Examples of using "Opuso" in a sentence and their turkish translations:
O, planımıza itiraz etti.
Hiç kimse seçime karşı çıkmadı.
Lincoln köleliğe karşı çıktı.
Babam konsere gitmemi onaylamadı.
Annem benim Orta Doğuya gitmeme itiraz etti.
Mareşal Ney gibi, başlangıçta Napolyon'un sürgünden dönüşüne karşı çıktı, ancak rüzgarın hangi yönden estiğini gördü