyeti düşündüğünüzden daha fazla yaygındır.
Birkaç etkili ve ortak prensipte anlaşarak
İnsanlar niçin "merhaba ", "nasılsın" vb. gibi basit ve yaygın cümleler ekliyorlar.
Şaşırtıcı ama gece ortaya çıkan bu görüntülere sıkça rastlanır. Tüm deniz hayvanlarının üçte biri biyolüminans yaratır.
kadın kocasına veriyor fakat aslında mallar tamamen ortak
Olgun insanlar fikirler hakkında konuşur, aydınlar gerçekler hakkında, ve sıradan insanlar da ne yedikleri hakkında konuşurlar.
Ben buraya dünyada Birleşik Devletler ve Müslümanlar arasında yeni bir başlangıç noktası aramak için geldim; biri karşılıklı ilgi ve karşılıklı saygıya dayalı; biri Amerika ve Müslümanın münhasır olmadığı ve rekabet içinde olması gerekmeyen gerçeğine dayalı.Bunun yerine onlar örtüşürler ve ortak prensipleri paylaşırlar - adalet ve ilerleme prensipleri tüm insanların hoşgörü ve haysiyeti.