Translation of "Paradero" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Paradero" in a sentence and their turkish translations:

No pudimos averiguar su paradero.

- Onun nerede olduğunu bulamadık.
- Onun bulunduğu yeri bulamadık.

Quisiera saber el paradero de Tom.

- Tom'un nerede olduğunu bilmek istiyorum.
- Tom'un semtini bilmek istiyorum.
- Tom'un bulunduğu yeri bilmek istiyorum

Todavía no se conoce el paradero del sospechoso.

- Şüphelinin nerede olduğu hâlâ bilinmiyor.
- Şüphelinin bulunduğu yer hala bilinmiyor.

Tom se quedó dormido en el bus y se pasó su paradero.

Tom otobüste uyuyakaldı ve durağını kaçırdı.

- No tenemos idea de dónde está él.
- No tenemos idea de su paradero.

Onun bulunduğu yer hakkında hiçbir fikrimiz yok.

La esposa de un hombre desaparecido, ha emitido un conmovedor llamamiento al público para obtener información sobre su paradero.

Kayıp bir adamın karısı onun nerede olduğu hakkında bilgi almak için halka bir duyuru vermiştir.