Translation of "Formas" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Formas" in a sentence and their turkish translations:

Comencemos de todas formas.

Yine de başlayalım.

Vienen en formas diversas.

Onlar çeşitli şekillerde gelir.

Existen varias formas de gobierno.

Çok sayıda yönetim biçimleri var.

De verdad, buscamos formas de...

Gerçekten ...

La comunicación toma múltiples formas.

İletişimin birçok biçimi vardır.

Hay tres formas de ganar.

Kazanmanın üç yolu var.

Evadían su dolor de muchas formas:

Acılarından kaçınmanın birçok farklı yolunu bulmuşlardı.

Mujeres con formas que son nuestras.

kendilerine ait kıvrımları olan kadınlar.

Deben surgir formas de vida complejas

Karmaşık yaşamın ortaya çıkışı.

Tenemos que mirarlo de muchas formas.

Bakmamız gereken çok fazla yön var.

Ahora formas parte de la élite.

Sen şimdi seçkinlerin arasındasın.

Nunca me gustó de todas formas.

Zaten böyle bir şey asla yapmadım.

De todas formas, no tengo ganas.

Zaten canım istemiyor!

¿Cuántas formas hay de hacer eso?

Onu yapmanın kaç yolu var?

De todas formas, quiero ir allí.

Yine de oraya gitmek istiyorum.

Ambas formas de escribir son correctas.

Her iki yazım da doğru.

De todas formas, ella quería salir.

- O, zaten dışarı çıkmak istedi.
- Yine de dışarı çıkmak istedi.

Muchas formas de vida están desapareciendo.

Birçok hayat formu kayboluyor.

Estas formas en T son muy importantes

Bu T şekilleri çok önemli.

Es una buena frase de todas formas.

Yine de iyi bir cümle.

Nunca has querido estudiar de todas formas.

Zaten sen hiç çalışmak istemedin.

Las formas que crea la naturaleza tan expertamente,

doğanın ustalıkla yaptığı bu şekiller

La naturaleza se nos revela de formas únicas

Zaman penceresinden dünyaya baktığımızda

¿Cómo les hizo sentir estas formas de hablar?

Bu şekilde bir konuşma sizi nasıl hisettirdi?

Ella era parecida a mí en muchas formas.

Birçok yönden bana benzerdi.

Hay varias formas de llegar a su casa.

Onun evine ulaşmak için çeşitli yollar vardır.

El lenguaje puede ser usado de muchas formas.

Dil çeşitli şekillerde kullanılabilir.

- Gracias de todos modos.
- Gracias de todas formas.

Yine de teşekkürler.

Esta frase puede ser interpretada de dos formas.

Bu cümle iki şekilde yorumlanabilir.

- De todas formas.
- De todos modos.
- Por cierto.

Her neyse.

De todas formas, estaba satisfecho con los resultados.

En azından o, sonuçlardan memnundu.

La lengua se puede usar de diferentes formas.

Dil farklı şekillerde kullanılabilir.

Y debería pensar formas para que colaboren con nosotros

Bizimle partner olmaları ve daha anlamlı yatırım yapmaları için

Hay dos formas de hacerlo. Podemos usar una rama.

Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır...

Necesitamos encontrar formas de vivir en el lugar intermedio,

Ortadaki kısımda yaşamanın,

Queremos tomar estas ideas y encontrar formas de ampliarlas.

Biz bu fikirleri alıp çoğaltacak yollar bulmak istiyoruz.

Estoy cansado, pero de todas formas voy a ir.

Yorgunum, ama zaten gidiyorum.

¿De todas formas, Tom quién piensa que es él?

Neyse Tom onun kim olduğunu düşünüyor?

Esta norma puede ser interpretada de dos formas diferentes.

- Bu kural iki farklı şekilde okunabilir.
- Bu kural iki farklı şekilde yorumlanabilir.

La muerte es repulsiva en cualquiera de sus formas.

Ölüm, hangi biçimde olursa olsun, iğrençtir.

Cuando nos falta la conexión humana, buscamos formas de obtenerla,

Ve insanlarla bağımız olmadığı zaman, uğraşırız, bağ kurmanın bir yolunu buluruz

Habían probado entre 3 y 11 formas de terapia verbal

üç ile on bir arasında antidepresan çeşidi

Pero, de todas formas, no les importa lo más mínimo.

ama iki durumda da umursamazsınız.

Afortunadamente, podemos entender el significado de estas formas en T,

Şanslıyız ki bu T şekillerinin anlamını kavrayabiliyoruz,

Anteriormente no teníamos formas en T en el período paleolítico,

Daha önce Paleolitik Çağ'da T şekilleri yoktu,

Es una de nuestras primeras formas de tecnología de conexión.

Birleştirici teknolojinin en eski biçimlerinden biriydi.

Y a nuestros pensamientos del odio en todas sus formas,

içimizdeki tüm nefret dolu düşüncelerle.

La protesta toma formas cada vez más creativas en Tatoeba.

Tatoeba'daki protesto daha yaratıcı şekiller alır.

Sé que está mal, pero lo haré de todas formas.

Yanlış olduğunu biliyorum ama yine de onu yapacağım.

Sé que estuvo mal, pero lo hice de todas formas.

Bunun yanlış olduğunu biliyordum ama yine de yaptım.

No he fracasado. Sólo encontré 10.000 formas que no funcionaron.

