Examples of using "Discuten" in a sentence and their turkish translations:
Neredeyse her gün tartışıyorlar.
Bazı insanlar hiçbir neden olmadan kavga ederler.
Birçok çiftler anlamsız meselelerde tartışırlar.
ve bunlar kamuoyu gündemine nadiren geliyor.
Ergenler genellikle ebeveynleriyle tartışır.
Ergenler sık sık anne babalarıyla tartışırlar.
Tom ve Mary çocuklarını nasıl yetiştirecekleri konusunda her zaman tartışıyorlar.