Examples of using "Conoce" in a sentence and their turkish translations:
- O beni bilir.
- Beni tanıyor.
Onu tanıyan bir var mı?
Beni tanıyor.
O seni biliyor mu?
O beni biliyor mu?
O, Mary'yi tanıyor.
O beni bilmiyor.
O seni biliyor mu?
- O beni bilir.
- Beni tanıyor.
Tom beni tanıyor.
Telefon kodunu biliyor musun?
Mary beni tanıyor.
Tom onu biliyor.
Tom onu biliyor.
Tom seni tanıyor.
Tom Boston'u biliyor.
Tom bizi tanır.
Hiç kimse onu tanımıyor.
O, Mary'yi tanıyor.
- Beni tanıyor musun?
- Sen beni tanıyor musun?
Sizden biri onları tanıyor mu?
Avcı bir yol biliyorsa av kırk yol biliyordur.
O, kendi sınırlarını bilir.
Hiç kimse geleceği bilmiyor.
Kimse ülkemi bilmiyor.
O beni iyi tanır.
Beni tanıyor musun?
Allah kalbimi bilir.
Tom, Mary'yi tanıyor.
Tom beni tanımıyor.
O beni bilmiyor.
Tom, Mary'yi biliyor mu?
Tom o kuralları bilir.
Tom bu yeri bilir.
Belki o seni tanımıyor.
Kaç tane Japonca kelime biliyorsun?
Tom kuralları biliyor.
- Tom müdürü tanıyor.
- Tom yöneticiyi biliyor.
Beni tanıyor musun?
Onları tanıyan tek kişi benim.
ve dışarı çıkıp insanlarla buluş."
Açlık hiçbir yasayı tanımaz.
O bizi çok iyi tanır.
O, birçok insan tanıyor.
O, şehri iyi bilir.
Bu sorunu kim bilmiyor?!
Doğa hiçbir sınır tanımaz.
Kaç tane İngilizce sözcük biliyorsun?
O birçok halk oyunu biliyor.
O, adımı bile bilmez.
Tom Boston'u iyi bilir.
Tom beni oldukça iyi tanıyor.
O beni bile tanımıyor.
Tom, Mary'yi iyi tanır.
Boston'da hiç kimse beni tanımıyor.
Bay Jackson'ı tanıyor musun?
Tom sebebi bilmiyor.
Tom kuralları bilmiyor.
İyi bir Fransız restoranı biliyor musunuz?
Bay Bingley'i tanıyor musunuz?
Tom birçok insan tanır.
Tom, Mary'yi tanımıyor.
Aşk sınır tanımaz.
Tom detayları bilmiyor.
Sebep bilinmiyor.
Dişi, yolu çok iyi biliyor.
Zamirlerimi bilin -- erkek, kız, onlar.
Sen de Bay Kimura'yı tanıyorsun, değil mi?
O, bu kasabayı oldukça iyi bilir.
Tom Mary'yi oldukça iyi biliyor.
Beni tanıdığına emin misin?
O, Bay Davidson'u iyi tanır.
Arkadaşlarımdan biri seni tanıyor.
O, burada birçok kişiyi tanır.
Benim Tom'u tanıdığım gibi hiç kimse Tom'u tanımıyor.
Tom herkesi tanıyor.
Tom bile Mary'yi tanımıyor.
Görünüşe göre Ann'ı tanıyor.
Tom, Mary'nin babasını tanıyor.
Tom, dışişleri bakanı'nı bilir.
Tom Mary'nin eşini tanıyor.
Tom komşularını tanımıyor.
Onu tanıyorsun.
Büyük Kanyon'u gördün mü?
Tom, Mary'yi tanıyor gibi görünüyor.
Onlardan hiçbiri Fransızca bilmiyor.
Onu bilen bir arkadaşım var.
Mary komşularını tanımıyor.
O sayısız yer bilir.
Onun şirketteki statüsünü biliyor musun?
O, New York'u oldukça iyi bilir.