Translation of "Personas" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Personas" in a sentence and their turkish translations:

- Había cuarenta personas presentes.
- Cuarenta personas estaban presentes.
- Acudieron cuarenta personas.

Kırk kişi mevcuttu.

2500 personas,

2500 kişi,

Somos personas.

Biz insanız.

Fueron hechas por personas para las personas,

insanlar tarafından insanlar için yapıldı

- Había cuarenta personas presentes.
- Cuarenta personas estaban presentes.

Kırk kişi mevcuttu.

Habían 55 personas.

Toplam 55 kişiydiler.

Reunir 1400 personas,

Birbirinden çok farklı

Esas personas hermosas

o güzel insanlar

Acudieron cuarenta personas.

Kırk kişi katıldı.

¿Cuántas personas murieron?

Kaç kişi öldü?

¿Cuántas personas somos?

Bizden kaç kişi var?

¿Para cuántas personas?

Kaç kişi için?

¿Cuántas personas son?

Partinizde kaç kişi var?

¿Cuántas personas sobrevivieron?

Kaç kişi kurtuldu?

Muchas personas cazan.

Birçok kişi avlanır.

Muchas personas murieron.

İnsanların birçoğu öldü.

- Había mil personas aproximadamente.
- Había alrededor de mil personas.

Yaklaşık bin kişi vardı.

Alrededor de 20-25 personas no conocían a 30 personas

yan 20-25 kişi civarında bilemedin 30 kişi

- Puedes invitar a otras personas.
- Pueden invitar a otras personas.

Başka insanları davet edebilirsin.

Vi muchas personas sin ropa y mucha ropa sin personas.

Ne insanlar gördüm elbiseleri yoktu, ne elbiseler gördüm içinde insan yoktu.

personas súper talentosas, alineación,

aşırı yetenekli insanlar, sıralama

¿A cuántas personas aman?

Ne kadar insanı seviyorsun?

Aprendemos de las personas

insanlardan öğreniyoruz

Muchas personas en casa

Bir çok insan evinde

Esas personas sin miedo

O insanlar korkmadan canı pahasına

Pocas personas piensan así.

Birkaç kişi öyle düşünüyor.

Todavía faltan tres personas.

Üç kişi hâlâ kayıp.

No existen personas perfectas.

Mükemmel insanlar yoktur.

Había como mil personas.

Yaklaşık bin kişi vardı.

Algunas personas son malignas.

- Bazı insanlar çok kötüdür.
- Bazı insanlar şerdir.

¿Cuántas personas hay allí?

Orada kaç kişi var?

¿Quiénes son estas personas?

Bu insanlar kimdir?

Solo vinieron cincuenta personas.

Sadece elli kişi geldi.

Algunas personas odian discutir.

- Bazıları tartışmaktan nefret ederler.
- Bazı insanlar tartışmaktan nefret ederler.

Tres personas resultaron heridas.

Üç insan yaralandı.

Trece personas han muerto.

- On üç kişi hayatını kaybetti.
- On üç kişi öldü.

Tres personas fueron rescatadas.

Üç kişi kurtarıldı.

¿Quiénes son esas personas?

- Şu kişiler kim?
- O insanlar kim?

Son personas muy importantes.

Onlar çok ünlü insanlar.

Estas personas comen perros.

Bu insanlar köpek yiyor.

- Fueron detenidas aproximadamente trescientas personas.
- Se detuvo a unas trescientas personas.

Yaklaşık 300 kişi gözaltına alındı.

- Cuando las personas son matadas, mueren.
- Cuando se matan personas, mueren.

İnsanlar öldürüldükleri zaman ölürler.

- No me gusta las personas testarudas.
- No me gustan las personas tercas.
- No me gustan las personas cabezadura.

İnatçı insanları sevmem.

- Somos una familia de cinco personas.
- Hay cinco personas en nuestra familia.

Ailemizde beş kişi var.

- Clonar personas implica un grave dilema ético.
- Clonar personas implica graves dilemas éticos.
- Clonar personas implica un enorme dilema ético.

İnsanları klonlamak ciddi etik sorunlara neden olur.

Donde solo cabían tres personas.

ve bu çadır sadece üç kişilikti.

