Examples of using "Pelear" in a sentence and their turkish translations:
Dövüşmekten nefret ediyorum.
Bırak kavga etsinler.
Ben dövüşmekten nefret ederim.
Bana dövüşmeyi öğretebilir misin?
Tom nasıl dövüşeceğini biliyor.
Mary nasıl dövüşüleceğini biliyor.
Savaşmak istemiyorum.
Gerçekten dövüşmek ister misin?
Kavga mı istiyorsun? Hadi ama!
Onlar dövüşmeyi reddetti.
O, kavgayı sevmez.
Dövüş hiçbir şeyi halletmez.
Onlar dövüşmeye başladı.
- Ben mücadeleye hazırım.
- Ben kavgaya hazırım.
Ben dövüşmeyi sevmiyorum.
dövüşmek değil, kaçmak.
- Dövüşmek için buraya gelmedim.
- Dövüşmek için burada değilim.
Lütfen dövüşmeyi bırakın.
Kendi mücadelemi kendim verebilirim.
Tom'la uğraşamadım.
Herkes kavga etmeye başladı.
İçeri geldiğimde tartışmayı kestiler.
Sizinle didişmekten bıktım.
Dövüşecek miyiz? Tamam, işte başlıyoruz.
Gerçek şu ki sert, çetin
Keşke onlar dövüşmeyi bıraksalar.
Sana nasıl dövüşeceğini öğretebilirim.
Kızlar kavga etmeye başladı.
Çocuklar kavga etmeye başladılar.
İnsanlar savaşmayı severler.
Ben bile dövüşmeyi sevmiyorum.
ve bir süre sonra çarpışmaya başladılar
yenmişti : onun gözünde onu İmparator'un önünde aptal gibi
Öğretmen onlara kavgayı durdurmalarını söyledi.
Kavga etmeyi sevmem. Ben barışçıl bir insanım.
Ahtapotlar kavgaya başlamak için birbirlerine doğru yaklaştıklarında,
Yalnız ayı, yemeğini kolay kolay teslim etmez.
Artık mücadele etmek istemiyordu.
Tom nasıl Mary ve John'un kavgalarını bitirebildi?
Tom mücadele etmek için hazırdır.
İstesende istemesende savaşmaya zorlanabilirsin.
Sanıyorum haklıyım ama bunun için mücadele etmeyeceğim.
Tom ona bakan biriyle kavga etti.
Böylece bir Romalı gemi, 2 Kartaca gemisine bordalama yapabilecekti.
Bu, elinin biri arkanda bağlıyken biriyle dövüşmek gibidir.
Neyden nefret ettiğini bana söylediğin için teşekkür ederim. Şimdi seninle dövüşmek daha kolay oldu.
şimdiye kadar düşünmedikleri bir güçle mücadele etmezsek
Vadiye doğru dörtnala çıkan Qutuz askerlerinin hatlarına katılarak savaşmaları için ısrar ediyordu.