Translation of "Gobierno" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Gobierno" in a sentence and their turkish translations:

El gobierno fue derrocado.

Hükümet devrildi.

Ellos crearon un gobierno.

Onlar yeni bir hükümet oluşturdular.

Este gobierno es corrupto.

Bu hükümet yozlaşmış.

Es un Gobierno democrático.

O, demokratik bir hükümet.

Su gobierno era despótico.

- Onun yönetimi zorbacaydı.
- Onun yönetimi despotçaydı.
- Onun yönetimi baskıcıydı.

El gobierno iraní reprimió violentamente

İran hükûmeti bu protestoları şiddet kullanarak bastırdı,

Incluyendo al gobierno de India,

muhteşem bazı ortaklar bulduk

Tengo conexiones en el gobierno.

Hükümette bağlantılarım var.

Existen varias formas de gobierno.

Çok sayıda yönetim biçimleri var.

Ellos construyeron un nuevo gobierno.

Onlar yeni bir hükümet oluşturdular.

Tom trabaja para el Gobierno.

Tom hükümet için çalışır.

No confiamos en el gobierno.

Hükümete güvenmiyoruz.

Se alzaron contra el Gobierno.

Onlar hükümete karşı isyan ettiler.

Cayó el gobierno en Bagdad.

Bağdat'ta hükümet düşmüştü.

Se estableció un gobierno provisional.

Geçici bir hükümet kuruldu.

El gobierno tuerce la verdad.

Hükümet gerçeği çarpıtır.

El gobierno nos ha abandonado.

Hükümet bizi terk etti.

La oposición culpa al gobierno.

Muhalefet, hükümeti suçluyor.

- ¿Por qué estás protestando contra el Gobierno?
- ¿Por qué te estás manifestando contra el Gobierno?
- ¿Por qué os estáis manifestando contra el Gobierno?

Neden hükümete karşı protesto ediyorsunuz?

Que dar al gobierno otra excusa

ve birtakım konuda talimat almaktansa

El gobierno nos hace pagar impuestos.

Hükümet bize vergi ödetir.

Las políticas del gobierno fracasaron miserablemente.

Hükümetin politikaları berbat bir şekilde başarısız oldu.

El gobierno actual tiene muchos problemas.

- Şu anki hükümetin birçok problemi var.
- Mevcut hükümetin birçok sorunu var.
- Mevcut hükümetin birçok problemi var.

Ellos han elegido un nuevo gobierno.

Onlar yeni bir hükümet seçtiler.

El nuevo gobierno tiene problemas financieros.

- Yeni hükümetin malî sorunları var.
- Yeni hükümet mali sıkıntılar yaşıyor.
- Yeni hükümetin finansal sorunları var.
- Yeni hükümet finansal sıkıntı yaşıyor.

El Gobierno invierte poco en educación.

Hükümet eğitime az yatırım yapıyor.

- Cada país tiene el Gobierno que se merece.
- Toda nación tiene el gobierno que merece.

- Her ülke hak ettiği şekilde yönetilir.
- Her ülkenin hak ettiği yönetimi vardır.

- Cada país tiene el Gobierno que se merece.
- Cada nación tiene el gobierno que merece.

Her ulus hak ettiği şekilde yönetilir.

La inversión del gobierno creará muchos empleos.

- Hükümetin yatırımı birçok istihdam yaratacak.
- Hükûmetin yatırımı çok sayıda iş imkânı sağlayacak.

Los soldados estaban disconformes con el gobierno.

Askerler hükümete karşı hoşnut değillerdi.

Él siempre habla con desprecio del gobierno.

O hükümetten her zaman aşağılayarak bahseder.

En Japón, podemos criticar al Gobierno libremente.

Japonya'da hükümeti özgürce eleştirebiliriz.

El gobierno no invierte demasiado en educación.

Hükümet eğitime fazla yatırım yapmıyor.

Promovió la idea de un gobierno universal.

Dünya hükümeti fikrini destekledi.

El gobierno japonés tomó una importante decisión.

Japon hükümeti önemli bir karar verdi.

