Examples of using "Oro" in a sentence and their turkish translations:
Altın değerindesin.
O saf altın mı?
Bu saf altın mı?
Bu altın.
Sererim böyle altınları yatardım üzerinde
Altınını rehin koydu.
Altın orada keşfedildi.
O altın bir madalya kazandı.
Altın bulmak kolay değildi.
- Her parlayan şey altın değildir.
- Her gördüğün sakallıyı deden sanma.
Altın bir para var.
O, altını çaldığını itiraf etti.
Altın bir fırsatı kaçırdım.
O, altını çaldığını itiraf etti.
Onların yeteri kadar altını yoktu.
Dünya bir altın kuralı takip eder: Parayı veren düdüğü çalar.
- Her parlayan şey altın değildir.
- Her gördüğün sakallıyı deden sanma.
- Her sakallıyı deden sanma.
Burada çok fazla altın aranmış.
Altın fiyatı günlük olarak dalgalanır.
Hepimiz altın aramaya gittik.
Senin saçın altın gibi parlıyor.
Ben altın madalya kazandım.
Ona bir altın saat verdim.
Ona altın bir saat hediye ettim.
Göğüs altın paralar içeriyordu.
Lucullus'un birçok altın kasesi vardı.
Güneş altın gibi parlıyordu.
Bu kupa altından yapılmıştır.
O altın kadar iyi.
Onlar altın kadar iyi.
- O, yarışmada altın kazandı.
- O, yarışmada altın madalya kazandı.
Bu yüzük saf altın mı yapılmış?
- Altın demirden daha ağırdır.
- Altın, demirden daha ağırdır.
Senin paran bir altındı yavrum
Altın ince plakalar halinde dövüldü.
Sağlık altından daha değerlidir.
Altın, demirden daha fazla çeker.
- Tom'un altını nereye gömdüğünü bilmem gerekiyor.
- Tom'un altını nereye gömdüğünü bilmeliyim.
Prenses altın bir taç takıyor.
Carl bana altın madalya gösterdi.
O yüzük gerçek altından mı yapılmıştır?
Altın kralın kralıdır.
Lahit içinde bir sürü altın vardı.
Altınla her kale fethedilebilir.
O iş bir altın madeniydi.
Buraya altın barlarını kim gömdü.
Saatin akrep ve yelkovanı altından yapılmış.
Hangisi daha ağır, kurşun mu yoksa altın mı?
Onun kazandığı ilk altın madalyaydı.
elektriği en iyi ileten ise altın'dır
- Altın demirden daha ağırdır.
- Altın, demirden daha ağırdır.
Altın gümüşten daha ağırdır.
Atasözünde dendiği gibi "Zaman paradır."
Tom altından yapılmış bir kol saati takıyor.
Altına ihtiyacım yok. Ben sadece nihai gerçeği arıyorum.
Sahip olduğum saat altından yapılmıştır.
Demir altından daha faydalıdır.
Vakit nakittir.
Demir altından daha serttir.
Kraliçe'nin tacı altından yapılmıştır.
İnsanlar eski altınla ne yaparlar?
O, altın bir üç bacaklı zıpkınla onu bıçakladı.
parayı alıp altına yatırmıştım.
Bu tertemiz.
- Altın yumurtlayan kazı kesme.
- İşini kendi elinle bozma.
Sessizlik altındır.
pas veya pirit gibi
Bu muhtemelen altın aranan dönemlerden.
Altına hücum döneminde binlerce insan ölmüş.
Altınını ipotek etmiş ve kredi almış.
Altın sudan çok daha ağırdır.
Gümüş yüzükleri altın olanlara tercih ederim.
Altının fiyatı günden güne değişiyor.
Vadide altın bulunduğuna dair bir söylenti var.
Bir keresinde altın madalya aldı.
"Zaman altındır" gerçek bir deyimdir.
Avustralya'ya altın bulmak arzusuyla gittiler.
Ne altın ne de büyüklük bizi mutlu eder.
Ben senin altınını veya gümüşünü istemiyorum.
Babam vakit nakittir derdi.
Altın madalya kazandığı için onu tebrik ettik.
Ben sana altını kumdan nasıl ayıracağımı göstereceğim.
Demir altından çok daha faydalıdır.
Ülkeler altın,petrol ve uyuşturucu için mücadele ediyorlar.