Examples of using "Público" in a sentence and their turkish translations:
(Seyirci) Merhaba.
(Seyirciler) Ayy.
O, halkı şaşırttı.
O kamu parasını zimmetine geçirdi.
Seyirci sıkılmış görünüyordu.
Herkesin önünde küfretmeyin.
Herkesin önünde aşağılandım.
Kamuoyu cevapları istiyor.
O topluluk önünde konuşmaktan nefret eder.
Halk onu bilir.
Herkesin önünde onun hakkında kötü konuşma!
Halk içinde konuşmaktan korkmayın.
Herkesin önünde hiç şarkı söyledin mi?
cümlesinin ortasında lafını kesiyor
çünkü o da halktan birisiydi
halkın çıkarı uğruna bu tarz adamlara neler verdiği ortada
İzleyici salonu doldurdu.
Onu açıklamak için sana meydan okuyorum.
Onun konuşması izleyiciyi tahrik etti.
Onlar her zaman toplum önünde tartışıyorlar.
Devlet başkanı halkı selamladı.
Toplum içinde nasıl davranacağını bilir.
O, bana herkesin önünde hakaret etti.
Ben kamu refahı için çalışıyorum.
Tom seyircilerin içindeydi.
Haber kamuoyunu şok etti.
Tom halkın önünde kaçırıldı.
- Orada bir ödemeli telefon var.
- Orada bir ankesörlü telefon var.
Tom halkın huzurunda asla şarkı söylemez.
Tom toplu taşıma kullanıyor.
O, toplum içinde konuşmaya alışkındır.
insanlardan kahkahalar duymak ister.
Her kamu görevlisi -- bilin bakalım -- onlar bizim için çalışıyorlar.
hatta bazen açıkça yapıyorum.
2004 yılında da halka arz edildi Google
Herkesin önünde konuşmaktan hoşlanmam.
- Müze halka açıktır.
- Müze halka açık.
Koleksiyon halka açıktır.
Herkesin önünde ona gülündü.
Dinleyiciler çoğunlukla öğrencilerden oluşuyordu.
O, herkesin önünde konuşmaya alışkındır.
Toplu taşıma ne olacak?
Kamuda konuşmak beni geriyor.
Sergi halka açık mı?
Kamusal alanda onunla dalga geçmek iyi değil.
Seyirci aktrisi alkışladı.
Bu park halka açık mıdır?
Yüzme havuzu halka açık.
Bu bina halka açık mı?
- Bu çevrede halk açık bir telefon var mı?
- Bu çevrede umumi bir telefon var mı?
Siz çok hoş bir seyircisiniz.
Herkesin önünde şarkı söylemekten hoşlanmam.
Toplum içinde konuşmaya alışkın değilim.
Seyircinin ne istediğini düşünüyorsun?
halkın yasal bir duruş sergileme hakkı yok.
Duyabilen seyirciler olarak bu engelleri yıkmak
ama olan hep halka oluyordu
Topluluk önünde konuşmaya alıştım.
Yakında herkesin içinde konuşmaya alışacaksın.
Mağaza yarın iş için açılıyor.
Duruşma halka açık değil.
Ben herkesin önünde konuşmaya alışık değilim.
Tom alenen bir şey söyleyemedi.
Topluluk önünde konuşmaya alışkındır.
Toplum içinde konuşmaya alışkın değilim.
Bu binada bir umumi tuvalet var mı?
O, herkesin içinde benimle alay etti.
Halka göre, o bir kahramandı.
Tom bütün hayatını kamu hizmetine adadı.
Konserde büyük bir seyirci kitlesi olmalıymış.
Halkın içinde konuşmak Tom için bir çileydi.
ve kamu parasını kamu mallarına harcayarak
Aktörler kendini göstermeye alışkın.
Tom topluluk önünde konuşmayı sevmez.
Toplum içinde nasıl konuşulacağı hakkında hiçbir fikrin yok.
Bütün soruları alenen cevaplamaya karar verdim.
- Belediye başkanı genele hitap etti.
- Belediye başkanı halka hitap etti.
Park herkese açıktır.
Herkesin önünde konuşmalar yapmaya alışık değilim.
Roy'un herkesin içinde bir şarkı söylediğini hiç duymadım.
Tom herkesin önünde eşi ile asla tartışmaz.
Mary kocasını asla herkesin önünde öpmez.
5000 yabancıyı çağırdım,
Ayrıca kendinizi göstermekten çekinmeyin.
Herkesin önünde konuşmaya alışkın olmadığını söyledi.
Tom bazı izleyiciler tarafından yuhalandı.
Toplumda konuşmak onun için zor olacaktır.
Herkesin önünde bana gülünmesine katlanamam.
Tom bazen kamusal alanda burnunu karıştırır.
En son ne zaman halkın içinde Esperantoca konuştun.
Bizim anketler halkın önerilen yasayı destekleyeceğini göstermektedir.
Onun arkadaşları onun herkesin önünde dışarı çıkmaktan hoşlanmadığını söyledi.
Biliyorum ki dışarıda ve siz seyircilerin arasında
Dün gece piyano resitalinde büyük bir seyirci vardı.
Mary onu herkesin önünde eleştirdiğinde Tom bundan hoşlanmıyor.