Translation of "Año" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Año" in a sentence and their turkish translations:

- ¡Feliz Año Nuevo!
- ¡Feliz año!
- Feliz año nuevo.

- Mutlu yıllar!
- Yeni yılınız kutlu olsun!
- Yeni yıl mübarek olsun!

- ¡Feliz Año Nuevo!
- ¡Feliz año!

Mutlu yıllar!

Semana tras semana, año tras año.

gittikçe derinleşiyor.

Año de nieves, año de bienes.

Kar yılı bir refah yılıdır.

- De un año al siguiente.
- De un año a otro año.

Bir yıldan diğerine.

Este año,

Bu yıl...

Año 1974

Yıl 1974

¡Feliz año!

Mutlu yıllar!

- ¿Qué año es?
- ¿En qué año estamos?

- Hangi yıl?
- Hangi yıldayız?
- Hangi sene?

La producción siguió aumentando año tras año.

Yıldan yıla üretim artmaya devam etti.

- ¿En qué año naciste?
- ¿En qué año nació usted?
- ¿En qué año nacisteis?

Hangi yıl doğdun?

Desde el año 1 hasta el año 1820,

Birinci yıldan 1820 yılına kadar

La población mundial está creciendo año tras año.

Dünyanın nüfusu yıldan yıla artıyor.

Este año es un año importante para mí.

Bu yıl benim için önemli bir yıldır.

Los accidentes de tráfico aumentan año tras año.

Trafik kazaları her geçen yıl artıyor.

El año que viene es año de elecciones.

Gelecek yıl seçim yılıdır.

Al año siguiente.

Prusyalılara karşı harekete geçti

Voy cada año.

- Ben her yıl giderim.
- Her yıl giderim.

¡Feliz Año Nuevo!

Mutlu yıllar!

Ellos siguieron peleando contra los invasores año tras año.

Her yıl işgalcilere karşı savaşa devam ettiler.

Hace más frío este año que el año pasado.

Bu yıl geçen yıla göre daha soğuk.

Este año tuvimos más nieve que el año pasado.

Bu yıl geçen yıla oranla daha fazla kar vardı.

Este año hubo menos accidentes que el año pasado.

Bu yıl geçen yıla göre daha az kaza vardı.

El año que viene es el año del conejo.

Gelecek yıl tavşan yılı.

Este año ha nevado más que el año pasado.

Bu yıl geçen yıldan daha çok kar yağdı.

- Es fin de año.
- Es el final del año.

Bu, yılın sonu.

- Hay cuatro estaciones al año.
- Hay cuatro estaciones en un año.
- Un año tiene cuatro estaciones.

Bir yılda dört mevsim vardır.

- Un año después nació Paul.
- Un año después nació Pablo.
- Un año más tarde nació Pablo.

Bir yıl sonra, Paul doğdu.

Tenemos que tratar con el mismo problema año tras año.

Aynı eski sorunla her yıl uğraşmak zorundayız.

Sujeto al año 94

yıl tabi 94

"¡Feliz año nuevo!" "¡Igualmente!"

"Mutlu Yeni Yıllar." "Sana da aynısını diliyorum!"

Sucedió hace un año.

Bu bir yıl önce oldu.

Murió hace un año.

O bir yıl önce öldü.

Fue el año pasado.

- Geçen seneydi.
- Geçen yıldı.

Fue un buen año.

O iyi bir yıldı.

- El año pasado nevó bastante.
- Tuvimos mucha nieve el año pasado.

Geçen yıl çok kar aldık.

- El año pasado nevó mucho.
- Hubo mucha nieve el año pasado.

Geçen yıl çok kar vardı.

- Ha llovido mucho este año.
- Ha habido mucha lluvia este año.

Bu yıl çok yağmur vardı.

- En un año hay doce meses.
- Un año tiene doce meses.

Bir yılda on iki ay var.

La promesa de dejar de fumar se situa entre las diez primeras resoluciones del nuevo año, año tras año.

Sigarayı bırakma sözü her yıl ilk on Yeni Yıl kararı arasında yer alıyor.

- Este año ha crecido tres centímetros.
- Él creció tres centímetros este año.

O, bu yıl üç santimetre uzadı.

Este año ofrecemos el mismo curso de idiomas que el año pasado.

Bu yıl geçen yıl olduğu gibi aynı dil kursunu sunuyoruz.

- Cumpliré diecisiete el año próximo.
- El año que viene tendré 17 años.

Ben gelecek yıl on yedi olacağım.

Este año tengo menos estudiantes en mi clase que el año pasado.

