Examples of using "Esas" in a sentence and their turkish translations:
o mezar taşları
Şu çiçekler ölmüş.
Onlar senin seçeneklerin.
Alevleri yelleyin.
o güzel insanlar
Şu bulutlara bakın.
Şunlar sincap.
Bu resimlere bak.
Şu bulutlara bakın.
- Bu söz ona çok koymus.
- Bu söz ona çok koymuş.
çözmek zorundayız.
böyle bir sınırlama yok.
Üstündeki sinekleri görüyor musunuz?
O duvarları boyarken
o teorileri biz yazmadık
O insanlar korkmadan canı pahasına
Şu fotoğraflara bir göz atayım.
O, o ziyaretlerden zevk aldı.
Böyle şeylere inanır mısınız?
O pencereleri açmayın.
O çiçekler güzel.
Bu kadınlar güçlü.
Şu siyah bulutlara bak.
Ben bu kadınları tanıyorum.
Bu cevaplar yanlış.
Şu kızlar erkeklere benziyor.
O politikaları kim hazırladı?
Bu patatesleri kaynatın.
Bu dergileri tomar yap.
Öyle şeyler sık sık olur.
O hapları içmeyeceğim.
Şu elmalar büyük.
Tom o kuralları bilir.
Onlar benim terliklerim mi?
Bunlar bizim siparişlerimiz.
Onlar benim emirlerim.
Ben bu şeylerden şüpheliyim.
Şu evler büyük.
Bu ışıklar ne anlama geliyor?
bu kelimeler benim canımı yakmalıydı.
- Şu kişiler kim?
- O insanlar kim?
Sert kelimeler için özür dilerim.
O şeyler parazitlerdir!
O botları giymemi istiyorsan o botları giyeceğim.
Bütün o anahtarları nereden buldun?
Yani bu duyguları besliyor.
Ben de aynı nedenlerden dolayı yazıyorum.
O zor şartlarda çalışmak,
Sabit bakışlar, sürekli olarak bana bakılması,
o kudretli güçlerle savaşacak,
Bunları bağdaştırmak zor.
örgütlenmeye başlamıştı.
kültürel törenler ve benzeri şeyler.
ve belli ki böyle kişiler var --
biz o jantlara boncuklar dizerdik
Lütfen bu sandalyeleri bir kenara koy.
Öyle şeyler konusunda bilgim yok.
Alım için peşin ödedim.
Bu anahtarlar benim değil.
Şu çiçekler çok güzel!
O sözleri ne zaman söyledi?
Şu kurabiyeleri Tom'a ver.
Şu kadınları nerede gördün?
Onlar kimin eşyaları?
Şu üç kadın kim?
O şeyler beni tiksindiriyor.
Şu evlerin hepsi benzer.
Bu öyküleri çok seviyorum.
Şu evler 500 yıllıktır.
Şu üçü onun kızları.
O, öyle şeyler yaptı mı?
Bu çizmeler Tom'un.
Sana o çiçekleri kim verdi?
O bu evleri kimin yaptığını bilmiyor.
O dövüşlerden birini hatırlıyorum.
bu reaksiyonlar doğru şekilde meydana gelmeyebilir.
Çünkü şimdi, bu istatistikleri bizzat yaşıyorum.
gelecek zihinlere ulaşmanızı sağlayan güce sahip.
Durun. Baksanıza. Üstündeki sinekleri görüyor musunuz?
Durun. Baksanıza. Üstündeki sinekleri görüyor musunuz?
Geri dönmeli ve o kaya sığınağı kullanmalıyız.
“Boyadığımız duvarları görüyor musunuz?
Operada, ana karakterlerimiz kolayca
o taştan duvarlı hapislerde uyuyor.
o güzel insanlar kayıklara binip gittilerse
la o fotoğrafları zaten Whatsapp zaten depoluyor
senin o iş fotoğrafların varken
o insanlar konuştuğunda şunu diyebilin
o levhaların birleşim noktaları
Ama bu yasalar artık işlemiyor.
Şu sandalyeler yolu kapatıyor.
Resimlerin hiçbirinden hoşlanmıyorum.
Onlar benim.
Ve onlar son sözleriydiler.