Examples of using "Vio" in a sentence and their turkish translations:
Hiç kimse onu görmedi.
O da onu gördü.
O da onu gördü.
Tom onu görmedi.
Onun gülümsemesini gördü.
O bir şey görmedi.
Galileo ne gördü?
Kimse beni görmedi.
Biri seni gördü.
Birisi bir şey gördü mü?
Tom onu gördü.
Hiç kimse bizi görmedi.
Tom ne gördü?
Tom onu gördü.
Tom beni gördü.
Tom onları gördü.
Tom bizi gördü.
Tom seni gördü.
Kimse bir şey görmedi.
Seni kim gördü?
O, kızı gördü.
- Tom dün televizyon izledi.
- Tom, dün TV izledi.
O, istasyonda onu gördü.
O güzel bir kız gördü.
Ivo üzüm gördü.
Onu o da gördü.
O, onun hatalı olduğunu anladı.
Tom sergileri gördü.
Kimse onun geldiğini görmedi.
Tom videoyu gördü.
Tom onu görmedi.
Belki Tom bir şey gördü.
Tom birini gördü.
Geldi, gördü ve kaybetti.
O da onu gördü.
Tom, Mary'yi gördü.
Tom seni görmedi.
Onun dansını izledi.
Tom bir zürafa gördü.
Tom bir kurt gördü.
Dün o, büyük bir adam gördü.
Orada onu gördünüz mü?
Onu asla görmedi.
Hiç kimse onların odayı terk ettiğini görmedi.
Tom yerde kan gördü.
O, istasyonda onu gördü.
Onun geldiğini gördüm.
onu, nörolojik olarak donuk bir çocuk olarak görüyordu.
Tom orada kırmızı bir şey gördü.
O, hatalı olduğunu gördü.
Tom bir doktora gitti.
O, onu görür görmez rengi soldu.
Tom bir hayalet gördü.
Tom, Mary'nin gidişini izledi.
Tom her şeyi gördüğünü söylüyor.
Tom, Mary'nin nerede yaşadığını gördü.
Gerçekten kazayı gördün mü?
Tom Mary'nin ağladığını gördü.
Tom Mary'yi hiç görmedi.
Küçük ada göründü.
Tom ne olduğunu gördü mü?
Tom, Mary'nin nerede yaşadığını gördü.
Dün gece uçan bir UFO gördü.
- Komşu hiçbir şey görmemiş.
- Komşu hiçbir şey görmedi.
Bunu herkes gördü.
Tom dün Mary'yi gördü.
Tom Mary'nin geldiğini gördü.
Tom Mary'nin gittiğini gördü.
Alice, köpeği görmedi.
O, resmi açıkça gördü.
Şans eseri o beni görmedi.
Onu Tom'un yaptığını kimse görmedi.
Tom, Mary'yi görmedi.
Tom Mary'nin gülümsediğini gördü.
Tom Mary'nin gülümsediğini gördü.
- Tom dün televizyon izledi.
- Tom dün televizyon seyretti.
Beni görür görmez, kaçtı.
- Tom'un Mary'yi gördüğünü düşünüyor musun?
- Sence Tom Mary'yi gördü mü?
Onu görünce çok memnun oldu.
- Çocuk beni gördüğünde kaçtı.
- Oğlan beni görünce kaçtı.
Fakat Hollywood beni öyle görüyor
Polisi görünce kaçtı.
Dün o, uzun bir adam gördü.
Kazayı gördüğünü doğruladı.
Tom sıkıntısını atlatana kadar Mary'ye yardım etti.
Tom onu haberde gördü.
O, gerçekten kazayı görmedi.
Tom dürbünle yarışı izledi.
Tom Mary'nin ne yaptığını gördü.
Tom yerde bir şey gördü.
Onun bir sandviç yediğini gördü.