El gobierno trata de desarrollar nuevas industrias.

Hükümet yeni endüstriler geliştirmeye çalışıyor.

La democracia es una forma de gobierno.

Demokrasi bir hükümet şeklidir.

Mucha gente no confía en el Gobierno.

Birçok insan hükümete güvenmiyor.

Al fin el gobierno escucha al pueblo.

Hükümet sonunda insanları dinliyor.

Es un representante acreditado del gobierno canadiense.

O, Kanada hükümetinin akredite temsilcisidir.

El gobierno tiene que hacer cambios fundamentales.

Hükümet temel değişiklikler yapmalı.

- Los estudiantes se han manifestado contra el nuevo gobierno.
- Los estudiantes se manifestaron contra el nuevo gobierno.

Öğrenciler, yeni hükümete karşı gösteri düzenlediler.

Probablemente prefiero autos grandes y un gobierno pequeño

muhtemelen mini mini arabalar ve büyük hükümetler yerine

Más que autos pequeños con un gobierno grande.

büyük araçları ve küçük hükümetleri tercih ederim.

Japón reconoció al nuevo gobierno de ese país.

Japonya o ülkenin yeni hükümetini tanıdı.

Soy del gobierno y estoy aquí para ayudar.

Ben hükümettenim ve yardım etmek için buradayım.

El gobierno cumple las órdenes de los banqueros.

Devlet, bankacıların emirlerini uyguluyor.

La democracia representativa es una forma de gobierno.

Karakteristik demokrasi, ülke yönetiminin bir şeklidir.

El Gobierno tuvo que modificar su política exterior.

Hükümet dış politikasını değiştirmek zorunda kaldı.

El Gobierno de México se negó a negociar.

Meksika hükümeti görüşmeyi reddetti.

Para evitar que el gobierno brutalice a nuestros clientes,

durdurmak için yasal yollara başvurmaya devam edeceğiz

Esta tecnología está 100 % controlada por el propio gobierno.

Bu, bizzat hükûmet tarafından yüzde 100 kontrol edilen bir teknoloji.

El Gobierno no anuncia los apagones en el noticiero.

Hükümet, kesinti raporlarını haber yapmadı.

El gobierno ya estaba usando drones con ese fin.

hükûmet insanları öldürmede dronları kullanıyordu bile.

Que generó la fórmula que lo llevó al gobierno

onu devleti yönetmeye taşıyan formülü oluşturdu

Porque el gobierno anterior prácticamente había vaciado las arcas.

çünkü önceki hükûmet gerçekten hazineyi boşaltmıştı.

En las fábricas de China controladas por el gobierno,

Çin'de hükûmetin yönettiği fabrikalarda

El gobierno impuso un nuevo impuesto a los granjeros.

Hükümet çiftçilere yeni vergi koydu.

El gobierno está decidido a poner fin al terrorismo.

Hükümet terörizme son vermeye kararlı.

La política del Gobierno fue criticada por la oposición.

Hükümetin politikası muhalefet partisi tarafından eleştirildi.

¿Por qué el gobierno quiere leer mi e-mail?

Neden hükümet benim e-postaları okumak istiyor?

En el ayuntamiento hay muchas oficinas del gobierno municipal.

Belediye idaresinin pek çok bürosu belediye binasındadır.

La revolución iraní aterrorizó al gobierno de Arabia Saudita.

İran İslam Devrimi, Suudi rejiminde büyük bir tedirginliğe neden oldu.

El bienestar de la nación es responsabilidad del gobierno.

Ulusun refahı hükümetin sorumluluğudur.

El gobierno transportó suministros a la isla por helicóptero.

Hükümet, malları adaya helikopterle taşıdı.

El gobierno debería invertir más dinero en la agricultura.

Hükümet tarımda daha fazla yatırım yapmalı.

En su discurso él atacó la política del gobierno.

O, konuşmasında hükümetin politikasına saldırdı.

El gobierno japonés no sabe cómo manejar el problema.

Japon hükümeti sorunla başa çıkamaz.

Las víctimas del huracán recibieron ayuda financiera del Gobierno.

