Examples of using "Pudimos" in a sentence and their turkish translations:
Devam edebiliriz.
Öve öve bitiremedik ha
çok gidemiyorduk yaşımız küçük annemiz çok izin vermiyordu
yok bulamadık
Ağlamadan edemedik.
Onlar için bir şey yapamadık.
abartısız bir şekilde dünyayı değiştirebildik.
Peki Dana'yı daha hızlı kurtarabilir miydik?
- Onun nerede olduğunu bulamadık.
- Onun bulunduğu yeri bulamadık.
Onun mantığını anlayamadık.
Yapabileceğimiz her şeyi yaptık.
Sorunu bulamadık.
Biz bunu çözemedik.
- Tom'u bulamadık.
- Tom'un yerini tespit edemedik.
mola verip kaskımı çıkardık
ve oğlu ile bir araya getirene kadar
yaşadığı deneyimi onunla beraber yaşayabiliyorduk,
kendisine ait bir görüntüye ise rastlayamadık
Yağmur dışarı çıkmamızı engelledi.
Onlar için bir şey yapamadık.
Onun ölü olduğunu düşünmekten kendimizi alamadık.
Kasırgadan dolayı dışarı çıkamadık.
Onun için üzülmemek elimizde değildi.
Yapabileceğimiz bir şey yoktu.
Birisi bir şey söyledi, ama anlayamadık.
Uzun bir bekleyişten sonra içeri girdik.
Onlara yardım etmek için elimizden geleni yaptık.
Tom'un yeteneğini hafife almış olabiliriz.
Kapı kilitliydi ve içeri giremedik.
Farklı türlerin nerede barındığını
Yayında olup bitenleri etkileyebiliyorduk,
onu orada açılamadık burada açıklayalım
bunlardan bir kaç tanesini biz görebildik bile. Şanslıyız!
Öğretmenin şakasına gülmekten kendimi alamadım.
O kadar hızlı koştu ki ona yetişemedik.
Yağmur yağdığı için tenis oynayamadık.
Tom ve ben elimizden gelen her şeyi yaptık.
hiçbir önemli sinyal bulamadık.
Çocuğu kurtarmak için elimizden geleni yaptık.
Onun fikrini değiştirmesi için uğraştık fakat değiştiremedik.
Kilisenin yakından çan sesini duyabiliyorduk.
Biz para olmadığı için yolculuğumuza devam edemedik.
Biz hasta çocuğun acıklı çığlıkları dinlemeye dayanamadık.
İçeriden kilitli olduğu için kapıyı açamadık.
Kıkır kıkır gülmeyi durduramadık.
Biletleri satın alamadık, bu yüzden konsere gitmedik.
Kapı kilitliydi ve biz giremedik.
Yağmur durdu ve tenis oyunumuzu bitirebildik.
Artık yiyemeyinceye kadar yedik.
Biz sıkı çalışmamıza rağmen, Jane'i yenemedik.
O çöp dolu odanın kokuşmuşluğuna katlanamadık.
Sisten başka bir şey göremedik.
En azından hastanedeki panzehir için ihtiyacımız olan zehrin bir kısmını elde etmeyi başardık.
Güzel hava sayesinde, tüm ürünleri bir gün içinde hasat edebildik.
En azından hastanedeki panzehir için ihtiyacımız olan zehrin bir kısmını elde etmeyi başardık.
Biz bir arabamız olmadığı için oraya gidemedik.