Hata yapmadım. Sadece 10.000 çalışmayan yol buldum.

En la cena comí cordero preparado en cuatro formas diferentes.

Akşam yemeği için dört farklı biçimde pişirilmiş kuzu etim vardı.

¿Damos la vuelta para ver otras formas de hallar la civilización?

Geri dönüp medeniyeti farklı yollardan bulmaya çalışalım mı?

Y poner en práctica formas de socializar sin estar físicamente presente.

fiziksel olarak mevcut olmadan sosyal ilişki kurma yolları bulmak.

El idioma es una de las formas de comunicación más importantes.

Dil en önemli iletişim yollarından biridir.

Y esas son unas pocas formas en las que nos pueden afectar.

Bunlar, renklerin bizleri nasıl etkileyebileceğine sadece birkaç örnek.

Solo hay dos formas de que puedan sentirse bien en esta situación.

Bu durumda kendini iyi hissetmenin sadece iki yolu vardır.

Todas las formas en que las estructuras se habían coaligado para matarnos.

bütün yollarını deneyimlediği için,

Por todas las formas en que no hemos confiado en su fortaleza.

her an için bizleri affedin.

- Tom tiene que llenar estas formas.
- Tom tiene que llenar estos formularios.

Tom bu formları doldurmak zorunda.

Y todas las formas en que podamos evitar salir a la calle,

ve kendimizi kamusal alanlardan uzak tutabildiğimiz her yol,

Los hackers encuentran nuevas formas de infiltrarse en redes privadas o públicas.

Hackerlar, özel ya da kamuya açık ağlara gizlice girmek için yeni yollar arıyorlar.

Pero es obvio que ahora las formas de los países se estiran.

Ancak ülke şekillerinin artık bozulmuş olduğunu görebilirsiniz.

- De todas formas, nunca vas a saber.
- Como sea, nunca lo sabrás.

Her neyse, asla bilmeyeceksin.

Sabía que no debí haberlo hecho, pero lo hice de todas formas.

- Bunu yapmamam gerektiğini biliyordum fakat yine de yaptım.
- Yapmamam gerektiğinin farkındaydım, ama yapmış bulundum.

Estas son mesas, sin conexión con las formas en T de Göbekli Tepe.

Onlar masa, Göbekli Tepe'deki T şekilleri ile bir bağlantısı yok.

Descubrimos las formas extraordinarias en que los animales conquistan este nuevo mundo nocturno.

...hayvanların, bu yeni gece dünyasını şaşırtıcı yöntemlerle nasıl fethetmekte olduğunu keşfediyoruz.

No puedo ir a la fiesta pero gracias de todas formas por invitarme.

Partiye gidemem, yine de beni davet ettiğin için teşekkür ederim.

En Singapur, una de las formas de castigar a los criminales es azotarlos.

Singapur'da suçluları cezalandırmanın bir yolu da onları kırbaçlamaktır.

No tengo un reproductor de CDs, pero compré el CD de todas formas.

Benim bir CD oynatıcım yok ama yine de CD'yi satın aldım.

Los depredadores deben crear formas cada vez más sofisticadas de burlar a su presa.

Yırtıcılar, avlarını alt etmenin karmaşık yollarını bulmak için evrimleşmek durumunda.

Sé que Tom es tu amigo, pero no me agrada mucho de todas formas.

Tom'un senin arkadaşın olduğunu biliyorum ama hala onu sevmiyorum.

Y una de las formas en que estamos abordando esto en mi Centro del sueño

Uyku merkezimde bunu inceliyoruz,

Una de las muchas formas en que luchan por adaptarse a un mundo más brillante.

Daha aydınlık bir dünyaya adapte olmakta zorlandıkları pek çok noktadan biri bu.

Las tropas de Baibars habrían usado formas tempranas de armas de mano para disparar al enemigo.

Baybarsın birlikleri el silahlarının bir önceki formunu kullanıp düşmana ateş ediyorlardı

Y obliga a los animales a encontrar formas nuevas de triunfar a la noche. CIUDADES NOCTÁMBULAS

Hayvanları, geceyle başa çıkmak için yeni yöntemler bulmaya itiyor. UYUMAYAN ŞEHİRLER

De todas formas, aún necesitamos una explicación científica de cómo exactamente los procesos cerebrales causan dolores.

Buna rağmen, bizim hâlâ ağrıların beyin işlemleri tarafından tam olarak nasıl neden olduğu hakkında bilimsel bir açıklamaya ihtiyacımız var.

Sus comentarios son de importancia y nos ayudan a saber formas de darle el mejor servicio posible.

Geri bildiriminiz önemli ve mümkün olan en iyi hizmeti nasıl sağlayabileceğimizi bilmemize yardım edecek.

Hay muchas formas de ser feliz, a mí la que más me gusta es estar con vos.

Mutlu olmak için birçok yol vardır. En sevdiğim yolu seninle olmaktır.

«¿No te gustaría aprender una lengua extranjera?» «¿A quién le importa? De todas formas, hoy en día todo el mundo habla inglés.»

“Yabancı bir dil öğrenmek istemez misin?” — “Boş versene. Günümüzde nasıl olsa herkes İngilizce konuşuyor!”

- No me interesa cuanto cueste. Me lo voy a comprar de todas formas.
- No me interesa el costo. Lo voy a comprar de todas maneras.

Ne kadar olduğu umurumda değil. Ben zaten onu alacağım.