Examples of using "Pared" in a sentence and their turkish translations:
Bu duvarı inşa ettiğiniz için teşekkürler.
Bir duvar inşa ediyorum.
Duvarda birkaç sinek var.
Duvarda birçok resim vardır.
Çözüm basit: duvara doğru git,
Çivi duvardan geçti.
Biz duvarı boyayacağız.
Tom duvarı deliyor.
O onu duvara astı.
Duvar yeni boyanmış.
- Resim duvarda asılı duruyor.
- Resim duvarda asılıdır.
Bu duvara dayanma.
Duvar beni yağmurdan korudu.
Duvara yaslanma.
Portre duvardan alındı.
Duvarda bir harita var.
Duvarda bir resim var.
Duvara bir resim astım.
Hiç bu duvarı deldin mi?
Duvarı kırmızıya boyadı.
Ben tabloyu duvara astım.
Duvardaki takvime baktım.
- İki arada bir derede.
- Kırk katır kırk satır.
Merdiveni duvara doğru koy.
Duvardaki resme bak.
Harita duvarda.
Tom duvara yaslandı.
Duvar depremde dayanamadı.
Duvarda bir Picasso vardır.
Duvardaki bir sinek olmak
Bu duvar bizim gözümüze sıradanmış gibi görünebilir
Eski bir madenci merdivenine benziyor, duvarın bu tarafında duruyor.
Onun duvardaki gölgesi üzgün görünüyordu.
Resim duvarda asılı.
O, duvara bir resim astı.
Duvarda bir kelebek gördü.
Kulağını duvara dayadı.
Yatağı duvarın yanında.
Duvardaki deliği doldurdu.
Topu duvara fırlattı.
Bu duvar oradakinden daha uzundur.
Duvarda çerçeveli birkaç resim vardı.
Birisi duvarın arkasında duruyor.
Araba duvara çarptı.
Duvarda düz bir çizgi çizdi.
Takvim duvarda asılı duruyor.
Ken duvarın üzerinden atladı.
Duvar, iki metre kalınlığındadır.
Tom duvara bir takvim astı.
Tom duvarda bir delik açtı.
Tom televizyonu duvara asmamızı istiyor.
Bu duvarı aydınlatan ışık dalgaları
Posterler çabucak duvarlardan söküldü.
Duvarda yazılı mektupları okumaya çalıştık.
- Duvardaki tablo Picasso tarafından yapıldı.
- Duvardaki resim Picasso tarafından yapıldı.
Resim şimdi duvardadır.
Tom duvara bir resim asıyor.
Birinin duvara vurduğunu duyduğumu sandım.
Yeni duvar takvimimi beğendin mi?
Masayı duvara çok yakın koymayın.
Dirseğimi duvara çarptım.
Duvardaki haritaya dikkatlice bak.
- Tom bir kaya ve sert bir yer arasına sıkıştı.
- Tom bir kaya ve sert bir yerin arasında sıkıştı.
Büyükbabamın resmi duvardadır.
Patentlerin hepsini çerçeveletip evin duvarlarına astık.
ışığın yansımaları.
Ama bir duvar, çabucak ve kolayca inşa edilmez.
Duvar kısmen sarmaşıkla kaplıdır.
Hiç duvara bir poster yapıştırdın mı?
Tom, TV'yi duvara yerleştirmemizi istiyor.
Onun, resmi duvara asmasına yardım ettim.
Ben fanı açtım ve duvara doğru yönlendirdim.
Kafamı duvara sert çarptım.
Eliana ile konuşmak bir duvarla konuşmak gibi.
Kediler duvardaki kırmızı noktayı merak ediyorlar.
ve profilinizin duvarda yaptığı gölgeye bakarlardı.
Duvardaki grafiklerle etkileşime girmek için gönüllü oldum
arada duvar varsa daha az bir mesafeye.
Tom duvar yazısını duvara kimin yazdığını bilmiyor.
Bir manastırın yemek salonun duvarına resmedilmiş son akşam yemeği tablosu
Jenny yılda iki kez mutfak duvarını yıkadı.
Onun gözleri duvardaki tuvale takıldı.
Tom Mary'nin duvara bir resim asmasına yardım etti.
Oturma odasının duvar saati yanlış.
610 metre bir yapının en zorlu kısmında tek başınıza olduğunuzu düşünün,
O dinlemeyecektir. Onunla konuşmak tuğla bir duvarla konuşmak gibidir.
Tom ve Mary duvarda asılı aynada kendilerini gördüler.
Yatak odası duvarımda asılı dev bir timsah posteri var.
İşin daha da kötüsü o dönemde birde o duvarın arkasına bir geçit açıyorlar
Merdiveni duvara daya.
Duvardaki resim Tom'un geçen yaz yaptıklarından biridir.
Tom duvardaki kurşun deliklerini fark etmedi.
Duvarda Tom'un bir resmi var.
Bu düşük frekanslı ses ağaç örtüsünden sekip duvarların oluşturduğu seti aşıyor.
Duvarda büyük bir delik var.
Onun zamanı daralmış görünüyordu ve sık sık duvardaki saate göz attı.