Bu sene sınıfımda geçen senekine göre daha az öğrenci var.

- El nuevo año siempre trae esperanza.
- Un nuevo año siempre trae esperanza.

Yeni bir yıl hep umut getirir.

Según los científicos, la atmósfera se vuelve más caliente año tras año.

Bilimcilere göre atmosfer yıldan yıla gittikçe daha fazla ısınıyor.

Sino que, el año pasado,

Fakat geçen yıl

En menos de un año,

Bir yıldan kısa bir sürede,

Cuando mostró el año 1984

Yıl 1984'ü gösterdiğindeyse

Tu perro nació este año.

Köpeğin bu yıl doğdu.

Todos tuvieron un buen año.

Herkes iyi bir yıl geçirdi.

Un año tiene doce meses.

- Bir yıl on iki aya sahiptir.
- Bir yılda on iki ay vardır.
- Bir yılın on iki ayı vardır.

Este año tuve malas notas.

Ben bu yıl kötü sonuçlar aldım.

Este año tuvimos mucha nieve.

Bu yıl bol karımız vardı.

Yo voy ahí cada año.

Her yıl oraya giderim.

Ella nació el año pasado.

O geçen yıl doğdu.

Le conocí el año pasado.

Onunla geçen yıl tanıştım.

Tom murió el año pasado.

- Tom geçen yıl öldü.
- Tom geçen sene öldü.

Hace un año, estábamos aquí.

Bir yıl önce buradaydık.

Ha sido un año difícil.

Zor bir yıl oldu.

Cada año estás más guapo.

Her yıl biraz daha yakışıklı oluyorsun.

Cada año estás más guapa.

Her yıl gittikçe güzelleşiyorsun.

Ha llovido mucho este año.

Bu yıl çok yağmur vardı.

El año pasado llovió mucho.

Geçen sene çok yağmur yağdı.

Cumpliré diecisiete el año próximo.

- Ben gelecek yıl on yedi olacağım.
- Seneye on yedi olacağım.
- Seneye on yedi yaşında olacağım.

Visitaré Armenia al próximo año.

Önümüzdeki yıl Ermenistan'ı ziyaret edeceğim.

¿Qué esperas del nuevo año?

Yeni yıldan ne bekliyorsunuz?

Festejamos la Navidad cada año.

Biz her yıl Noel'i kutlarız.

Este es el año 1990.

Bu 1990 yılıdır.

Me jubilé el año pasado.

- Geçen yıl emekli oldum.
- Geçen sene emekli oldum.
- Ben geçen yıl emekli oldum.

Estudiaré francés el próximo año.

Gelecek yıl Fransızca öğreneceğim.

Se murió el año pasado.

- O geçen yıl öldü.
- O geçen sene öldü.

Me graduaré este año, espero.

Umarım bu yıl mezun olurum.

Estamos juntos hace un año.

Bir yıldır beraberiz.

Este año es el 2011.

Şu anki yıl 2011'dir.

¿Dónde viviste el año pasado?

Geçen yıl nerede yaşadın?

El año pasado nevó mucho.

Geçen yıl çok kar yağdı.

Cada año hacen más recortes.

Her yıl daha fazla azalttılar.

El año pasado nevó bastante.

Geçen yıl çok kar yağdı.

Se casó el año pasado.

O, geçen yıl evlendi.

Este año ha llovido mucho.

Bu yıl çok yağmur yağdı.

- Ascendió tres veces en un año.
- Fue ascendido tres veces en un año.

Bir yılda üç defa terfi ettirildi.

Según esta revista, la situación económica en Japón está empeorando año tras año.

Bu dergiye göre, Japonya'da ekonomik durum yıldan yıla gittikçe kötüleşiyor.

Un año luz es la distancia que recorre la luz en un año.

- Işık yılı, ışığın bir yılda gittiği mesafedir.
- Işık yılı, ışığın bir yılda kat ettiği mesafedir.

- ¿Cuántos regalos navideños has repartido este año?
- ¿Cuántos regalos navideños has dado este año?
- ¿Cuántos regalos navideños has entregado este año?

Bu yıl kaç tane Noel hediyesi verdin?

- La isla es caliente todo el año.
- La isla es cálida todo el año.

Ada yıl boyunca ılıktır.

- No me voy a casar este año.
- Este año no me voy a casar.

Ben bu yıl evlenmiyeceğim.

- Quiero aprender chino el año que viene.
- Yo quiero aprender chino el próximo año.

- Gelecek sene Çince öğrenmek istiyorum.
- Gelecek yıl Çince öğrenmek istiyorum.