Kasırga mağdurları hükümetten mali yardım aldı.

El Gobierno debería invertir más dinero en la industria.

Hükümet sanayiye daha çok para yatırmalı.

El gobierno de Turquía ha gastado 40 millones de dólares.

40 milyon dolar para harcadı Türkiye Hükümeti

El gobierno se niega a doblegarse ante la presión pública.

Hükümet kamuoyu baskısına boyun eğmeyi reddediyor.

El gobierno ha creado un nuevo impuesto sobre el vino.

Hükümet şaraba yeni bir vergi koydu.

El presidente de la compañía sobornó al ministro del gobierno.

Şirketin Başkanı Devlet Bakanına rüşvet verdi.

El gobierno declaró explícita su intención de bajar los impuestos.

- Hükümet vergileri düşürmek için niyetini açıkça bildirdi.
- Hükümet, niyetinin vergileri düşürmek olduğunu açıkça belirtti.

Ciertas personas consideran que el gobierno posee un poder excesivo.

Bazı insanlar hükümetin oldukça çok fazla gücünün olduğunu düşünüyor.

El Gobierno nombró a un comité para investigar el accidente.

Hükümet kazayı araştırmak için bir komite atadı.

Sólo podemos esperar que el Gobierno decida retirar sus tropas.

Biz sadece, hükümetin birliklerini geri çekmeye karar vermesini ümit edebiliriz.

El gobierno fue derrocado en un golpe de estado revolucionario.

Hükümet, ihtilalle devrildi.

Esas personas arruinan su gobierno, pero no saben como reconstruirlo.

O insanlar hükümetlerini yıktılar ama onu tekrar nasıl inşa edeceklerini bilmiyorlar.

Los sindicatos habían amenazado al gobierno con una huelga general.

İşçi sendikaları hükümeti genel grevle tehdit etmekteydi.

Pero sabemos que el gobierno todavía está separando a los niños.

Ama biliyoruz ki hükûmet hâlâ çocukları ailelerinden ayırıyor

Para ver hasta dónde están dispuestos a dejar ir al gobierno

hükûmetlerin diğer insanların da haklarını ellerinden almada

Y fue reconocida por el Gobierno de Reino Unido en 2003.

2003 yılında Birleşik Krallık hükûmeti tarafından tanınmıştı.

Pero en USA, el mensaje del gobierno federal ha sido inconsistente.

Fakat Birleşik Devletler'de, federal hükümetten gelen mesaj çelişkiliydi.

Y su gobierno democrático fue una vez elogiado a nivel mundial.

Ayrıca bu demokratik devlet dünya çapında övgüyle anılırdı

Me pregunto cómo un gobierno podría medir la felicidad nacional bruta.

Bir hükümetin gayri safi mutluluk ölçme hakkında nasıl hareket edeceğini merak ediyorum.

El gobierno hizo todo lo posible para romper los lazos familiares.

Hükümet, aile bağlarını koparmak için elinden gelen her şeyi yaptı.

La policía descubrió una conspiración para asesinar al presidente del gobierno.

Polis başbakana yapılacak suikast planını ele geçirdi.

Los ciudadanos españoles se merecen un gobierno que no les mienta.

İspanyol vatandaşlar kendilerine yalan söylemeyen bir hükümeti hak ediyor.

En todo el gobierno lo más fiel que tengo es la perra.

Hükümetimin en sadık üyesi bu köpek.

A los habitantes ... los harán, con su conducta, cuidar del gobierno del

güvenlik vereceksin ... davranışlarınla, onları Kral Joseph'in hükümetine

Los estudiantes han estado protestando en contra de la decisión del gobierno.

Öğrenciler hükümetin kararına karşı protesto yapıyorlar.

El gobierno se vio obligado a hacer cambios en su política exterior.

Hükümet, dış politikasında değişiklikler yapmak zorunda kaldı.

Los EE.UU. impusieron sanciones financieras sobre Maduro y miembros de su gobierno.

ABD, Maduro ve hükümetinin üyelerine mali yaptırımlar uyguladı