Translation of "Lavaba" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Lavaba" in a sentence and their turkish translations:

Bob lavaba los trastes.

Bob o zaman bulaşıkları yıkıyordu.

Se lavaba mucho oro por aquí.

Burada çok fazla altın aranmış.

Esto, probablemente, es de cuando se lavaba el oro.

Bu muhtemelen  altın aranan dönemlerden.

Se me rompió un vaso cuando lavaba los platos.

Bulaşıkları yıkarken bir bardak kırdım.

Me lavaba el pelo sólo una vez por semana.

Ben sadece haftada bir kez saçımı yıkardım.

Jenny lavaba la pared de la cocina dos veces al año.

Jenny yılda iki kez mutfak duvarını yıkadı.

Escuché a Tom murmurándose a sí mismo mientras lavaba los platos.

Tom'un bulaşıkları yıkarken kendi kendine şarkı mırıldandığını duydum.

Tom barría el piso de la cocina, mientras Mary lavaba los platos.

Mary bulaşıkları yıkarken, Tom mutfak zeminini süpürdü.

Cada lunes, la señora Evans lavaba toda la ropa de la familia en el bañera de cinc.

Her pazartesi bayan Evans çinko küvette tüm ailenin giysilerini yıkadı.

Ya desde hace mucho tiempo que Tom no lavaba ropa, así que él buscaba en su ropa sucia para ver si había algo lo suficientemente limpio que pudiera ponerse.

Tom uzun süre elbiseleri yıkamadı bu yüzden giymek için yeterince temiz bir şey olup olmadığını görmek için kirli elbiselerini araştırdı.