Examples of using "Amistad" in a sentence and their turkish translations:
- Senin arkadaşlığını hak etmiyorum.
- Arkadaşlığınızı hak etmiyorum.
Biz dostluğumuzu derinleştirdik.
Hemen arkadaş oldular.
Dostluğumuza!
Arkadaşlığımız devam etmedi.
Arkadaşlık sihirdir.
Biz Jane ile arkadaş edindik.
Ben dostluğa inanıyorum.
Senin arkadaşlığın önemli.
Mary dostluğumuza son verdi.
Arkadaşlığınızı asla unutmayacağız.
Tom'la arkadaş oldu.
Senin arkadaşlığını hak etmiyorum.
Senin dostluğunun benim için büyük değeri var.
"Dostluk" üzerine bir deneme yaz.
Dostluk karşılıklı güven gerektirir.
Arkadaşlığına çok değer veriyorum.
- Gerçek arkadaşlık bedelsizdir.
- Gerçek dostluk bedelsizdir.
- Gerçek dostluğun bedeli yoktur.
- Gerçek arkadaşlığın bedeli yoktur.
- Gerçek dostluk paha biçilmezdir.
- Gerçek arkadaşlık paha biçilmezdir.
Gerçek arkadaşlık yoktur.
Dostluktan daha iyi olan nedir?
O, arkadaşlık isteğimi reddetti.
Arkadaşlığın ne olduğunu biliyor musunuz?
Gerçek dostluklar sonsuza kadar sürerler.
Onların arkadaşlığı çabucak aşka dönüştü.
Dostluğunuz nasıl başladı?
Kibarlığımı dostlukla karıştırdılar.
- Hepimiz arkadaşlıkta birlikteyiz.
- Hepimiz arkadaşlıkta birleşiyoruz.
Hiçbir şey arkadaşlıktan daha önemli değil.
Erkekler ve kadınlar arasında arkadaşlık olamaz. Tutku, düşmanlık, aşk, aşırı sevgi olabilir ama dostluk asla.
Arkadaşlık dediysem çok büyük insanlarla
Senin dostluğun benim için çok önemli.
Küçük hediyeler arkadaşlığı canlı tutar.
Arkadaşlık isteğimi reddetti.
Bunun dostluğumuzu etkilemeyeceğini umuyorum.
Et suyu kaynarken dostluk çiçek açar.
Bizim dostluğumuz uzun bir süre devam edecek.
Bir gülümseme dostluk işareti gönderir.
Bunun arkadaşlığını bozmasına izin verme.
O bana bir arkadaşlık isteği gönderdi.
Dostluğumuza herhangi bir şeyden daha fazla değer veriyorum.
Tom ve Mary'nin sahip olduğu dostluğu kıskanıyorum.
Dostluğumuzu tehlikeye atacak bir şey istemiyorum.
Bu, aşk ve arkadaşlık hakkında bir hikâyedir.
Hiçbir şey arkadaşlıktan daha değerli değildir.
Aşk dostluktan daha önemli midir?
Dostluk kadar önemli bir şey yoktur.
İlk görüşte dostluğa inanıyorum.
Dostluk yaşam tuzudur.
Dostluğumuz kavgalarımızdan büyük.
Gerçek arkadaşlık paradan daha değerlidir.
Bizim dostluğumuz o küçük yanlış anlamaların ötesindedir.
En kötü yalnızlık, samimi bir dosttan mahrum olmaktır.
O yerliler ile samimi bir ilişki kurdu.
- Büyük bir insanın arkadaşlığı tanrılardan bir lütuftur.
- Büyük bir adamın dostluğu, tanrıların armağanıdır.
Onu seviyorum ama o bizimkinin yalnızca arkadaşlık olduğunu söylüyor.
Örneğin herkese arkadaş canlısı olana "ahbap",
Arkadaşlık ve mutluluk ayrılamazlar.
Ben bunun güzel bir arkadaşlığın başlangıcı olduğunu umuyorum.
Aşk ve arkadaşlık arasındaki sınırı çizmek çok zordur.
Amerika Birleşik Devletleri'nin Meksika ile bir dostluk antlaşması vardı.
Biz yakın bir dostluk ile birbirimize bağlıyız.
Ben bunun güzel bir arkadaşlığın başlangıcı olduğunu düşünüyorum.
Onun ve onun arasındaki dostluk gitgide aşka dönüştü.
Aşk ve arkadaşlık birbirini dışlar.
- Bir arkadaşlığı sürdürmek için, karşılıklı sevgi olması gerekir.
- Bir arkadaşlığı sürdürmek için, karşılıklı sevgi olmalı.
Yakın arkadaşların bile arkaşlıklarını devam ettirebilmek için gayret göstermeleri gerekir.
ama kimin kimle nasıl bir dostluk yaptığı da kimseyi ilgilendirmez
Arkadaşlığın derinliği tanışıklığın uzunluğuna bağlı değildir.
tartışma için yasaklı bir konu olmamasına karar verdik.
Tom Mary'nin aşkını ya da dostluğunu kabul etmeye hazır değildi.
Onun Katolik, Budist ya da Müslüman olması umurumda değil. Bütün umurumda olan onun arkadaşlığıdır.
Senin hataların bile sana olan saygımı azaltmaz ve arkadaşlıkta önemli olan budur.
Parti başka insanlarla arkadaş olmak için elverişli bir yerdir.
Öğretim insan şahsiyetinin tam gelişmesini ve insan haklarıyla ana hürriyetlerine saygının kuvvetlenmesini hedef almalıdır. Öğretim bütün milletler, ırk ve din grupları arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu teşvik etmeli ve Birleşmiş Milletlerin barışın idamesi yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir.