Examples of using "Dejar" in a sentence and their turkish translations:
Sigarayı bırakmalısın.
Bir mesaj bırakmak ister misiniz?
Ben bir mesaj bırakabilir miyim?
Ben bir mesaj bırakabilir miyim?
Sigara içmeyi bırakmalısın.
İçmeyi durdurmalısın.
Çantamı buraya bırakabilir miyim?
- Etrafta gaf yapmayı bırakmalısın.
- Etrafta pot kırmayı bırakmalısın.
- Etrafta hata yapmayı bırakmalısın.
İçki içmekten vazgeçmelisin.
İçmekten vazgeçmelisin.
İşimi bırakmak istiyorum.
İçmeye son vermek zorundasın.
Gitmemize izin verebilirdin.
- Gitmesine izin vermek zorundasın.
- Bırakmak zorundasın.
Otelden ayrılmaya karar verdim.
İz bırakmadan kayboldu.
Endişelenmeyi bırakmalısın.
Ben bir mesaj bırakabilir miyim?
Mesaj bırakmalıyım.
Tom'un içeri girmesine izin ver.
Boston'dan ayrılamam.
Okuldan ayrılmak istiyorum.
Sen sigara içmeye son vermelisin.
Konuşmayı bırak, tamam mı?
- Sigarayı bırakmaya çalıştım.
- Sigarayı bırakmayı denedim.
- O, bir iz bırakmadan gözden kayboldu.
- O hiçbir iz bırakmadan kayboldu.
- Tom'u kazandırmak zorunda kaldım.
- Tom'un kazanmasına izin vermek zorunda kaldım.
Beni yalnız bırakır mısın lütfen?
"Uluslararası kariyerini bitirmelisin."
ön yargı ve varsayımlarınızdan arınmak;
hayal gücünüzü serbest bırakmak.
Sigarayı bırakmak zordur.
Sigarayı içmeyi bıraksan iyi olur.
Onu yarına bırakmalısın.
O sigarayı bırakmak zorundadır.
Şirketi bırakmaya karar verdi.
Yazmaktan vazgeçemiyorum.
Tom sigara içmeyi bırakmalı.
Lütfen sık sık sözümü kesmekten kaçınır mısınız!
O, işinden istifa etmeye karar verdi.
Ben bu işi bırakmak istemiyorum.
Tom bir iz bırakmadan ortadan kayboldu.
Sigara içmeyi bırakmak zorundayım.
Bunu söylemeyi keser misin?
Bir mesaj bırakmak istemiyorum.
Tom'un gitmesine izin verebilirsin.
Neden Boston'u terk etmeliyim.
Üzülmemek işten bile değil.
Sigarayı bırakmaya karar verdi.
O, sigara içmeyi durdurmak için çalışıyor.
Okuldan ayrılacağım.
Arabamı orada tutmak istiyorum.
Bisikletimi nereye bırakabilirim?
Sigarayı bırakamam.
Tom sigarayı bırakmaya karar verdi.
İşinizi bırakacak mısınız?
Sigara içmeyi bırakmalısın.
Ağlamamı durduramadım.
Bizi burada bırakamazsın!
Gitmene izin vereceğim.
Tom'u yalnız bırakmaya söz veriyorum.
Endişelenmekten vazgeçmek zorundayım.
Ona bakmaktan kendimi alamadım.
Tom şirketten ayrılmaya karar verdi.
İçmeye son vermek zorundasın.
Bana hiç kurabiye bırakacak mısın?
O, sigara içmeyi bırakmaya yemin etti.
Kumar oynamayı bırakmalısın.
Boşa zaman harcamayı durdurmalısın.
O iz bırakmadan kayboldu.
Sorun yaratmayı keser misin?
Japonya'yı terk etmeye karar verdim.
O bizi yalnız bırakmayacak.
Tom'un gitmesine izin vermek zorunda kaldım.
Bunu oraya koyabilirsin.
Tom alkol almayı durduramaz.
Onlar bizi yalnız bırakmayacak.
Bir konuda açık olmak istiyorum.
ve bu duvarın nasıl çocukları dışarıda tuttuğunu
saklanmayı bırakmadım.
dünya bir iki ya da üç milyon okullu grevcinin
İnsan olma durumunun
genellikle arkasında bıraktığı koma
Sigara ve içki içmekten vazgeçmelisin.
Ayakkabılarını temiz tutmalısın.
Notlarına bakmama izin verir misin?