Translation of "Nuestra" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Nuestra" in a sentence and their turkish translations:

nuestra economía y nuestra política.

hayatımızı, ekonomimizi ve politikamızı ele geçirmiş görünüyor.

nuestra felicidad

dışa bağımlı olmaktan çıkarmak

nuestra esperanza

umudumuz şaban

Nuestra salud es nuestra más preciada posesión.

Sağlığımız bizim en değerli varlığımız.

- Ella necesita de nuestra ayuda.
- Necesita nuestra ayuda.
- Ella necesita nuestra ayuda.

Onun yardımımıza ihtiyacı var.

Medicina para nuestra locura, medicina para nuestra ira.

Kızgınlığımız ve öfkemiz için ilaç.

- Ella necesita de nuestra ayuda.
- Necesita nuestra ayuda.

Onun yardımımıza ihtiyacı var.

- Esa es nuestra casa.
- Esta es nuestra casa.

Bu bizim ev.

- Nuestra comida es barata.
- Nuestra comida es económica.

Bizim yemeğimiz ucuz.

- Simplemente queremos nuestra parte.
- Queremos simplemente nuestra parte.

Biz sadece payımızı istiyoruz.

- Eres nuestra única esperanza.
- Vosotros sois nuestra única esperanza.
- Vosotras sois nuestra única esperanza.

Sen bizim tek umudumuzsun.

- No fue culpa nuestra.
- Esto no fue nuestra culpa.
- Eso no fue nuestra culpa.

Bu bizim hatamız değil idi.

Por nuestra infelicidad.

mutsuzluğumuz için suçlamayı bırakmalıyız.

Nuestra historia muestra

Tarihimiz

Nuestra lucha continuará

Mücadelemiz devam edecek,

Profundizamos nuestra amistad.

Biz dostluğumuzu derinleştirdik.

Rechazó nuestra oferta.

O bizim teklifimizi reddetti.

Limpiemos nuestra habitación.

Odamızı temizleyelim.

¿Requieres nuestra ayuda?

Yardımımıza ihtiyacın var mı?

¿Necesitas nuestra ayuda?

Yardımımıza ihtiyacın var mı?

Alcanzamos nuestra meta.

Amacımıza ulaştık.

Aprendimos nuestra lección.

Biz dersimizi öğrendik.

Es nuestra culpa.

O bizim hatamız.

Limpiamos nuestra habitación.

Biz odamızı temizledik.

Es nuestra vecina.

O bizim komşumuz.

Rechazó nuestra invitación.

O davetimizi reddetti.

Grabé nuestra conversación.

Konuşmamızı kaydettim.

Preparamos nuestra comida.

Yemeklerimizi hazırladık.

Dimos nuestra palabra.

Biz size söz verdik.

Es culpa nuestra.

O bizim hatamız.

¡Por nuestra amistad!

Dostluğumuza!

Necesita nuestra ayuda.

Onun yardımımıza ihtiyacı var.

- Esta es nuestra primera lección.
- Es nuestra primera lección.

Bu bizim ilk dersimiz.

- No fue culpa nuestra.
- Esto no fue nuestra culpa.

- Bu bizim hatamız değil idi.
- Bu bizim hatamız değildi.

- Nuestra casa es su casa.
- Nuestra casa es tu casa.
- Nuestra casa es vuestra casa.

Bizim evimiz senin evindir.

Aquí en nuestra vida ahora regresamos y formamos nuestra vida.

İşte bizim hayatımızdaki şimdiler arka arkaya gelerek bizim hayatımızı oluşturuyor.

Para nuestra sorpresa, Tom vino con Mary a nuestra fiesta.

- Bizim için sürpriz oldu, Tom Mary ile bizim partiye geldi.
- Sürpriz oldu, Tom partimize Mary ile birlikte geldi.
- Şu işe bak ki Tom bizim partiye Mary'yle geldi.
- Bize sürpriz oldu, Tom Mary ile partimize geldi.

- La música alimenta nuestra imaginación.
- La música enriquece nuestra imaginación.