Todavía son creadas por personas,

Hâlâ insanlar tarafından yaratılıyorlar

Entre estas personas casi silenciadas

Bu neredeyse susturulmuş insanlar arasında

Si las personas se involucran.

insanların konuya dahil olması.

En este planeta hay personas.

Bu gezegende insanlar var.

Sin embargo, para otras personas,

Yine de bazı insanlara göre

Y aparentemente, existen esas personas,

ve belli ki böyle kişiler var --

Hubo personas que tenían dinero

yine ağalık düzeni vardı parası olan insanlar vardı

Operación preparada por ciertas personas

belli kişilerce hazırlanan operasyon

34 personas perdieron la vida

34 kişinin hayatını yitirmesi

Personas que realmente necesitan tratamiento.

Gerçekten tedaviye ihtiyaç olan insanlar

Las personas importantes están muriendo

Mühim olan insanların ölüyor olması

Personas que viajan en avión

Uçak yolculuğu yapan insanlar

Como a personas o cordilleras.

göremediğiniz çok şey olurdu

Personas diferentes tienen ideas diferentes.

Farklı insanların farklı fikirleri vardır.

Miles de personas estaban ahí.

Binlerce kişi oradaydı.

Pocas personas saben del plan.

Az sayıda insan plan hakkında biliyordu.

Pueden alojarse hasta diez personas.

On kadar kişiye yer sağlanabilir.

¿Cuántas personas hay en Europa?

Avrupa'da kaç kişi vardır?

Estas personas deberían ser esterilizadas.

- Bu kişiler, sterilize edilmelidir.
- Bu kişiler kısırlaştırılmalıdır.

Están esperando unas diez personas.

Yaklaşık 10 kişi bekliyor.

Vinieron más de 20 personas.

20 kişiden fazla geldiler.

"¿Para cuántas personas?" "Para tres."

"Kaç kişi için?" "Üç."

Quiero presentarte a unas personas.

Seni bazı insanlarla tanıştırmak istiyorum.

Algunas personas no hicieron nada.

Bazı insanlar hiçbir şey yapmadı.

Creo que son personas decentes.

Sanırım onlar dürüst kişiler.

Las personas lucen como hormigas.

İnsanlar karıncalara benzer.

¿Cuándo se consideran muchas personas?

Ne kadar büyük çok büyük?

Este boleto admite dos personas.

Bu bilet içeriye iki kişi aldırır.

Algunas personas no usan pijamas.

Bazı insanlar pijama giymezler.

¿Cuántas personas saben de nosotros?

Bizi kaç kişi tanıyor?

¿Cuántas personas trabajan para vos?

Sizin için kaç kişi çalışıyor?

Quita aquellas personas de aquí.

Şu insanları buradan çıkarın.

Algunas personas no comen carne.

Bazı insanlar et yemezler.

Pocas personas entendieron su comentario.

Az sayıda insan onun yorumunu anlar.

Algunas personas cuestionaron su honestidad.

Bazı insanlar onun dürüstlüğünü sorguladı.

Algunas personas se sintieron atrapadas.

Bazı insanlar kendini kapana kısılmış gibi hissetti.

Decenas de personas siguen desaparecidas.

Düzinelercesi hala kayıp.

Ésas son personas muy famosas.

Onlar çok ünlü insanlar.

Algunas personas no piensan así.

Bazı insanlar öyle düşünmüyor.

Somos las únicas personas aquí.

Buradaki tek insan biziz.

Esto sorprendió a muchas personas.

Bu birçok kişiyi şaşırttı.

A ver. Había quince personas.

Bir düşüneyim. On beş kişi vardı.

Debo ayudar a estas personas.

Bu insanlara yardım etmeliyim.

Estas personas fueron muy afortunadas.

Bu insanlar çok şanslıydı.

Murieron casi tres mil personas.

Yaklaşık üç bin kişi öldü.

¿Están cómodas las personas? No.

İnsanlar rahat mı? Hayır.

Algunas personas se relajan leyendo.

Bazı insanlar okuyarak dinlenirler.

¿Sabes cuántas personas están aquí?

Burada kaç kişinin olduğunu biliyor musunuz?

Vi personas con vaqueros puestos.

İnsanların kot giydiğini gördüm.

Los fantasmas pueden poseer personas.

Hayaletler insanlara sahip olabilir.