Müzik bizim hayal gücümüzü besler.

- Esto no fue nuestra culpa.
- Eso no fue nuestra culpa.

- Bu bizim hatamız değil idi.
- Bu bizim hatamız değildi.

Tom aceptó nuestra oferta y se unió a nuestra compañía.

Tom teklifimizi kabul etti ve bizim şirkete katıldı.

- ¿Lo que piensas de nuestra colección?
- ¿Qué opinas de nuestra colección?
- ¿Lo que piensas sobre nuestra colección?

Koleksiyonumuz hakkında ne düşünüyorsun?

nuestra mente es como

aklımız

Y es nuestra responsabilidad

ve yaşamak istediğimiz dünyayı yansıtan

Esta es nuestra misión.

Görevimiz bu.

Para transformar nuestra ciudad,

iddialı bir plan uyguluyoruz,

Nuestra conversación se viralizó.

Gary ile benim aramdaki söyleşi viral oldu.

De nuestra organización política.

ileten kişi oldu.

Será nuestra salida. Vamos.

Bu çıkış yolumuz. Hadi.

Especialmente en nuestra democracia.

özellikle de bizim demokrasimize.

Nuestra ira genera malestar,

Öfkemiz büyük bir rahatsızlık getiriyor

Consagrado en nuestra constitución.

anayasada güvence altına alınmış.

Volviendo a nuestra historia,

Hikâyemize dönecek olursak;

Conforme avance nuestra tecnología,

teknoloji ilerledikçe,

nuestra generación era así

bizim neslimiz böyleydi

Esta es nuestra epopeya

işte bu bizim destanımız

No sabemos nuestra historia.

biz tarihimizi bilmiyoruz.

Nuestra investigación muestra esto

Yaptığımız araştırmalar bunu gösteriyor

Dios es nuestra fuerza.

Allah bizim gücümüzdür.

La victoria es nuestra.

Zafer bizimdir.

Ayudar es nuestra obligación.

Yardımcı olmak bizim görevimizdir.

Nuestra amistad no duró.

Arkadaşlığımız devam etmedi.

Mary interrumpió nuestra conversación.

Mary konuşmamıza karıştı.

Tom necesita nuestra ayuda.

Tom'un bizim yardımımıza ihtiyacı var.

Ella aceptó nuestra invitación.

O, bizim davetimizi kabul etti.

Ven a nuestra mesa.

Bizim masaya gel.

¡Bienvenido a nuestra casa!

Evimize hoş geldin!

Ella rechazó nuestra propuesta.

Teklifimizi reddetti.

¿Puedes garantizar nuestra seguridad?

Güvenliğimizi garanti edebilir misin?

Nuestra visita fue estupenda.

Ziyaretimiz harikaydı.

Él aceptó nuestra oferta.

O bizim teklifimizi kabul etti.

No interrumpas nuestra conversación.

Konuşmamızı kesme.

Debemos limpiar nuestra clase.

Sınıfımızı temizlemeliyiz.

Ella es nuestra profesora.

O bizim öğretmenimiz.

Es nuestra única oportunidad.

Tek şansımız bu.

Tomás aceptó nuestra oferta.

- Tom önerimizi kabul etti.
- Tom teklifimizi kabul etti.

Nuestra clase es pequeña.

Bizim sınıfımız küçük bir sınıf.

Nuestra escalada será difícil.

Tırmanışımız zor olacak.

Aquella es nuestra vecina.

O bizim komşumuzdur.

Nuestra escuela se incendió.

Okulumuz yandı.

Aquí está nuestra garantía.

İşte bizim garantimiz.

Mary terminó nuestra amistad.

Mary dostluğumuza son verdi.

Bienvenido a nuestra casa.

Evimize hoş geldiniz.

Nuestra solicitud fue aprobada.

Talebimiz kabul edildi.

Váyase de nuestra casa.

Evimizden ayrılın.

Esto fue nuestra culpa.

Bu bizim hatamızdı.

No vendemos nuestra casa.

Evimizi satmıyoruz.